hesabın var mı? giriş yap

  • her iş çıkışı sonrası, illa bi a101’e uğrar; öyle eve giderim. bugün de perşembe olduğundan uğrayayım dedim. bilgisayar kampanyasını biliyorum ve bana yâr olmayacağını bildiğimden, alma düşüncesine bile girmedim.

    neyse, salına salına yürürken, bizim çengelköy şubesinin depo kapısı, hemen arka taraftadır. şube müdürü, battaniyeye sarılmış iki kutu ile çıktı depodan. şöyle takip ettim çıkışını ve örtüyü açınca hooop iki adet lenovo bilgisayar :)

    şaşırdım mı? tabii ki hayır... sistem böyle maalesef. adalet, hak, görgü, ahlak, erdem... bunları “ucuzluk” markette bekleyip de üzmeyin kendinizi...

    tanım: müşteri alsın diye numunelik gönderilen kampanya ürününü, battaniye ile dükkandan çıkartan müdürlere sahip marketler zinciridir... fazlası var; eksiği yok...

  • ünlü bir futbolcu olmasa eğer, haftasonları ottoman nargile cafe'de takılacak, ''sıkıntı yok karşim, adamsın, hallederiz o işi. olmadı ya merveyle, bana ne abi yoluma bakarım'' diye gezecek, muhtemelen facebook profiline takım elbiseyle çekilmiş, çatık kaşlı halinin fotografını koyup, '' acılardan öğrendik senden öğrenecek değiliz'' diye açıklama yazacak, ''osmanlı torunuyum,ecdad, 1453, '' diye gönderiler atacak, ''dririliş ertugrul'' hayranı olacak, 27 'sinde evlenip, haftasonu karısıyla yaptığı selfie'leri yine sosyal medyada paylaşıp '' allah bozmasın, çok güzelsiniz'' yorumlarına ''sağol karşim, darısı senin basına '' yazacaktı.

    ünlü futbolcu oldu. forması istenen adam oldu. ünlü kadınlarla yatıp kalktı. çevresi değişti, zengin kankaları oldu. iyi arabalara biniyor, pahalı saatler takıyor. sonunda da ''değişmedim'' diye prim yapıyor ama, o aslında dünyayı feth etti. aynada kendine bakıp ''sensin oğlum'' diyor. ''başarı diye bişey varsa o sensin. bayrampaşa'dan çıktın ama bak şimdi nerdesin, helal lan sana, helal oğlum. '' diye gazlıyor kendini.

    barış manço'dan gelsin:

    ''sapa kulba kapağa itibar etme dostum
    içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
    para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
    içi boş insanların bu dünyada yeri yok''

    edit: ne zaman arda yazsam debe'ye giriyorum. hesap soracak kesin.

  • eşler arasında boşanma yollarının tarihte birçok çeşidi ve bahanesi vardır. lakin ortaçağ almanyasında bu boşanmaların bazıları biraz farklıydı. taraflar duruşma yerine düello talep edebiliyordu ve işin sonu ölüme gidebiliyordu. karı koca arasındaki anlaşmazlıklarda tanık bulmak zor olduğu için ve kimse evlilikteki beceriksizliğini itiraf etmediği için evlilik düellosu kazanan kişiyi tespit etmede doğru yöntem olarak kabul edilmişti.

    1467'de alman eskrim ustası hans talhoffer kılıç teknikleri için resimli kitabı fechtbuch'u yazmıştı. bu kitap ayrıca karı kocaların artık anlaşamadığı durumlarda yapacağı düellolar için talimatlar da içerir.

    kocanın karısı üzerindeki bariz fiziksel avantajı göz önüne alındığında, kadına bazı ayrıcalıklar verildi. erkek bir eli arkasından bağlı olarak, diğer elinde sopayla beline kadar açılan bir çukura konulurdu. kadın, her biri kumaşa sarılı üç taşla silahlandırılırdı. erkek çukuru terk edemezdi ama kadın çukurun etrafında dolaşmakta özgürdü.

