ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hiç arkadaşı olmayan insan
-
üniversite yıllarının ekseriyetle bitmesi ve hiç nefes almadan işe başlamam ile evrilmiş olduğum insan. yani tabii ki arkadaşlar var fakat zamanla aramamaya ve sormamaya başladıkça bağlar kopuyor ve kayboluyor. bir de üstüne istanbul ve iş hayatının yoğun temposu büyük faktör bu durumlarda. bu durumu sorun olarak görmüyorum çünkü, kitap - müzik - film - bomonti gibi etmenlerle hayatımı kısmen stabil bir düzeyde tutuyorum. çoğu zaman rahatlatıcı oluyor. çünkü insanlarla anlaşmak kolay değil, özellikle kolay anlaşılabilir bir yapıda değilseniz. böyle bir duruma alışıp, tekrardan eski arkadaşlarla görüşmeye başladığınızda, kimseye eyvallahınız olmuyor artık. herhangi bir blöf ya da naz ile falan hiç uğraşmıyorsunuz. direkt bağlantıyı koparıyorsunuz. çünkü böyle zamanlar size çok açık bir şekilde tek başına yaşamanın rahatlığını öğretmekte. süreç her ne kadar biraz kaotik olsa da.
çok takılmamak lazım yani, herkes bir süreç için bu duruma düşüyor.
15 kasım 2022 rus roketlerinin polonya'ya düşmesi
-
yanlışlıkla 2 roket düştü diye dünya savaşı mı çıkar lan sakin olun.
biz adamların uçağını güdümlü füze ile vurduk savaş çıkmadı bi sakin olun hele.
edit: sikicem 100 sene önceki avusturya veliahtı orneginizi dünya 100 sene önceki dünya degil ülkeler gelen elçilerin kafasını kesip yollamiyor mesela. iki tarafın da nükleere sahip olduğu hiçbir savaş yaşanmaz artık. anca abd ırak abd suriye gibi güçlü ve gariban savaşları oluyor.
bu ülkede büyükelçi vuruldu yine bir şey olmadı.
kediyi ensesinden tutmak
trt2 filmleri
-
mayıs ayı filmleri (2021):
1 mayıs cumartesi 21.30 the motorcycle diaries (motosiklet günlüğü)
2 mayıs pazar 21.30 crossing the border (sınırı geçmek)
3 mayıs pazartesi 21.00 secret agent (gizli ajan)
4 mayıs salı 21.00 taste of cherry (kirazın tadı)
5 mayıs çarşamba 21.00 never leave me (bırakma beni)
6 mayıs perşembe 21.00 nokta
7 mayıs cuma 21.30 the hunter (avcı)
8 mayıs cumartesi 21.30 sun children (güneş)
9 mayıs pazar 21.30 rain man (yağmur adam)
10 mayıs pazartesi 21.00 the father (baba)
11 mayıs salı 21.00 aloft (paramparça)
12 mayıs çarşamba 21.00 misafir
13 mayıs perşembe 21.00 red garden (kırmızı bahçe)
14 mayıs cuma 21.15 empire of the sun (güneş imparatorluğu)
15 mayıs cumartesi 21.45 dunkirk
16 mayıs pazar 21.30 on the waterfront (rıhtımlar üstünde)
17 mayıs pazartesi 20.00 ben-hur
18 mayıs salı 21.00 champions (şampiyonlar)
19 mayıs çarşamba 20.45 we are marshall (zafer bizimdir)
20 mayıs perşembe 21.00 mehmet salih
21 mayıs cuma 21.30 loveless (sevgisiz)
22 mayıs cumartesi 21.30 fences (çitler)
23 mayıs pazar 21.30 marie curie
24 mayıs pazartesi 21.00 sabotage (sabotaj)
25 mayıs salı 21.00 ayka
26 mayıs çarşamba 21.00 slumdog millionaire (milyoner)
27 mayıs perşembe 21.00 misafir
28 mayıs cuma 21.30 sweet and lowdown (tatlı ve kirli)
29 mayıs cumartesi 21.30 raging bull (kızgın boğa)
30 mayıs pazar 21.30 the secret ın their eyes (gözlerindeki sır)
31 mayıs pazartesi 21.00 close-up (yakın plan)
kitapçıda hissedilen kitap çok ömür az anksiyetesi
-
her biri birbirinden farklı çeşit çeşit ilginç kitabı görünce hissedilen anksiyetedir.
