hesabın var mı? giriş yap

  • milli değerleri varmış gibi görünen ahlaki değerleri olmayan hırsızdır. tanıdık geldi değil mi?

  • bağ doku ekstrasellüler matriksinde bulunan, yüksek moleküllü, negatif yüklü, lineer polisakkarit. glikozaminoglikanlar içersinde sülfat grubu içermeyen tek üyedir. gözün vitreusunda, hyalin kıkırdakta, derinin epidermis ve dermis tabakalarında bulunur ve diğer maddelere göre çok daha büyük miktarda su tutma özelliği vardır. ortopedi, göz hastalıkları, romatoloji ve plastik cerrahide sık olarak kullanılır.
    diğer glikozaminoglikanlar: heparan sülfat, dermatan sülfat, kondroin sülfat, keratan sülfat ve heparindir.

  • ''allah'a hamdolsun ki bu salgın günlerinde kongremiz lebaleb dolu. ''
    diyen birisinin yaptığı açıklamalardır.

  • eğer ilk anınızı 2 yaşınızın altındayken hatırlıyorsanız muhtemelen istemsizce yarattığınız bir kurgudur. hafızadaki hatırlanan en eski anı yapılan bilimsel araştırmalara göre 3-3.5 yaş aralığındadır. ama bebeklik anılarını hatırladıklarını iddia eden çoğu kişinin ne kadar haklı olduğuna dair de araştırmalar yapılmış. aşağıdaki paragrafı hikayevari şekilde yazıyorum.

    -------------
    bunu irdelemek için yapılan geniş çaplı bir araştırmaya toplam 6.313 kişi katılıyor. katılımcılardan kesinliğinden ve detaylı olduğundan emin oldukları ilk hatıralarını ve bu hatırayı kaç yaşındayken edindiklerini açıklamaları isteniyor. yani bu hatıralar deneyim edilmiş olmalı. örneğin bir aile fotoğrafına, aile hikayesine veya doğrudan edinilen deneyim dışında herhangi bir kaynağa dayanmamalı. 1.592 kişi ilk hatırasını 2 yaşında edindiğini, 887 kişi ilk hatırasını 1 yaşının altında edindiğini öne sürüyor. yani katılımcıların %40'ı ilk hatıralarının 2 yaşın altında olduğunu savunuyor. katılımcılardan aldıkları verilerden yola çıkarak en eski hatıra açıklamalarının içeriği, dili, doğası ve detayları inceleniyor. bunun sonucunda bilimsel olarak ilk hatıralar 3-3.5 yaş aralığındayken nasıl oluyor da insanların yarısı 2 yaşın altında hatıralara sahip oluyor diye "kurgusal ilk anı" denen şey ortaya çıkıyor ve bu araştırılmaya başlanıyor.
    ----------------

    sonuç olarak, katılımcılar bu bebeklik anılarını hatırlarken aslında olan şey, gerçek anılar yerine, hatırlanan erken deneyim kırıntıları ve kendi çocuklukları hakkında bazı olaylar veya bilgilerden oluşan zihinsel bir bütünlemedir. katılımcılardan gelen yanıtlara bakıldığında, bu ilk 'anıların' çoğunun sıklıkla bebeklik ile ilgili olduğu ve genellikle "bir çocuk arabasına dayanan bir anı olduğu" görülmüş. peki bu hatıra gerçek değilse o halde böyle bir hatıraya sahip olduğunu onlara düşündüren ne?

    1 yaşındayken bebek arabasında olduğunuz bir günü detaylıca hatırladığınızı varsayalım. anıyı şöyle oluşturuyoruz: 3 yaşına geldiğinizde, başka bir kişi size (yetişkinlikte hatırladığınızı öne süreceğiniz) 1 yaşınızdaki "bebek arabasıyla gezdirildiğiniz günü" anlatıyor. 3 yaşında, size anlatılan bu anı sırasında siz o anın nasıl göründüğünü hayal ediyorsunuz. bir süre sonra yine 1-2 yaşınızdaki bir başka anı size bir başka kişi tarafından anlatılıyor. size birkaç done daha veriliyor. deniyor ki: "annen seni sıcak bir günde parkta gezdiriyordu, o sıcakta parka gittiğimiz için annene söyleniyordum." siz tekrar o günü zihninizde hayal ediyorsunuz.

