ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
19 mart 2022 bolu dağı tüneli zincirleme kazası
-
maalesef ülkemizde bir hastalık halini almış olan takip mesafesi kuralına uymamaktan kaynaklanmış olduğunu düşündüğüm üzücü kaza.
yetkililerin acil olarak önlem alması gerek çünkü ülkemizde kimse takip mesafesi gibi trafiğin en hayati kuralına uymuyor. aksi gibi uyan kişileri de enayi olarak görüp bıraktıkları mesafeyi saygısızca doldurarak kurunun yanında yaşın da yanmasına sebep oluyor bu saygısızlar.
snoop dogg'un galatasaray formalı foto paylaşması
-
alkole, tütüne, ota ve bilimum uyuşturucuya bu kadar düşkün olan snoop dogg'un beşiktaşlı olmasını beklerdim ben. şaşırtmıştır.
yıllar sonra gelen edit : ben de beşiktaşlıyım oğlum lan.
ezel
beşiktaş
-
beşiktaşlı değilim ama taraftarından mütevellit her zaman sempatim olmuştur.
büyüklüğünü sorgulamaya gelince, bir tarafına sokmayacaksan büyük veya küçük olmasından sana ne kardeşim?
17 gün boyunca alkol satışının yasaklanması
-
virüsle, pandemiyle alakası olmayan ve tamamen insanların yaşam tarzına müdahale etmek amacıyla alınmış olan karardır. rüzgar ekmekten başka bir şey değildir.
çocuk kabul etmeyen restoran görünce çıldıran anne
-
haksız annedir.
bizim milletin çocukları kadar şımarık çocuk görmedim. büyük ihtimal o restorana girebilseydi çocuğu terör estirecekti. masalar arasında koşacaktı çığlık ata ata, yemeği beğenmeyip avazı çıktığı kadar anıracaktı, ortalığı birbirine katacaktı.
ben hiç görmedim sessiz sakin oturup, yemeğini yiyip kalkan çocuklu bir aile. illa ki bulundukları ortamı rahatsız ediyorlar.
bir de tutturmuşlar çocuk bu diye. çocuk dediğin söz dinlemeli öyle deli dana gibi ortalıkta koşturmamalı.
evli çiftlerin birbirine benzemesi
-
evli çiftlerin uzunca yıllar boyunca sürekli aynı kaynaktan beslenmeleri, aynı ortam ve koşulları paylaşmaları nedeniyle, benzer duygu-durum-düşünce-konuşma-mimik vs karakterisitiklerini yansıtmalarına sebep olmaktadır. misal biz karı koca çay ve cips tiryakisiyiz, giderek hem birbirimize hem de didi teyze'ye benziyoruz.
bla bla car'daki ölücü yolcular
-
dün aksamki bla bla car istanbul - ankara arası yolculuk ilanım için konuştuğum ölücü bir hanfendinin sözleri üzerine sinirlenerek açıyorum bu başlığı. tamam ekonomi kötü, anlıyorum. elimden geldiğince de her konuda anlayışlı olmaya çalışırım insanların davranışlarına. ama bu yapılan saygısızlık üzerine sinirlerim bozuldu biraz.
uygulamanin verdiği ücretler zaten benzin - mazot fiyatlarının çok altında olmasına rağmen aldığım tepkiler canımı sıktı. kimse kimseye zorla şu parayı ver demiyor. oraya ilan konulmuş, beğenmiyorsan mesaj atma, ister otobüsle git, ister trenle. saygısızlık yapmamaya çalıştım ama arkadaşın yaptığı düpedüz ölücülük oluyor. konuşmanın görselini de koyuyorum.
görsel
yerli otomobil üç lirayla 100 km gidecek
-
bilim, sanayi ve teknoloji bakanı fikri ışık, "yerli otomobil konusunda menzili artırılmış seri hibrit araca odaklandık. şehir içinde ortalama 100 kilometreyi sadece 3 liralık maliyetle katedilebilecek" demiş. bu da link
bıraksanız benim benzinli aracım da 100 kilometreyi yaklaşık 3 liralık maliyetle katedilebilecek. ama siz o hibrite de öyle bir vergi bağlarsınız ki (sürücüler yedi ceddinizin kulağını çınlatır)... bırak 3 lirayı, keban'ın sahibi olsak fayda etmez.
seçim yaklaşıyor. bu türden haberler artık mantar gibi türer. yok 3 liraya 100 km, yok 3 kuruşa 5 köfte vs.
debedit: gezi'yi hatırla.
beşiktaş 9 puan istiyor
-
beşiktaşlıyım. adımı bile efsanelerimizden birisinden aldım.
okur okumaz aklıma gelen ilk şey "mahalle yanarken bazılarının yaptığı şeyler" oldu.
what the'nın türkçesi
-
(bkz: o neydi gız)
çocukken öğrenince ufku iki katına çıkaran şeyler
-
annemle babamın mutfak robotu diye bir şey çıktığından söz etmelerine kulak misafiri olduğumda ufkum çağ atlamıştı. düşünsenize, mutfakta bir robot ve her şeyi yapıyor!
daha sonra dayımların mutfak robotu alıp çok memnun kaldıklarını da konuştular, iyice heyecanlandım.
dayımlara gitmeyi iple çektim ve gittik de. girdiğim gibi mutfağa yöneldim robot arıyorum, yok. başka odalara gitmiştir(!) diye bakınıyorum, yok. sonunda yengeme robot nerede diye sordum. buzdolabının üstünde yavrum dedi. mutfağa gidene kadar, "herhalde şarj oluyorken oraya kaldırdılar" diye düşündüm.
sonra onu gördüm o tipsiz aleti. duygularımla hayallerimle* oynadınız mühendizler, alt tarafı doğrayan makine icat etmişsin bu kadar iddialı bir isim koymak nedir?
eser yenenler'in kuzeniyle evlenen kadın
-
hayatımda daha ucuz çok az hareket gördüm bu ne lan!
ahahahhahah