ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ajda pekkan'ın metro hayali
-
65 yaş üstü ücretsiz, bence yapabilir.
yaran diyaloglar
-
binek otomobile 9 kişi binilince haliyle insanlar kucak kucağa otururlar, elemanlardan biri öndeki 2 koltuğun ortasında yarı oturur-yarı ayakta durmaktadır
şöför: vay be, bu kadar ağırlığa rağmen 4. vitese takabildim
ortada oturan: evet evet, ben de farkettim.
esenler otogarı
-
sanki biri inşa etmemis de sicmis gibi duran otogar.
gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi
-
-obur tarafta babama selam soyle nha ha haa
-ben ananin oldugu tarafa gidiyorum
iş görüşmesinde let's continue in english denen an
-
(bkz: oldu o zaman biz kalkalım)
kibarlığımla rahatsız ettiğim için özür dilerim
-
okuldan cikarken iyi geceler diledigimde guvenlige, alis-veris'in ardindan tesekkur ettigim kasiyere, minibusten inerken iyi gunler diledigim sofore suratima sadece bon bon baktiklarinda soylemek istedigim soz.
trt'nin chp'nin reklamını yayınlamayı reddetmesi
-
"akp'yi eleştirdiği" gerekçesiyle alınmış ve bugün resmi yazıyla tebliğ edilmiş karar. devlet televizyonunun parti çiftliği olarak kullanılmasının güzel bir örneği.
ev almanın mantıksız olması
-
evet arkadaş, öylesine bir saptama işte. bana göre biraz mantıksız, başkasına göre de belki çok mantıklı.
aga, şimdi bir ev düşünün, 800 tl kirası var aylık. oturuyorum ben bunda, sat dedim ev sahibine, 300.000 tl istiyor.
hesap yapalım, 800*12 = 9600 tl/yıl.
300.000/9600 = 31,25 sene ediyor.
kredi alsam 330, 340 bin tl olacak , 5 sene de oradan.
lan ben zaten 43 yaşındayım, kim sker 80 yaşında sahip olunan evi, hem ev de ömrününü doldurur 40 senede. zaten ölürüm o zamana kadar. he çocuklara falan kalacaksa da ben mi düşünecem onları, babam mı düşünmüş beni bugüne kadar? hayır.
ryan giggs
-
altyapıdaki sol kanatları as takıma çıkmadan boğdurtuyormuş, öyle diyolla.
kreutzer sonat
-
tolstoy'un bu hikayede madam pozdnişev adı altında kendi karısını anlattığı söylenir. hikayedeki evli çift, her türlü şeyi açıkça yazdıkları günlüklerini değiş-tokuş ediyorlar. birbirlerinin yüzlerine söyleyemedikleri şeyleri bu şekilde açığa çıkarıyorlar. bu günlük okuma seanslarından sonra elbette kıyamet kopuyor.
"biz aynı zincire bağlanmış iki kürek mahkumuyduk" diye bir finali vardı ki, ibret alınması gerekir.
better call sümeyye
-
elinizdeki parayı sıfırlamak istiyorsanız yapılması gereken en önemli şey.
su topu'nda macaristan'a 27-1 yenilmek
-
üç tarafı denizlerle çevrili ülkenin yüzme bilmeyen vatandaşlarının umurunda olmayan skordur. *
daha öncede rusya'ya 29-0, hollanda'ya 25-0 mağlup olarak müthiş bir performans göstermişiz.
haber linki
edit: "ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen yüzme bile bilmiyoruz ve su sporlarındaki başarısızlıklar da kimsenin umurunda değil" minvalindeki entrymde, herkes su topu takımının aldığı sonuca giydirdiğime ilişkin iddiada bulunmuş. su topunun denizde oynanmadığını falan söylemiş. spor yapmayan bir hımbıl olduğumu iddia eden bile var. neredeyse su topu takımının başarısızlığından sorumlu tutulmak üzereyim a dostlar.
manyak mısınız lan? nerenizle okuyorsunuz entryleri.
editin editi: su topunu bitişik yazarak ülkemizde bu sporun piri olduğunu kanıtlayan bir sürü spor duayeni varken, hala başarısız olmamız bakın şimdi beni de şaşırttı.
editin editinin editi: hay üç tarafınızdaki denizlerde boğulun inşallah.
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
saf bir asker şiddetli basur şikayetiyle revire gider ve askeri doktor tedavi eder. sonrasında gelişen ufak bir diyalog.
- sevk aldın mı olm sen?
+ birazcık aldım komtanım...
- ne diyorsun lan sen hayvan herif. zevk mi dedik sana sevk sevk!
(bkz: dayak)