ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
bir erkeğe verilecek en güzel hediye
-
sadece vermeniz yeterlidir, ne olduğu önemli değil.
26 nisan 2018 özgür özel açıklaması
-
(bkz: bilal erdoğan)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: dünya kupası için şiir yazdım
entry:
vuvuzelam gümüşten,
maça geldim varoştan.
ben afrika çocuğuyum,
30 santim doğuştan.
rahmetli annemin halen oturmakta olduğu ev
-
muammer güler'in yolsuzluk soruşturması dahilinde verdiği ifadede yer alan fantastik cümle. böylelikle, güler'in annesinin zombi olarak hayatına devam ettiğini anlıyoruz.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…e.aspx?id=27717505
russell crowe'un tayyip erdoğan ile dalga geçmesi
-
yav adamın biri geçen gün çıkmış sözümona mecaz yaparak müslümanlarla dalga geçiyor. sen kimsin be? gladyatör filminde türlü entrikalarla ayak iken nasıl baş olduğunu biz iyi biliriz. sevgili kardeşlerim, bakın çok enteresan, dönemin imparatoru commodus, milli iradeye dayalı gücünü halktan alan bir imparator iken bu russell, halkın arasına saklanıp, halkı galeyana getirip, insanları sokaklara dökme düşüncesiyle darbeye teşebbüs edip, imparatoru koltuğundan edip, ülkenin istikrarlı yapısını bozmayı hedeflemiştir.
(yuhhlamalar, ıslıklar)
eyyyy russell, bu millet bu oyunu yemeeğğğz yemez. sevgili kardeşlerimm, russell'a buradan sesleniyorum. eğer yüreğin varsa sandıkta görüşelim. sana dersi bu millet sandıkta verecek. russell'a sandıkta ders verecek miyiğğğzzz?
(alkışlar, evetler, hüloğğlar)
bahçeli'nin ülkeyi bir daha batırması
-
basiretsizliği ile 2001 krizinin mimarlarından olan devlet bahçeli tam 20 yıl sonra yine boş beleş ve anlamsız siyasetiyle erdoğan'ın payandası olarak ülkeyi bir kez daha bataklığa sürüklemiştir. partili başkanlık sistemine verdiği destek bizleri bu günlere getirmiştir.
george bernard shaw
-
"hareket halindeki cehaletten daha korkunç hiçbir güç yoktur."
sol layer'da tanıdık birinin ismini görmek
-
sözlüğe photoshop'tan girdiğinizi gösterir.
iphone x
-
oncelikle konuyu salt emoji uzerinden yorumlamak icin ya eksik, ya bilgisiz ya da kotu niyetli olmak gerekiyor.
yuz tanima ana hatlariyla yeni bir teknoloji degil, telefonlardan once notebooklar webcamler ile bunu yapiyorlardi. android uzerinde de son donemlerde yayginlasmaya basladi.
yalniz burada bir fark var ki atlanmamasi gerekiyor. apple isi yuksek cozunurluklu bir kameradan goruntu alip process etmenin oldukca otesine tasimis zira isin icine fazladan bir de derinlik algilamasi da girmis durumda. varolan donanim uzerinden isi yazilimla cozmekten cok bunun icin hem yazilim hem de donanim tarafinda emek, zaman ve para harcandigi asikar. ha pratikte nasil calisir, ornegin sakalli bir insani algilarken ya da kisin sogugunda kafada bere, boyunda atki varken ne oranda basarim saglar onu urunle birlikte gorecegiz. yine de mottosu "varolani mukemmellestirmek olan" apple'in ayni yolda ilerledigini soylemek lazim (ılk dokunmatik ekranli telefonun iphone olmamasi, ilk uygulama dukkaninin apple'a ait olmamasi, ilk tasinabilir mp3 calicinin apple tarafindan gelistirilmis olmamasi, ilk renkli/cicili bicili bilgisayar'in apple tarafindan uretilmis olmamasi, ilk ip/ott stb'in apple tarafindan gelistirilmis olmamasi vb...)
durum boyleyken "neden havada kanatlanip ucmuyor" tandansinda elestirileri ya da bok emojisi uzerinden atarlanmayi biraz safca buluyorum.
gerek ar gerekse yuz tanima icin gelistirdikleri cozumler teknolojik acidan heyecan verici. bugun bok emojisi uzerinden baslarlar, yarin dudak okuma cozumu gelistirirler... 43 senelik omrunun hatiri sayilir bir kismini teknolojiyle ic ice gecirmis, hala bu alan uzerinden kazandigi parayla hayatini idame ettiren bir adam olarak iphone x'in su anda gorulenle degil, tasidigi potansiyelle degerlendirilmesi gerektigini dusunuyorum.
