hesabın var mı? giriş yap

  • sinemada biletler yer göstericiye verilir, yer gösterici el feneriyle oturulacak yeri gösterir, o sirada bir elle biletleri geri almak diğer elle cepte bahşiş aramak yerine, bir elle el fenerini almaya çalışmak (hatta ısrar edip çekiştirmek) diğer elle bahşiş aramak.

    yer gösterici al istiyosan ama bahşişi ver yine de dedi.

  • mekanda 15+ liraya içilen efes.

    hem tadı koyar, hem fiyatı koyar, sonra ikisi birleşip "o paraya bunu mu içiyom" diye bi daha koyar.

    edit: tekelde 15 :d

    2022 edit: anaskm

  • rakıya ilk başladığım zamanlarda, izmir'de pasaport'taki gemideki balık restoranlarına gitmiştik.. ferdi abi bizden çok önce gelmişti mekana, ve etrafindakileri eğlendiriyordu.. biz daha 20li yaşların başında tıfıl gençler olarak "aa ferdi özbegen mi bu" "yok o degildir" "yoo" derken, "evet yakışıklılar ferdi abinizim ben" diye muhabbetim ortasına dalmıştı ferdi abi.

    biz o zamanlar rakıyı eğlencesine içerdik.. içine su katar, buza yer ayirirdik 2 parmak.

    ama şimdi büyüdükçe, rakıyı beraber içtiğimiz insanlar bir bir gidince, neşet ertaş bırakınca en başta, rakı bardağı içinde görünmez bir kederle geliyor.. arkada biriktirdiğimiz seneler artınca, buz için ayrilan iki parmak yer, özlemle doluyor.. ferdi özbegen, neşet ertaş, karşı komşu orhan amca, anneannem, mehmet amca derken, gidim gidim suya ve buza yer azaliyor sirf özlemle beyazlaşıyor rakı..

    ve radyoda ince bir saz çalmaya başlıyor.. efkarim birikti sığmaz içime, bir sitem etsem de azdir kadere..

  • 90’lı yıllarda elektrik faturası iki ayda bir gelirdi. kimse de elektrik faturamız çok fazla diye inlemezdi.
    eğitim ücretsizdi örneğin özel okul yok denecek kadar azdı. özel üniversite yoktu.
    sümerbank diye bir yer vardı. vatandaş aklınıza gelecek her türlü kıyafeti hesaplı bir şekilde satın alabilirdi.
    sebze, meyve, süt, süt ürünleri falan son derece ucuzdu.
    bir siyasetçi bir şekilde yolsuzluğa karışırsa istifa ederdi.
    kimse cumhurbaşkanına hakaretten hapis yatmazdı.
    alkollü içecek fiyatları meşrubat fiyatlarına çok yakındı.
    öğrenci bütçenizle bir pubda bir şeyler içebilirdiniz ve bu sizin bir elektrik ya da doğalgaz faturanız kadar tutmazdı.
    televizyonda her şey sansürlenmezdi.
    liste uzar gider. hülasa şimdikinden bin kat daha modern ve medeni şartlarda yaşayan bir toplumduk.
    son olarak önceden ülkemiz mülteci cenneti değildi.

  • çok geç izlediğim için kendime bol bol küfrettim. filmi izlemek yetmiyor, o hızın içinde yitirilen bir sürü cümle var. kesinlikle senaryosunun da okunması lazım. pek çok modern ve postmodern kavrama gönderme olduğunu farketmek mümkün. pek gizlisi saklısı olan bir film değil. ancak tüm politik mesajlarının yanında insan ruhuna hafifçe dokunup ürperten bir yanı da var. içimde bir isyan, bir sokaklara vurma isteği de yaratmadı değil.

  • mahkeme sonrası edit: onedio yetkilileri mahkeme süreci sonunda lokman önsoy ile görüşmüş ve hatalarını kabul edip, telif hakları çerçevesinde tazminatlarını ödemiştir.

    --------------------------------------------------

    daha önce de birçok yazarın/yakınımızın başına gelen olay. en sonuncusu da illustrator
    (bkz: lokman önsoy)'un başına gelmiştir. yazdıklarını aynen aktarıyorum.

    "23.09.2017 tarihinde onedio sitesinin bana ait bir karikatürü kaynak göstermeden ve hatta üzerindeki imzamı ve o zamanlar kullanmakta olduğum web sitesi adresimi silerek kullandığını fark ettim. "türkiye'de bilim neden gelişmiyor sorusuna verebileceğiniz 17 cevap" şeklindeki klasik başlıklarından birine imzasını sildiği karikatürü koymuş, herhangi bir kaynak belirtmemiş ve 19.04.2016 tarihinden bu yana 235 bin tıklanma almış bir gönderi. 22 bin kez de facebook'ta paylaşılmış. yani kısaca karikatür anonim olmuş, piç olmuş.

    bunun üzerine kendilerine bir mail attım. özetle, çizimin bana ait olduğunu, izinsiz paylaşılmasının, kaynak gösterilmeden paylaşılmasının, imza silinerek paylaşılmasının ve bundan maddi çıkar sağlanmasının yanlış olduğunu; karikatürün kaldırılmasını, ama imzalı çizimlerimin yeni bir gönderi düzenlenerek paylaşılmasını istediğim bir mail. böylece yapıcı bir şekilde bu işin içinden çıkarım, diye düşünmüştüm.

