hesabın var mı? giriş yap

  • birinci dünya savaşı sonlarında bolşeviklerin iktidarı ele geçirmesiyle başlayan ve 1923 yılına kadar süren savaştır.

    iktidarı ele geçiren bolşevikler çok kısa süre içinde o dönemde savaşta oldukları almanyayala barış imzalayıp, bolşevikleri destekleyen köylülere toprak, aç olanlara yiyecek dağıtımı başlattılar. bilgi toplama amacıyla kurulan çeka ve iktidarın gücünü sağlamlaştırmak için kurulan kızıl ordunun rusyadaki bazı çevreleri rahatsız etmeye başlamasıyla zaten fazlaca karışık olan ülkede ciddi bir iç savaş patlak verdi.

    eski çarlık subayları, toprak sahipleri ve bazı iş adamlarının desteğiyle denikin ve kornilov önderliğinde bir ordu kuruldu. rusyanın almanyaya karşı tekrar savaşa girmesini isteyen ingiltere ve fransanın desteğiyle hızla güçlenen ordu terhis edilen bir çok birliğide içine aldı ve kızıl orduya karşı savaş girdi. aynı dönemde japonyanın da rusyaya karşı savaşa girmesiyle bolşevikler bir anda iki yakadan kuşatma altına alındı. 1922 yılına kadar süren savaşı bir kaç yakada birden çarpışan bolşviker kazandı ve mücadele sırasında bağımsızlığını ilan eden ermenistan, gürcistan gibi devletlerin tekrar işgal edilmesiyle bolşevikler bütün ülkede iktidarı ellerine aldı.

    iç savaş süresince bolşevikler ülke içindeki otoritelerini iyice güçlendirdi ve kurdukları haber alma örgütlerinin de desteğiyle muhalefeti tamamen susturdu. rus iç savaşı bir dönemde bolşevikleri çok zor duruma düşürmüş olsa da leninist yapının kurumsallaşması ve kurumsallaşan yapının bütün ülkede oturmasına büyük katkı sağlamıştır.

  • adam köylü zaten. doğma büyüme beypazarlı. para ve mevki bozmuyor adamı. imelihin gözlüğü fiyatına 3 takım elbise düzer. dekatlon marka spor ayakkabı giyen adam harama el uzatmaz.

  • + artık gider misiniz lütfen.
    - tabi, nerede bekleyeyim sizi..
    + cehennemin dibinde!
    - olur, saat kaçta?

    hakkında söyleyeceklerim bukadar olan güzel film.. *

  • başıma gelendir..

    12 yıldır karımdır..

    iki evlat vermiştir..

    hala deli gibi aşığımdır..

    sen sadece bende dur kadın, ben sana hep aşık kalırım..

  • los angeles belediyesi yapınca sözlük ahalisinin bilimsel bir sebebi vardır diye pek bulaşmadığı eylem. oysa aynısını misal istanbul büyükşehir belediyesi yapsaydı burada bilip bilmeden sallanır, milyon tane geyik dönerdi.

  • hayat kırıklarla doludur. beklentiler ve gerçeklik birbirini tutmadığında, ricalar yankı bulmadığında, verilen sözler tutulmadığında içimizden gelen 'çıt' sesini duymuşuzdur hepimiz.

    çoğu insan kırıkları sevmez. onları saklamaya, gizlemeye çalışır. bazen tekrar kırılmaktan korkar ve hayattan kaçınmaya, hayal kurmamaya başlar.

    japonların çok sevdiğim bir sanatı var: kintsugi.
    bu sanat kırılan nesnelerin kırıklarını altınla onarmak üzerine kurulu. kırıkları, çatlakları bırakın gizlemeyi, parlak bir altın rengiyle onararak görünür hale getiriyor kintsugi. çünkü nesne yaşanmışlıkla daha değerli hale geliyor. kırıklarına rağmen varlığını sürdürüyor. kintsugi, altınla kırıkları onore ediyor. yaşanmışlığı yüceltiyor ve bunu - en değerli madenlerden olan - altınla kutluyor.

    depresyon tanısıyla takip ettiğim bir hastama bu felsefeden bahsetmiştim. geçenlerde geldiği seansta bana 'senelerdir ne kadar güçsüz olduğumu düşünürdüm. siz bana bunlardan bahsettikten sonra aslında bütün olanlara rağmen ne kadar güçlü olduğumu fark ettim' diyerek teşekkür etti. ilginç şekilde, bu konuşmanın aldığı ilaçlardan çok daha etkili olduğunu düşündüm o an.

    gerçekten de kırıklarımız, bir anlamda bizim madalyalarımız. onlar bizim deneyimlerimiz, yaşamın tam içinde olduğumuzun kanıtı. onlarla var olmak aslında, onlara rağmen varlığımızı sürdürdüğümüzün ve ne kadar güçlü olduğumuzun ispatı.

  • bir insan sırtını dönerek neyin işaretini yapmış olabilir ki?

    gün geçtikçe deliriyor, delirdikçe kontrolünü iyice kaybediyor. insanlar sırtlarını dönerek protesto ediyorlar diye insanları ahlaksızlık ile suçluyor.

    valla çok merak ettim kadınları. yaratıcı hakaret yöntemlerini paylaşmalarını isterim.

  • garibim namıma tayyip diyorlar,
    oyumu kürt almış devrik diyorlar,
    hastayım derdime kanser diyorlar,
    konyalı davutoğlu, satılmışım ben..

  • teşhisi koyana "tutma o zaman bana mı tutuyorsun ?" karşılığını vereceğim var olmayan hastalık.

    hem sen bunu nefsini terbiye etmek için yapmıyor musun abi ? aç kalmak için değil açı anlamak için yapmıyor musun ? e o açların önünde her gün milyonlar tıkınıyor, sen daha 2 yudum su içen adama katlanamıyorsun ama ?

    bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ?

    otobüste su içmezse ölecek ateist hastalığı yoktur, orucunu bireysel olarak tutamayan, orucun amacını kavrayamamış insan hastalığı vardır. geçen sene sokakta su içti diye iki kızın dayak yemesi bu hastalığa bir örnektir.