hesabın var mı? giriş yap

  • - kut; devleti yöneten kişinin kutsal bir kişi olduğu inancı.
    hanedan üyelerinin kanının akıtılmaması gerektiği görüşü buradan kaynaklanmaktadır. tabii ki istisnalar olmuştur.

    ayrıca bunun tam tersi bir inanç daha vardır.
    bazı uğursuz kanların toprağa değmemesi gerektiği. kadim bir türk - moğol inanışıdır.

    meselâ hülagû'nün halife müstasım'ı çuvala koyup atlara ezdirerek öldürtmesi bu sebeptendir.

    hülagû han'ın müstasım'ı çuvala koyup öldürtmesi/ passenger28

    - savaşlarda kullanılan turan taktiği. türkler, tarih boyunca birçok savaşta bu taktiği uygulamışlar ve başarı da elde etmişlerdir.
    bu savaş taktiği malazgirt, niğbolu, mohaç gibi savaşlarda çok başarılı bir şekilde uygulanmıştır.
    tabii öncesinde de.

    psikolojik savaş/passenger28

    - çanak yağması geleneği. şenliklerde ve askerlere dağıtılan ulufelerde gerçekleştirilen bu gelenekte halk ve asker, içi yemek dolu kapları kapar ve kendilerine ziyafet çekerlerdi.
    eski türk geleneğinde bu ziyafete " potlaç " adı verilmiştir.

    - savaştan önce at kuyruğu bağlama. ölen hükümdârın ardından atının kuyruğunu kesme geleneği.
    mesela fatih sultan mehmet han ve dördüncü murad han'ın cenaze törenlerinde bu padişahlara ait tüm atların kuyrukları bir yas göstergesi olarak kesilmiştir.

    - valide sultanların tahta çıkan oğullarına çeşitli taşlar, oklar ve kılıçlarla düzenlenen ritüeller eşliğinde dua etmeleri geleneği.

    - örfî hukuk. özellikle 16. yüzyıl sonlarına kadar varlığını sağlam şekilde korumuşsa da bu asırdan sonra şer'î hukuk baskın gelmiştir.
    özellikle klasik dönemde ulemânın dışındaki idarî ve askerî yapıdaki kimselere ehl-i örf denilmiştir.

    - türkçenin yani dilin önemi. her ne kadar arapça ve farsçadan oldukça etkilenmişse de osmanlı imparatorluğu'nun kuruluşundan yıkılışına kadar resmî dili sadece türkçe olmuştur.

    - düzenli ordu / onlu sistem. özellikle kuruluş ve yükselme devrinde türk ordusu, avrupalılar tarafından durdurulması imkansız bir ordu olarak gözükmüştür bu sebeple.

    - türbe kurma ve türbede mum yakma. şamanizm kökenli bir gelenektir.

    - kanunnâmeler; örfî bir gelenektir. ilk defa eski türk hükümdârlarının uyguladığı kanunnâmelerin benzerini fatih sultan mehmet çıkarmıştır ki böylece halktan zorla vergi alan yani onları haraca bağlayan kimseler ibret-i âlem için öldürülebilmişlerdir.

    - tuğ; eski türklerde ve osmanlı'da hükümranlık ve bağımsızlığı temsil eden yetki sembolü.
    ötüken dağlarında göktürkler döneminden kalma, kayalara çizilmiş dokuz tuğlu kağan resimleri bulunmuştur. osmanlı imparatorluğu'nda da padişah otağının önünde dokuz tuğ; sadrazam çadırının önünde de beş tuğ dikilmiştir.

    - türk toyu; eski türklerde var olan bu kurumu osmanlı'da dîvân-ı hümâyun olarak bilmekteyiz.

    nihayetinde osmanlı imparatorluğu, iyisiyle kötüsüyle tarihte var olmuş bir türk devletidir ve bazı töreleri de yaşatmaya devam etmişlerdir.
    halk ise zaten aynı halktır. göktürklerden günümüze gelen onlarca farklı gelenek ve inanış anadolu'da hâlâ sürdürülmektedir.

    osmanlı'ya 1923'ten önce de türkiye denilmesi/ passenger28

  • marmara depreminde, yağmalama amaçlı iç anadolunun çeşitli şehirlerden otobüs otobüs insanın deprem bölgelerine gittiğini bilenlerin şaşırmayacağı durum.