kısa vadede okuyamayacağınız kadar fazla kitap alarak bastırılmaya çalışılır ama nafiledir.
okuyabileceğimiz azami kitap sayısı belli iken vaktimizin ne kadar önemli kısmını okumayarak harcadığımız düşünülünce üzer.
burada öz eleştirimi de yapmış olayım.
uyku açma yöntemleri
-
- hayattaki en büyük başarısızlıklarınızı, hatalarınızı düşünün.
bütün gece gözümü kırpmadığımı bilirim.
orhan pamuk
-
ulan bir kere de şu başlığa girdiğimde cevdet bey ve oğulları'na kafam girsin, kara kitap'ı üç sayfa okuduktan sonra duvara fırlattım, beyaz kale ne sikko bir kitap, kafamda bir tuhaflık'ı tuvalette mi yazdın tarzı yorumlar göreyim be, bu seviyede de olsa adamın kitaplarıyla ilgili yorum yapın bir kere de. varsa yoksa siyaset, hepiniz beyinsizsiniz.
emlakçı jargonu
sahte parfümü duty free diye satan dolandırıcı
-
bir kaç ay önce benzinlikte tam bagaja doğru gömülmüşüm, arkamdan bir pardon lafı geldi, irkildim resmen. neyse baktım arabanın içinden bir tip, "bir şey soracaktım da ben gümrükte çalışıyorum, bize prim olarak parfüm...." demeye kalmadan adama "oo bu işler hala devam ediyor mu ya?" dedim. adam resmen gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kaldı. neyse sonra toparlandıktan sonra "hangi işler abi" dedi, dedim "bu numaralar 20 yıldır var, hala işe yarıyor mu". ve adam bana "evet abi yolumuzu buluyoruz işte" diyerek gülüp gitti. velhasıl tanım olarak, çok eski ve hala işe yarayan bir numarayı yapan kişi.
sezaryenle doğurup kendine anne diyebilen kadın
-
şu an 36 haftalik hamile halimle her türlü kufru saydığım mal beyanı. sicak bi taraftan yatamiyorum kalkamiyorum bütün kemiklerim ağrıyor. herkes hoydur hoydur gezerken tansiyonum sicakta oynuyor diye eve tikilip kalmisim. üç yaşındaki kızim var bide on dk da bir anne su anne cisim geldi anne gel boyama yapalim anne şu anne bu... şimdi ben ilkini sezaryenle doğurdum ikinciyide sezaryenle dogurcam. ben anne değilim öylemi. çok pis sovuyorum haberiniz olsun. zaten sicak.
vahdettin
-
16 mart 1920 sabahı ingilizler şehzadebaşı karakolundaki mehmetçikleri uykularında, yataklarında öldürürken canını tehlikede görmeyip ingilizlere sempatisini bildiren
1922'de kemal'in askerleri anadolu'dan ve trakya'dan yunanları, ingilizleri, fransızları temizleyip istanbul'a girecekken canını tehlikede görüp ingilizlere sığınan lider.
istanbul henüz türk kontrolüne geçmediği halde türklerden o kadar korkmaktadır ki saray'dan rıhtıma gizlice intikal etmek için ailesiyle birlikte iki kızılhaç aracına binmiştir.
bu adamı övmek, övenin kaç paralık insan olduğunu gösterir. başka bir işe yaramaz.
edit:typo