    zamanla, belki birkaç ay veya yıl sonra bize aktarılan bu anı kırıntıları bütün bir anı haline geliyor. peki nasıl geliyor? işte burada beyniniz mimarlığını sergiliyor. ilk anlatılan anıyla, ikinci anlatılan anıyı harmanlıyoruz ve üzerine mekanı yaratmak için gereken detayları kurguluyoruz. sonra bunları edindiğimiz gerçek bir anıyla birleştiriyoruz. nihayetinde ilk anımız şöyle oluyor: "annem beni o gün gölgeliği kapalı yeşil bebek arabamda, parkta gezdiriyordu. benim ağzımda biberon vardı ve gölgeliğin arasından sızan güneş ışığı yüzüme çarpıyordu. annemin saçları o zaman sarıydı ve babam eşofman giymişti." ilk iki anıyı birleştirdik. ikinci anıda bahsedilen "sıcak günü" gölgeliğin arasından sızan güneş ışığı olarak yansıttık, ağzımızdaki biberonu anıyı tamamlamak için bir detay olarak kurguladık. ebeveyn detaylarımız gerçek bir anıya dayanıyor.

    muhtemelen kurgulanan bu anıyı çocukluk veya yetişkinliğimizde oluşturacağız. ebeveynlerimizi detaylandırdığımız gerçek anı kırıntımız, detaylı ama kurgusal başka bir anıya dönüşmüş olacak ve gerçek anının yerini alacak. bunu kasıtlı olarak yapmıyoruz. sadece beynimizin bir oyunundan ibaret. aynı bilgisayarlarımızda disk birleştirme için yaptığımız defrag işlemi gibi. parçalanmış verileri bütün haline getirmek.

    katılımcılara açıkladıkları anılarının kurgu olduğu söyleniyor. tabi ki katılımcılar bunu reddediyor. ki bu çok doğal çünkü gerçek olmasa da o kişi için o anı var. beyin buna inanıyor ve saklıyor. haliyle o kişinin beyninden o hatırayı silmedikçe aksini kabul etmesi pek kolay değil.

    kaynaklar: city university london, sage.journals,

  • ulan sen önce "üzerimde bomba var" diye bağır. sonra kaçıp elinde "bıçakla" terör estir. polis vurunca da katil polis olsun.

    edit: çok duyarlı yazarlarımızdan onlarca "faşistsin" başlığı altında mesaj aldım. onlara şunu söylüyorum; gidin paris'e "üzerimde bomba var" diye bağırın ve elinizde bıçakla etrafa saldırın. bakalım kaç saniye hayatta kalabileceksiniz? aynı olay amerika, italya, belçika için de geçerli.

    ben faşist değilim ama siz adamı faşist yaparsınız...

  • fender stratocaster
    amerikalı fender gitar şirketinin ürettiği stratocaster modellerinden biri, 2005 yılında reach out to asia isimli hayır hareketi tarafından gerçekleştirilen katar'daki bir açık arttırmada, asya'daki tusunami felaketzedeleri yararına 2.7 milyon dolara satılıyor. gitarın üzerinde mick jagger, keith richards, eric clapton, brian may, jimmy page, david gilmour, jeff beck, pete townsend, mark knopfler, ray davis, liam gallagher, ronnie wood, tony ıommi, angus and malcolm young, paul mccartney, sting, ritchie blackmore, def leppard ve bryan adams'ın imzaları bulunmaktadır.

    gibson j-160e
    john lennon 1962 yılında liverpool’da rushworth’s music house adlı bir müzik mağazasından 161 sterlin karşılığında bu gitarı satın alıyor. love me do ve ı want to hold your hand şarkılarını bestelerken ve kayda alırken bu gitarı kullanıyor. aldıktan bir yıl sonra söylentiye göre bir konser sırasında gitarı kaybediyor. yine 60'lı yıllarda amatör bir müzisyen san diego’da bir müzik mağazasından, ilk sahibinin kim olduğundan habersiz olarak 275 dolara gibson’ı satın alıyor. gitarın yeni sahibi john lennon’ın o dönem kullandığı gitarla kendi gitarı arasındaki benzerlikleri fark etse de, bunun kanıtlanması için uzun yıllar bekliyor. 2008 yılında beatles uzmanları tarafından gitar inceleniyor ve seri numarasından gitarın john lennon’a ait olan j-160e olduğu onaylanıyor. 2015 yılında yapılan bir açık artırmada 2.4 milyon dolara satılıyor.

    1968 stratocaster
    jimi hendrix'in 1969 woodstock festivalinde çaldığı bu gitarın 1998 yılında microsoft'un kurucularından paul allen tarafından 2 milyon dolara satın alındığı rivayet edilmekte.

    washburn 22 series hawk
    bob marley'in sahip olduğu gitarlardan bir tanesi. jamaika hükümeti tarafından ulusal hazine olarak saklanmaktadır. 1.2 milyon dolar civarında bir değeri olduğu tahmin edilmekte.

    1959 les paul standard
    keith richards'ın gitarı. 2003 yılında bir açık artırmada 1 milyon dolara satıldı.