  • yılmaz özdil'in mustafa kemal kitabı, özel baskıyı saymazsak bir milyondan fazla sattı. diğer kitaplarının da az buz satmadığını biliyoruz.

    toplu satış vs. saymazsak türkiye'nin en çok satan gazetesinin, en çok okunan yazarı.

    severiz, sevmeyiz ayrı. kitaplarını beğeniriz beğenmeyiz ayrı. bunlar subjektif şeyler. evinde kaçak yapı varmış yokmuş; o da kendi sorunu ve eğer yaptıysa yanlıştır, cezası normaldir.

    lakin bu adamın 4-5 milyona ev almasına şaşırmak, temel iktisattan, arz-talepten, popülerliğinin nasıl bir maddi karşılığı olduğundan anlamamaktır.

    tokiden ev kurasına girse mutlu mu olacaktınız?

  • şu sıralar insan hakları, ademi merkeziyetçilik, sosyal belediyecilik, vs. gibi konularla uğraşan; ama sonunda sigortalarının atmasıyla babası mad king gibi çılgına bağlayacak ve westeros'un .mına koyacak olan sürgün prenses. neden? kadının suçu yok, kanında var. babasının dediği gibi, burn them all. saçma geliyor, ama o zamanın şartları bunu gerektiriyordu.

    aha buraya yazdım, 8-9 sene sonra ben demiştim diye bu entry'yi göstereceğim.

  • haminnelik yapayım biraz. elimden geldiğince ilaç kullanmamaya çalışan biriyimdir. elbette her ağrı için geçerli değil ama insan biraz kendi bedenini tanıdığında, ağrının şeklini, derecesini kavrıyor ve geçici rahatsızlıklarda çarenin ne olacağını öğreniyor.

    günlük hayatımda 1 bardak yeşil çay dışında bitki çayı tüketmem. bazı rahatsızlıklarda en kesin ve zararsız çözümü bitkilerden buluyorum. ama bu çayları sadece ihtiyaç halinde kullanmak konusunda dikkatliyim. sürekli kullandığınızda etkisini kaybediyor veya zararları oluyor.

    kronik mide rahatsızlığı olan biri değilim ama hem çevremdekileri tedavi etmek için hem de nadir de olsa kendim için kullandığım inanılmaz etkili bir ot var. bazı yörelerde yavşan otu, bazı yörelerde peryavşan deniyor bu ota.

    küçük bir cezvede kaynatılan suya bir tatlı kaşığı kadar bu ottan atıp, bir taşım kaynattıktan sonra altını kapatıp, 5-10 dakika dinlendiriyorsunuz. oldukça acımtrak ve kötü bir tadı var. ben biraz limon ekliyorum, isteyen bal da ekleyebilir ama az miktarda olmalı. ortalama kilolarda bir insana bir fincan yeterli. içtikten sonra en geç yarım saat içinde mide ağrısı, yanması, işte mideyle ilgili anlık ne derdiniz varsa şak diye kesiliyor.
    acıyla kıvranan arkadaşlarımın bu çayı içtikten sonraki yüz ifadelerinin değişimlerinden kısa film çeksem bu ot vücuda gelir reverans verirdi.

    ancak sürekli yanlış beslenme sebebiyle midesine iyi bakmayan kişilerde ne kadar süre işe yarar bilmiyorum. başta da belirttiğim gibi sık kullanmayı tavsiye etmiyorum.