    adam eli veya koluyla çukurun kenarına dokunursa, ceza olarak sopayı hakemlere teslim etmek zorunda bırakılırdı. bu kısa mola anında kadın ona taşla vurursa o da taşlarından birini kaybetmiş olurdu.

    düello seçeneğinden sonra yargıçlar hazırlık için her iki tarafa bir ay süre veriyordu. bu süre antrenman için planlanıyor gibi gözükse de aslında karı koca belki anlaşır da vazgeçer diye verilen bir zamandı. düelloda kadın taşla adamı yaraladığında yargıçlar ölümle sonuçlanmaması için düelloyu kadın lehine bitirebiliyordu. ya da erkek kadını çukura çektiğinde bitirebiliyordu. yargıçlar müdahale etmekte geç kaldığında sonuç bir tarafın ölümü de olabiliyordu. adı üstünde; düello. iki taraf da öldürmek için oradaydı.

    görsel

  • "ne adamlar var! bana soruyorlar; 'sen ne marka makineyle fotoğraf çekersin?' diye. fotoğraf makineyle mi çekilir? şimdi en iyi, en gelişmiş daktilo bende olsa en büyük yazar ben mi olurum? roman daktiloyla mı yazılır? arkadaş (gözleriyle kalbini göstererek), fotoğraf burayla, burayla çekilir. ben singer dikiş makinesiyle bile fotoğraf çekerim! şunlara bak. alıyorlar leica'yı, canon'u, nikon'u ellerine, yola düşüyorlar.. bir köylü mü gördüler. dur! iki şipşak, tamam… koyun sürüsü mü gördüler. dur! iki şipşak, tamam… çadır mı gördüler. dur! iki şipşak, tamam… ben bir çobanın fotoğrafını çekeceksem, onunla oturmalıyım, birlikte yemek yemeliyim, gece çadırında kalmalıyım…onu tanımalıyım. fotoğrafını ancak ondan sonra çekebilirim."

    demiş ara güler

    instagram sadece fotoğraf çekenlerin işini biraz daha kolaylaştıran bir program. ben fotoğrafçı değilim, "vizör, alan derinliği, shutter speed, bulb" ne demektir bilmem lakin instagram ile seviyorum fotoğraf çekmeyi. gerçek bir fotoğraf sanatçısının güzelliğini yakalayabilir miyim? hiç sanmıyorum. zaten bu program şöyle bir şey. ara güler'i bir süper kahraman olarak düşünün. sen bu ve benzeri programlar ile fotoğraf çektiğinde kendini onun kostümünü giymiş bir çocuk gibi hissediyorsun sadece. ama onun üstün yetenekleri var mı yok. onun fotoğraflarının yanından bile geçmez ama eğleniyorsun.

    lakin "vizör, alan derinliği, shutter speed, bulb" bilmekle fotoğrafçı olunmuyor bak onu biliyorum işte.

    bu nedenle instagram'da bir sürü fotoğraf çekenler yüzünden fotoğraf sanatı yara almaz merak etmeyin. popüler olan bir şey kalıcı olana zarar veremez.

    gerçek sanatçı singer dikiş makinesi ile bile çekerim diyor bak.

  • çeşitli çince markalar altında ya da açık şekilde satılan versiyonlarının hiç de tekin olmadığı bir besin maddesidir.
    zira yeşil çay, yanlış saklama koşulları, yaprakları toplama ile kurutma arasında geçen sürenin uzunluğu gibi faktörlerden ötürü küflenmekte, böylece yüksek ama çok yüksek, yani belirlenmiş adi (günlük kabul edilebilir vücuda alım)'nin 20-30 katı miktarda aflatoksin bulundurabilmektedir.
    çin halk cumhuriyetinde her yıl 250 bin kişi özellikle tahıl ve çay kaynaklı kronik aflatoksin zehirlenmesi yüzünden karaciğer kanseri olmakta ve ölmektedir.
    aflatoksinlerin vücutta açacağı onulmaz zararları önlemek için ise bu yeşil çaylar çok sıkı bir denetimden geçirilmek zorundadır. avrupa birliği kriterlerine uygun gıda tüzükleri ve toksikolojik incelemelerin henüz tam anlamıyla hayata geçirilmediği türkiye'de bu tip egzotik besin maddelerinin terapötik etkilerine kanılarak yüksek miktarlarda ithal edilmesi ve tüketilmesi, önemli bir toksikolojik sorun ortaya çıkarmaktadır.
    kısaca: bilindik bir markadan olmayan her türlü egzotik besin maddesinden uzak durun, kendimi iyi hissedeyim derken sağlıktan olmayın.

