hesabın var mı? giriş yap

  • recep tayyip erdoğan'ın aslında sahip olduğu %108 oy oranını manipüle etmek suretiyle %42'ye indirerek inandırıcılığını yitiren araştırma sonucudur.

  • ogrencilerle yaptigi konusmalardan bir tanesinde, sayisiz odul ve basaridan sonra bile hayatinin en mutlu yillarinin zorunlu hizmetle mardin'de ve köyünde doktorluk yaptigi zaman oldugunu soylemistir.

  • 1 sırp, 1 ispanyol, 2 türk, bir dağ evindeyiz. sırp ile ispanyol bir kurusıkı bulmuşlar, uzaktaki bir elmayı vurmaya çalışıyorlar. ben ise sandalyede oturmuş olacakları izliyorum.

    (ortamdaki 2. türk koşarak gelir)

    t: give it to the master. i can shoot anything you show me. [ver bakayım o silahı abine]

    (ispanyolda tepki yok, silahı verir)

    t: i've been to turkish army for one year [ben 1 yıl aztektim orduda]

    (tepki yok, izliyorlar)

    t: look. (çömeldi nişan aldı, yalnız kıç çatalı açıldı adamın, dolunay gibi çıktı ortaya)

    t: yeees **silahpatla** (elmada tık yok)

    (ispanyolla sırp bir çatala, bir de elmaya bakarlar. )

    sırp: that's why they lost whole empire... [işte koca imparatorluğu böyle kaybettiler]

  • john wyndham'ın bizde yayımlanan 5. romanı. bu 5 romandan istila temalı olan ikinci roman bu. diğeri midwich'in guguk kuşları'ydı. triffidlerin günü de bir çeşit istila romanı olsa da midwich ve kraken daha fazla ortak yöne sahip. bir soğuk savaş dönemi yazarı olan wyndham çağdaşlarının aksine uzaylı istilasını bir komünizm ya da kapitalizm alegorisi olarak sunmaz. tam tersine uzaylılar dünyayı istila etmişse bundan batı dünyası da zarar görür rusya ve uyduları da. her iki kutup da istilanın boyutu ve önemi karşısında aynı ölçüde beceriksiz ve uzlaşmadan uzaktır. wyndham, romanlarında dünyanın bu denli kutuplaşmış olmasının küresel ölçüde büyük bir tehdit haline geldiğinin uyarısını yapar. kraken uyanıyor'da dünyaya inip okyanusların derin çukurlarına yerleşen iletişimsiz uzaylılar önce gemileri batırarak istilaya başlar ve milletler bu sorunla bir an evvel uğraşmak yerine birbirini suçlamaya girişir.

    wyndham için uzaylıların ne olduğunun, nasıl olduğunun, niye istilaya kalkıştıklarının hiçbir önemi yoktur. onun için önemli olan insanların savunma hatlarıdır ve bu hatların bilimsellikten uzak olmasını ve çıkar çatışmalarına boğulmasını anlatır. hikayenin baş karakterleri olan gazeteci çift -özellikle de phyllis- sağduyuyu temsil etse de fikirler çoğunluğun tahakkümünde ezilmekten kurtulabilecek midir? romandaki uzaylı istilasını bugün kıta, bölge ayırmaksızın her milletin başına bela olan corona virüsleriyle özdeşleştirebilirsiniz. tıpkı romandaki gibi insanlığın ortak bir programda eşgüdüm sağlayamadığı ve her koyunun kendi bacağından asıldığı bir dönemi yaşıyoruz.

    romanın içeriği wyndham'ın aydın bakışını mükemmelen yansıtsa da işleyişte diğer romanlarından zayıf kalan bir yanı var. okuru bir türlü içine alamayan ve istilayı okura hissettiremeyen bir biçimciliğe sahip. bu zorluğu ancak finalde aşabiliyor wyndham. bu yüzden romanın en çarpıcı kısmı son 30 sayfası diyebiliriz. temposu düşük ve konunun felsefi yanını daha fazla ön plana çıkaran dengesiz bir anlatıma sahip olan kraken uyanıyor, diğer wyndham ürünlerinden birazcık geride kalsa da yine de mutlaka okunması gereken bir istila bilimkurgusu.

  • kardeş sen bu araştırmacı yeteneğini şeyma için heba etme bak. memlekette çözülmeyi bekleyen onca dert var hazır, bi el atıver.

  • gora' yı oradan çıkarsak diyorum. her komedi filminin de cıvık olması gerekmez. iyidir kötüdür tartışılır ama gora, arabesk filminden sonra çekilmiş absürd komedi türünün ilk örneklerinden olması bakımından bile değerlidir.

  • açılın, ben fakirim!

    şimdi olay şöyle oluyor; pahalı ve tadı güzel olan şeyleri yavaş yavaş yiyip içiyorum. karnımı doyurmak için mecburen yediğim şeyleri ise hızlı hızlı, hatta mümkünse hiç çiğnemeden dikine boğazıma sokuyorum.

  • arda turan sinem kobal'dan facebook şifresini istedi ve sinem kobal bunu kabul etmeyince ilişkileri koptu.
    bilip bilmeden yorumlar yapmayın.