ar'a donanim seviyesine kafa patlatmis olmalari da ayrica degerlendirilmesi gereken bir konu. zugurt aga filminde, cennetten tapu alan garibanlarin dedigi gibi geleneksel reklam modelleri acisindan "bu dunyada tum tapular alinmis, garibanlara yer kalmamis" vaziyette. augmented reality'nin onemi iste burada ortaya cikiyor... alternatif bir acik hava reklamciligi modelini apple gibi urkutucu seviyede user base'e sahip olan bir kurulus elbette yapabilir ve muhtemelen ilerleyen zamanlarda yapacaktir. x bu anlamda da onemli bir yapi tasi olacaga benziyor.
geri kalan ozellikler (ekran disinda, onu ben de pek sevmedim) standart apple yeni urun yaklasimi seviyesindeydi. daha iyi ekran, daha hizli islemci, daha potansiyelli kamera vs.
unutmadan; ekrandaki degisiklik konusunda karmasik duygularim var. o tepedeki bosluk, ozellikle benim gibi ocd'den muzdarip insanlar icin yatay kullanimda biraz sikinti yaratabilir gibi duruyor, bekleyip gorecegiz...
ilginç etimolojik bağlantılar
-
eski türkçede yanmak (geri dönmek, tekrar etmek) diye bir fiil vardı. bunun alev almak olan yanmakla ses benzerliği hâriç bir ilişkisi yoktur.
bu kökten türeyen yankı, (sesin geri dönmesi), yansıma (ışığın geri dönmesi), yanıt (verilen soruya cevap vermek, dönüt), yeni (geri dönen tekrar eden örneğin: yeni ay yani tekrar görünen geri dönen ay) türemiştir.
yunus emre: "ben yürürüm yane yane." derken belki de yanarak aramak değil de döne döne aramak, her yere bakmak demek istemiştir.
edit: kaynak, nişanyan sözlük
6 temmuz 2021 türkiye'de delta varyantı görülmesi
-
delta plus varyantı vakalarından birinin istanbul'da olduğunu söyleyen koca, "bunlardan biri istanbul. ankara'da yok. diğer iki ili söylemeyeyim" dedi.
neden? devlet sırrı mı bu? o illerde bulunan insanların daha dikkatli olmaları için gerekli değil mi bu?
ekleme: turizm...
"anan baban ölsün kardeşim bize ne biz niye eve kapanıyoruz?" diyen yazarları ortaya çıkaran durum. insan mıyız arkadaşlar?
italya'da toplu taşıma
-
birçok avrupa ülkesindeki gibi insanların namuslu oldukları varsayımından hereketle dizayn edilmiş sistemler. hırsızlık yapmayı, vergi kaçırmayı, kul hakkı yemeyi adet edinmiş ucubeler turnikelerden atlarken kendilerini çok zeki zannetseler de bu hareketler elin avrupalısının türklerin ne kadar düşkün ve gurursuz olduğuna kanaat getirmesinden başka bir boka yaramıyor.
friends vs seinfeld
-
ikisini de izledim.
seinfeld'i tekrar açıp izlemem. ama friends'i hala izliyorum. friends izlerken daha bi ailemleymişsin gibi, o hep beraber büyük aile kıvamında film izlediğimiz günler aklıma geliyor.
bence friends.
nikola tesla
-
insanlığın sınırları dışına çıkmanın sonucunun anlaşılmamak ve dışlanmak olduğunun bir başka örneği.
şimdi nikola ve thomas bizim bir üniversitenin elektrik bölümündeki iki profesör olsun. bütün öğrenciler "hacı nikola manyağın teki amk, thomas çok kafa hocadır. hem thomas piyasayı çok daha iyi bilen bir adam, onu dinle bak çok faydalı şeyler öğrenirsin, çevresi falan da çok geniştir ileride iş bulmanda da yardımcı olur" geyikleri falan yapacaktı ikisinin hakkında. "nikola'nın derslerinden de bi bok anlamıyorum amk, bir şeyler anlatıp duruyor saçma sapan, herif ne içiyorsa amk hayal aleminde yaşıyor resmen" gibi yorumlarla nikola'yı üniversite kantinlerinde taşak malzemesi yapıyor olacaktık. ama tabi şimdi the prestige gibi bir filmde karizmanın önde gideni bir dahi olarak gösterilip, underground halk kahramanı bir dahi olduğu anlatılınca ancak adama ilgi gösterebiliyoruz.