  • thomas müller tarafından dalga geçilen ancak verdiği cevapla adeta bilezik gibi geçiren, ezilenlerin sesi, endüstriyel futbola karşı milli takım. helal olsun dedirtmiştir.

    --- spoiler ---

    2018 dünya kupası elemeleri’nde san marino ile karşılaşan almanya, zayıf rakibini 8-0’lık farklı bir skorla devirip üç puanı cebine koymuştu.

    8-0’lık san marino galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada bu tür maçların gereksiz olduğunu ima eden almanya’nın yıldızı thomas müller, “zaten yoğun bir fikstürümüz var ve böyle bir ortamda bu tür maçların neden oynandığını anlayamıyorum.

    onlar için dünya şampiyonuna karşı oynamanın özel bir şey olduğunun farkındayım. bununla birlikte bu tür maçların gereksiz risk taşıdığını düşünüyorum” ifadelerini kullanmış ve bayern münih ceo’su karl-heinz rummenigge de bunu onaylamıştı.

    bu açıklamanın ardından san marino milli takımı iletişim direktörü alan gasperoni, müller’in sözlerine ders niteliğinde bir yanıt verdi.

    “gol atamadınız diye kızmayın”
    bu maç, sizin gibi bir golcünün, bizim kadar kötü bir takıma gol atamayacağını gösterdi. ayrıca kalecimiz simoncini’nin gol atmanızı engellemesine kızmadığınızı sakın iddia etmeyin.

    bu maç rummenigge ve beckenbauer gibi yöneticilere futbolun gerçek sahiplerinin onlar değil, futbolu sevenler olduğunu gösterdi ve sizin hoşunuza gitse de, gitmese de biz, futbolu sevenlerdeniz.

    “bu maçın geliriyle futbol sahası yaptıracağız”
    yine bu mücadelede, sizin kurallarınızın ardından değil, kendi hayallerimizin peşinden gittiğimizi gösterdik.

    bu maçta san marinolu insanlara, gerçek bir milli takımları olduğunu hatırlatıp onları sevindirdik.

    bunun yanı sıra bu maçtan elde edilen gelirle federasyonumuz, acquaviva adında izbe bir köye bir futbol sahası yapacak. siz bile bu sahayı 6 aylık bir maaşınızla yaptırabilecekken biz, 90 dakikalık bir karşılaşmadan elde edilen parayla yaptırabiliyoruz.

    san marino milli takımı’nın resmi twitter hesabı, almanya karşılaşması esnasında iddialı bir tweet de attı. geçmişteki 13-0’lık mağlubiyet gününü hatırlatan san marino hesabı, “on yıl önce bu dakikalarda 7-0 gerideydik. şimdi 3-0 gerideyiz. 10 yıl sonra bugünlerde almanya’dan puan alacağız. bu dediğimizi unutmayın” ifadelerini kullandı.

    --- spoiler ---

    futbol güzel şey.

    kaynak: four four two.

  • dünyanın güzel olduğu ve insanların bu kadar büyük bir alanı nasıl yaşanmayacak bir yer haline getirdiğidir.

  • hangisinin benzediğini anlamadığım polis memuru.
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    ek: esas komik olanı, şenol güneş sağdan ikincisine daha çok benziyor. bak, sağdan ikincisi şenol güneş'e benziyor demiyorum, nüans var.