ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iyilik süsü verilmiş örtülü adilikler
-
cok uluslu sirketlerin sosyal sorumluluk projeleridir.
şehit kanıyla kurulan ülkeyi kasetlere bırakmayız
-
bu lafı diyen bu ülkenin şehitlerine kelle, teröristbaşına sayın, katillerine destan yazdılar, öldürülen çocuğa terörist, ve hepsinin ötesinde ülkeyi kuran atamıza ayyaş diyen bir adamsa sadece acı acı gülümsetir...
bi de küfrettirir ama ben burada edebimi bozmayacağım şimdi... o anladı benim demek istediğimi...
farah zeynep abdullah'ın 40 milyon tl kazanması
-
yüzünü botoks, dolgu, estetik operasyon ile kaplamayan zayıf olmak için aç kalmayan, sözün özü güzel olmak için çaba göstermeyen, acı çekmeyen bir kadının yeteneği ve emeği ile de sinema, dizi sektöründe yer alıp başarı gösterebileceğini, para kazanabileceğini göstermiştir.
düşüncelerini açıklamadaki özgüveni, dikkat çekmek için sansasyon yaratmaya çalışmaması ile kalitesini gösteriyordu ki bu başarısının sektördeki kadınların davranışlarında bir değişme yaratacağını düşünüyorum, erkek egemenlik normları ile değil özdeğerinin farkındalığı ile eylemlerde bulunmak başarı getiriyor işte böyle.
tebrik ederim, başarıları daim olsun.
bülent ersoy'un 55 tilki derisinden kürkü
-
kefeni olur inşallah
23 haziran 2019 b. yıldırım'ın helallik istemesi
-
oy verdikten sonra açıklamalarda bulunan cumhur ittifakı istanbul büyükşehir belediyesi adayı binali yıldırım'ın helallik istemesi olayıdır.
“bilerek, bilmeyerek eğer bir istanbullu kardeşimize, rakiplere bir yanlış yapmışsak, haksızlık yapmışsak helallik istiyorum.”
link
kişisel not: "bilerek" yanlış yapmış ve haksızlık yapmış "bütün siyasetçilere" buradan kucak dolusu belalar diliyorum. rezil olun, ölmeyi dileyecek kadar acı çekin, burnunuzdan gelsin. xoxo
not-2: o son kadehi icmiycektim, bir temennisini mesajla iletmiş buraya ekliyorum: "çocuklarınızdan da çıksın".
haber vermeden işten ayrılan eleman
-
kendine acıyanlara, asosyal olduğunu düşünen mallara kapak olmuştur.
doksanları en iyi ifade eden otomobil
-
çocuk gözümle hayatımda görmediğim otomobillerin yer aldığı listedir. hadi toyota corolla neyse, mercedes 190 da eh tamam diyelim de ötekiler nedir allasen. ferrari koymuş lan adam listeye. doksanlarda çocuk olan adamın ferrari'yi görme ihtimali nedir memlekette de bu araba doksanları ifade edebilir gözünü seveyim birader.
doksanları ifade etmesi için iz bırakacak iz iz. "doksanlar" ve "araba" kavramını yan yana koyunca direkt gözünde canlanacak. 2014 yılında o arabayı gördüğünde "ahh doksanlar" diyip aklına o yıllar gelecek. anca televizyonda (belki zenginlerin takıldığı yerlerin önünde kırk yılda bir tane, belki de mustafa sandal'ın klibinde) gördüğüm araba ne iz bırakacak ulan? üfff der, yalanır geçerim, ama doksanlara dair iz miz bırakmaz. a takımı'nın kullandığı siyah gmc minibüsü de koyalım o zaman? kara şimşeği de koyalım?
doksanlarda çocukluk, ergenlik ve gençliğin başını geçirmiş bir adam olarak benim için doksanlar dendi mi iz bırakmış tek araba farları açılıp kapanabilen mazda 323'tür.
daha da olmadı fiat tempra'dır.
edit: ulan kendi arabamızı yazmamışım. renault 21 concorde'dur. hala kullanıyorum, hala canavar gibi.
pide yaptırmak
-
çocukluk yıllarımda çoğu zaman yaptığım güzel eylem. annenin hazırladığı o hijyen dolu içi, kaba koyup pidecinin yolunu tutmak. pideciye ''abi ne kadar çıkarsa o kadar olsun diyip, pidenin içindeki kıyma oranını onun insiyatifine bırakmak. karşı masaya geçip, ustanın kıvrak hamur hareketlerini izleyip, biran önce pişmesi için sabırsızlanmak...
herşey bittikten sonra ''eve gidince hemen poşetten çıkar, hamur olmasın'' öğüdünü aldıktan sonra koşar adımlarla eve gidip buz gibi ayran eşliğinde aile fertleri ile günün en güzel anını yaşamak.
herşey çok güzel, herşey daha samimiydi belki o zamanlar.
edit: şimdilerde de çoğu kişinin yapabildiği bir eylem olabilmekle beraber, yalnız yaşayan bir erkeğin yapması zordur.
dünyanın en zor şeyi
-
sevilmediğini, istenmediğini bildiğin bir ortamda yaşamak zorunda olmak.
arıza tiplere aşık olma eğilimi
-
hatunlarin icindeki "rekabet" duygusunun bir ciktisidir.
pic dedigin adam nedir?
herkesle takilan, koyup birakan vesaire.
biz erkek olarak saniriz ki bu adam cekici olamaz.
olur.
nedenk?
bu adamin her yeni kari kiz macerasindaki hatun aslinda $ansini denemektedir.
bir iddiasi vardir.
nedir o iddia?
bu adam icin "ben", bu sefer "kalici" olacagim.
bunu becerirse hatun, bu pic dedigimiz adamin mazideki tum ili$kilerindeki kadinlari "yenmi$" olur.
pe$inde oldugu da aslinda budur.
kendisi farkinda olmasa da.
internetten ders kaydı
-
duygulandıran olaydır.
derler ki internetten her ders kaydığında bir yiğit repeat öğrencisi ölür
sonra toprak olur
ve bir çiçeğin köküne can verir
ve bir arı o çiçekten besin alır
işte o arı...
o arıydı evet...
eminim onun o arı olduğuna, o arı bugün dolmuşu dar etti bana
çıkmadı gitti camdan dışarı
vızladı durdu kafamda sabah sabah
stres yaptırdı
calculus'tan kaldığım an ki gibi aynı...