  • 7 saatlik yolu 3 saatte geldim aminiyüm arabayı yolda bir görücen öyle bir oturuyor ki aklın durur viraja 170le gir bana mısın demez. bastıkça daha da istiyor ben böyle mükemmel bir araba daha sürmedim. yetmezmiş gibi bir de km'de 15 kuruş yakıyor namıssız ehuehuehu* ışıkta ne zaman dursam arabaya piyasanın en az 30 bin üstü teklif veriyorlar ben satmıyorum.

    edit: malum zamlardan sonra artık entryi editlemek gerek diye düşünüyorum.
    artık araç 15 kuruş değil 30 kuruş yakmaktadır ve araca piyasanın en az 100 bin üstü teklif verilmektedir.

    edit2: malum zamlar ardından entry tekrardan hayliyle geçerliliğini yitirmiş bulunmakta.
    artık araç kilometrede 1.5tl yakmakta ve araca piyasanın en az 300 bin tl üstü teklif verilmektedir ama ben satmıyorum.

  • kesinlikle açık ara farkla (bkz: avukatlık). maalesef ülkemizde avukatlık yapacaksan okuduğun okulun, cv'nin, ortalamanın, yüksek lisansın hiçbir önemi yok. eğer esnaf mentalitesiyle iş yapıp, çevreniz de varsa para kazanırsınız. formül bu kadar basit.

  • duyurulduğu günden beri vainglory oynuyorum da pubg mobile olayı hakikaten bambaşka bir boyuta taşımış. bayağı bayağı ios'u alıp babaların oturduğu masaya çıkarmış oldular bu oyunla.

    daha iyi nişan almak istiyorsanız aim assist'i kapatmanızı, sağ başparmağınızla nişan alırken sol taraftaki tetik tuşunu kullanmanızı şiddetle öneririm. bana yine de yetmez diyorsanız ayarları kurcalayıp hassasiyetleri elinize en yatkın hale getirebilirsiniz. an itibarıyla pek çok yeni oyuncu olmasından dolayı maçlar çoğunlukla kolay ve sıkıcı geçse de birincilikten birinciliğe koşmak isteyenler için bir kaç ipucu:

    1-bir yakın mesafe bir uzak mesafe silahı bulmaya çalışın. uzak mesafenin en az 4x olursa 8x yakınlaştırması size çevresine hakim bir noktada büyük avantaj sağlar. bu mercekleri sırt çantanızdan kendiniz monte ettiğinizi unutmayın. ayrıca susturucu bulursanız hafife almayın, ekleyin.

    2-bir gözünüz sürekli ateş edildiğinde ve yürüme sesi geldiğinde sağ üst haritada çıkan simgelerde olsun. böylece kim vurduya gitmez, size ateş edenin konumunu tespit edip ağzına tepikleyebilirsiniz.

    3-en az 2. seviye kask, ceket ve sırt çantası bulmaya çalışın. kaskınız veya ceketiniz fazla hasar gördüğünde bir alt seviye bile olsa değiştirmeyi ihmal etmeyin.

    4-beyaz çember iyice daralmaya başladığında eğer solo oynamıyorsanız kesinlikle ama kesinlikle araç kullanmayın, hem görülme hem duyulma riskiniz epey yüksek olacak. yürüyün erimezsiniz.

    5-mümkün oldukça etrafına hakim teraslara, pencere pervazlarına girin ve biri kendini belli etme hatasına düşene dek eğilmiş durumda bekleyin. gerisi çocuk oyuncağı.

    6-bilmeyenler olabilir; birini kafasına sıkmadan öldürdüğünüzde aslında deviriyorsunuz, (ekranda da x knocked out y yazıyor zaten) sürünerek kaçmaya çalışabilirler, onları azaplarından kurtarın.

    7-korunaklı bir konumda ve yeterli cephaneniz varsa sakın öldürülen oyuncuları aceleyle yağmalamayın. o sandık niye fosforlu fosforlu parlıyor? yeşil ışık sönünce etrafı kolaçan edip bakabilirsiniz. aynı şekilde uçaktan atılan eşyalar da kurt oyuncular için tuzak görevi görür, dumanı sönene kadar uzak durun.

    8-havadaki paraşütlere sıkıp ümüğünüzü sıkmak için bekleyen 50 üstü potansitel düşmanınıza "ben buradayım ve beynim yok." check-ini yapmayın. neden yapasınız.

    9-ağrıkesici ve enerji içeceklerini sonlara saklayın, gerekirse üstüste çakın.

    tanım: gençlik yakan oyun.