    tabii bu bilinçsiz, üretmeyen, kaynak göstermeyen ama herkes tarafından bilinen site ilgilileri gönderdiğim maile cevap vermediler. yalnızca karikatürün altına adımı yazmakla yetindiler.

    ben de savcılığa başvurarak erişimin engellenmesi kararı aldırdım. devam eden süreçte ki sonuna kadar devam edecek, bakalım cevap verilmeyen bir mail nelere malolacak.

    ayrıca;
    evet bunu dert ettim. telif hakkı ihlalinin 6 aydan 2 yıla kadar cezası vardır. telif hakkını ihlal ederek maddi kazanç sağlamak ise işin başka bir boyutu. eser sahibi öldükten 70 yıl sonrasına kadar bu hakları korunur.

    ne idüğü belirsiz, içerik üreten bir ekibi olmayan, üretmeyen ama başkalarının ürettiklerinden maddi kazanç sağlayan bu gibi siteler benim emeğim ve fikrim üzerinden bir kuruş dahi kazanamaz.

    bilen bilir, istediğiniz herhangi bir çizimimi kullanmanız için benimle iletişime geçmeniz yeterlidir. siyasi veya ticari amaçlar altında kullanılmamak kaydıyla izin veririm.

    biraz uzun bir yazı oldu; ama sevdiğiniz bir şarkının, türkünün veya resmin anonim olmasını ister miydiniz? okuyan, ilgilenen herkese sevgiler!"

    söz konusu resim

    ve diğerleri:

    varan 1

    varan 2

    varan 3

  • öğrenci evinde yalnızken hasta olup, kusmaktan öleceğini sanmak da bunlardan biridir. açlıktan ve kusmaktan kalkıp yemek dahi yapamazsınız. sonra arkadaşlarınıza böyle bir olay yaşadım deyince neden söylemedin gelip bir çorba yapardık derler. böylece siz de gariban değil de mal olduğunuzu anlarsınız.

  • hastalandığında o beğenmediği muhalif doktorların kapısında yatıp kalkarlar , başı sıkıştığında o muhalif avukatlara koşarlar.

    o televizyonda gördükleri ateist , muhalif kadınlara ve erkeklere ağızlarının suyunu akıtırlar ama konu ülkenin kurtuluşu olunca tabelaları çakarlar.

    o zaman kardeş hastalandığında gittiğin doktora erkek gibi muhalif misin diyeceksin ! bak bakayım o muhalif diye küçümsediğin adam seni dışarı mı atıyor tedavi mi ediyor.

    bir nesili kürtlere düşman etti bu kitle , şimdide muhaliflere düşman edecekler.

    cehaletinizde boğulun !

  • 7 yaşında erkek kedi sahibi bir insan olarak kesinlikle katılmıyorum. üstelik 4 yaşına kadar kedimi kısırlaştırmamak için direndim. o 4 yıl boyunca kızgınlık dönemlerinde 5. kattaki evimizin camına çıkıp kurt gibi uluyordu. sayesinde mahallece tanındık. lavabolara işemeye, beğendiği her yere koku bırakmaya başladı ona da eyvallah dedik. çiftleştirmek için eve kedi attığımız da oldu. gel gör ki o işler öyle olmuyormuş.

    derken balkondan serbest düşüş yöntemiyle 4 kez kaçıp -ki bu arada arka ayağını incitti, iç kanama tehlikesi atlattı, alt komşumuzun panjuru olmasa başına gelebilecekleri düşünmek bile istemiyorum!- kendi kendine çiftleşmeyi denedi. sonuçta sokaktan yavruyken aldığımız için sokakta yaşamayı ve sokak kurallarını bilmiyordu. bu yüzden de 2 kere sokakta yaşayan kedilerin saldırısına uğradı, 1 kez hafif şekilde araba çarptı ve bir kez de bağırdığı için insan demeye dilimin varmadığı bir canlı tarafından feci şekilde dayak yedi. (araba çarptığını beyaz tüylü kısmındaki tekerlek izinden, dayak yediğini komşumuzdan öğrendik ki öğrenmemize de gerek yoktu çünkü tekme yedikten sonra düştüğü yerden kalkamamıştı.) bütün bunların üzerine artık dayanamadım ve bu haşarı oğlanı kısırlaştırmaya karar verdim. 15 dakikalık bir operasyon sonucu bütün sıkıntılar geride kaldı.

    dişi kedilere göre erkek kedilerin operasyonu çok çok daha kolay. kesme işlemi yapılmıyor. lazerle halledilen bir prosedür. dişi kediler için durum tabii ki çok daha zor ama dişiler erkeklere oranla çok daha kolay sakinleşiyorlar bu yüzden de kısırlaştırmak belki gerekli olmayabilir. benim durumumda ise kedimi kısırlaştırmam değil kısırlaştırmamam zalimlik olmaya başlamıştı.

    merak edenlere not: kısırlaştırdığım oğluşumun huyu suyu değişmedi. hala çok yaramaz sadece cama çıkıp bağırmıyor ve evden kaçmaya çalışmıyor. yoksa karakteri aynı.

  • ülkenin mafya lideri "ben iyiyim. beni merak etmeyin." diye video yayınlıyor. video içerisinde kitap önerisi yapıyor.
    t.c simülasyonu çok farklı bir seviyeye gidiyor.