    1964 fender stratocaster
    bob dylan’ın gitarı. 965,000 dolara satıldı.

    blackie
    rolling stone tarafından jimi hendrix'in ardından tüm zamanların en iyi ikinci gitaristi olarak seçilen eric clapton'ın stratocaster model gitarıdır. eric clapton 1970 yılında gibson'dan fender'e geçiş yapıyor, bu günlerde bir müzik dükkanından tanesi 100 dolara 6 adet klasik stratocaster satın alıyor. bunlardan 3 tanesini george harrison, steve winwood, pete townshend'e veriyor. kalan 3 tanesini de birleştirip blackie’yi oluşturuyor. crossroads rehabilitasyon merkezi için yapılan bir açık artırmada 959 bin dolara satılıyor.

    tiger
    jerry garcia’nın gitarlarından biri. 2002 yılında yapılan bir müzayedede 957.500 dolara satıldı.

    1964 gibson es0335 tdc
    eric clapton’ın the yardbirds, cream, john mayall and the bluesbreakers ve blind faith gibi gruplarda çaldığı yıllarda kendisine eşlik eden bu gitar 2004 yılında christie müzayede evinde 847,500 dolara satılmış.

    wolf
    jerry garcia'nın bir diğer gitarı. yine 2002'de 789.500 dolara satıldı.

    1939 cf martin
    eric clapton’ın gitarlarından biri daha. bu akustik gitar da crossroads rehabilitasyon merkezi yararına yapılan bir açık arttırmada 791,500 dolara satılmış.

    rickenbacker
    george harrison’ın gitarı. 17 mayıs 2014’te isimsiz bir teklif sahibine 657.000 dolar fiyatla satılmış.

    fender strat
    stevie ray vaughan'un gitarı. 1980 yılında eşinin 26. yaş günü hediyesi olarak kendisine aldığı bu gitarı 1990 yılında uçak kazasında hayatını kaybedene kadar kullanmıştır. stevie ray vaughan, hediye edildiğinde orjinal bir 65 stratocaster olan gitarın gül ağacı tuşeli sapını, billy gibbons'ın hediyesi olan akçağaç tuşeli sapla değiştirmiştir. 2004 yılında yapılan bir açık artırmada 623,500 dolara satılmış.

    1964 gibson sg
    1966 - 1969 yılları arasında the beatles tarafından kullanılmıştır. revolver albümünün kaydı sırasında george harrison, white album'ün kaydı sırasında da john lennon tarafından kullanılmıştır. 570,000 dolara satılmış.

    gold leaf strat
    fender’in tasarımcısı mark kendrick tarafından erik clapton'ın özel siparişi üzerine yapılmıştır. 23 ayar altın kaplıdır. christie's müzayede evinde 455,000 dolara satılmış.

    brownie strat
    eric clapton'ın efsanevi şarkısı layla'nın kaydında kullanılan gitardır. paul allen'ın sahibi olduğu paul allen’s experience music project müzesinde sergilenmektedir. değeri 450,000 dolar.

    rex acoustic
    paul mccartney’nin ilk gitarı olma özelliğini taşımaktadır. 2006'da 330,000 sterline satılmış.

    1949 fender broadcaster prototype
    fender gitarların ilk prototipi olarak leo fender tarafından yapılmıştır. 375.000 dolara satılmış.

  • aç aç dolanıp, şöyle fitim böyle sağlıklıyım, yiyorum ama kilo almıyorum, kilo takıntım yokgillerden. bu versiyonları reklamlarında oynatan kalori bombalarını özellikle sepetimden çıkarıyorum, saksı mıyız lan biz.

  • kerem(5) ve annesi femme noir arabada müzik dinleyerek yolculuk etmektedir. the last shadow puppets - the meeting place çalmaya başlar.

    kerem: anne niye sorry diyor sürekli?
    femme noir: çünkü üzgünmüş keremcim.
    k: onu anladım, niye üzgünmüş yani?
    f: çünkü sevgilisinden ayrılmış.
    k: niye ayrılmış peki?
    f: söylemiyor şarkıda onu.
    k: sevmiyorlar mıymış birbirlerini?
    f: seviyorlarmış, o yüzden üzgünmüş zaten.
    k: e seviyorlarsa niye ayrılmışlar?
    f: bazen olur öyle. kavga etmişlerdir mesela.
    k: e biz de seninle ediyoruz ama barışıyoruz. severken ayrılmak çok saçma.

    kendime not: çekirdekten yetiştirip çift terapisti yapayım oğlanı.

  • şu yargılanacaksınız lafını kemalistler söylese anlarım da bu cemaat abilerine ne oluyor onu çözemedim. ülkedeki her türlü rezilliğin, nifağın, pis işlerin altından sizin imzanız çıkıyor. sanki dün yurt dışına kaçan zekeriya öz sizden değilmiş gibi tavır aldınız bir anda. gören de sanır ki cemaat yıllardır ülke bekası için çalışan, vatan sevdalısı bir oluşum. bazen çok gülesim geliyor, bazen de bulut.

    (bkz: #25809734)