hesabın var mı? giriş yap

  • kendi başınıza gittiğiniz hastanede doktorundan hemşiresine, hademesine, diğer hasta refakatçilerine kadar herkesin ağız birliği etmişcesine "refakatçiniz yok mu?" diye sorduğu her an.

    -refakatçiniz yok mu?
    +yok.
    -refakatçiniz olsaydı iyiydi.
    +kendi başımın çaresine bakabiliyorum. refakatçiye gerek yok.
    -olsun, refakatçi olsaydı iyiydi.
    +peki.

  • ne otoyollarda ne şehirlerde 0 takip mesafesiyle araba kullanan gerizekalilar olduğu sürece her zaman yaşanacak facialardan sadece biri.

    edit: bir üstteki yazarın tüneldeki hız sınırının 70 km/h olduğu vurgusu gerçekten belki de en önemli şey. tünelden her geçtiğimde 70le giderken tüneldeki en yavaş aracın ben olduğum gerçeği de oldukça acımasız ne yazık ki.

  • sanırım ciddi bir eleştiri vakti. şudur komik olan:
    - kemal sunal, devrinde değinilemeyen birçok konuya değinmiş, birçok tabuyu yıkmıştır. tabi sadece kendi değil; bu işi adile naşit, şener şen, ilyas salman, münir özkul gibi oyuncularla yapmıştır.
    - kemal sunal, dönemin kara mizah anlayışının bir yansımasıdır. biraz bilgi sahibi iseniz, anlarsınız ki o dönemde laf atılamayan her yere ufak ufak göndermeler yapmıştır. o saf ve dünyalar güzeli gülüşünün* altında hep bir hınzır yan vardır. bunu, kemal sunal'ı seven herkes çok iyi bilir. zaten bunun için izlerler.
    - kemal sunal mükemmel aktördür, çünkü kardeşim 4 yaşındaydı gülüyordu, ben 7 yaşındaydım gülüyordum, annem 40 yaşında gülüyor, babaannem 70 yaşında, o da gülüyor.
    - kemal sunal abartılmış ve abartılmalıdır. çünkü o ve onun gibilerin sayısı çok çok azdı ve şimdi bile çok çok azdır.
    - kemal sunal'a laf atmaya çalışan bu kadar dangalak varken, evet kemal sunal abartılmayı sonuna kadar hak etmektedir.

    evet, kemal sunal sinemamızın baş tacıdır. ayrıca bu entry, sinemasını beğenmeyen aşağılık kompleksli suser'lara selam eder. troll bile olsa, yazar yazardır.

  • ..seneler önce havalimanında çalışıyorum..20lerin başındayım..işim gereği de ya kodaman heriflerler ya da ünlülerle uğraşıyorum..bir gün bir hengame koptu dış hatlarda dediler ki tarkan geldi..koştuk gittik en yakın arkadaşımla..o zamanların yapıkredi lounge gelmiş oturmuş..ulan diyorum hayırdır vipe gitmemiş..neyse bir enerji,bir güzellik..dedim yok böyle olmaz gittim ben yanına dedim sarılalım mı tabiii kii dedi kalktı oturduğu yerden..sımsıkı sarıldık..sonra dedim bir de fotoğraf nolur..aldı benim telefonu kendi selfimizi çekti..o zamanlar selfi falan da yoktu..sonra gözü kolonun arkasından bize bakan görevliye takıldı..benden yaşça büyük bir kadındı,lounge temizlik görevlisiydi..sen niye uzakta duruyorsun gelsene dedi..kadın utandı sıkıldı..yetkilisini gösterir gibi oldu ki tarkan aaa ama lütfen dedi gitti kadının yanına..sımsıkı sarıldılar..herkes onları izledi..benim gözlerim doldu..çünkü bir kaç gün önce seda sayan'dan gerçek isminin aysel olduğunu bilmediğim için fırça yemişim..dedim ki evet sen gerçek bir megastarsın..
    aklımda, kalbimde tarkan'ın yeri bambaşkadır..onun gibisini görmedim..bir insan nasıl bu kadar alçakgönüllü,nasıl böyle güzel olabilir bana gösterdi..geldik 2022 yılına hiçbir şey değişmedi..gündemin berbatlığında konuşması gereken herkes kafasını gömerken ilk önce tarkan konuşuyor..yapmayın diyor,nolur kıymayın doğaya, hayvanlara,çocuklara, gençlere diyor..iyi ki varsın güzel insan,iyi ki..

  • bugün içerenköyde şimşek fırına alışveriş yapmak için girmemle başladı olaylar. ne alsam diye bakınırken yanıma yaşlıca başörtülü bir teyze geldi. önce koluma dokundu ne olduğunu anlamadan irkilmemle birlikte korkma dedi. sonra herkesin içinde bu vaziyette sokağa çıkılmaz, böyle giyinemezsin dedi. ne var halimde deyince görmüyor musun halini dedi. bana göre görülmesi gereken bir durum yoktu çünkü... ince askılı diz hizasında bir elbiseden bahsediyorum. teyze ben de sorun yok sen benden uzaklaş deyince bu sefer kendisine yandaş bulmak için çalışanlara beni gösterip dinimizde bu şekilde giyinmenin günah olduğunu, başımıza ne geliyorsa bizim gibilerden dolayı geldiğini söylemeye başladı. orada çalışanlar ki sonradan biz onay vermedik size yapılana dese bile o zaman neden haddini bildirmediniz? neden ben hakkımı savunurken size hak veriyoruz, sizinle bu şekilde konuşamaz demediniz. kimse kimseyi giydiği kıyafet ile yargılayamaz. istediğimi giyerim buna kimse karışamaz. bu ne kendiniz bilmezlik? bu ne hadsizlik? sen kendinde bu hakkı nasıl buluyorsun?

  • sanırım insanoğlunun öğrenme merakından gelen kaygı. tabi bunun tadına bir kez bakmak gerekir. ölmeden önce ne kadar öğrenirsek, o kadar iyidir düşüncesi. dünyaya bir kez geliyoruz, en azından dolu dolu bir hayatım olur demek için belki. aynısını sinema filmleri için de söyleyebilirim. düşünsenize; kubrick, kurosawa, bergman, tarkovski, hitchcock, tarantino, leone, filmlerini izlemeden ölüyorsunuz. bu; dünyadan bomboş gitmek değil midir?

  • --- spoiler ---

    1-fletcher'ın* elamanı rushing or dragging diye diye dövdüğü sahneyi ve elamanın finalde fletcher'ı mat edip, mest ettiği kısmı şu ana değin 14 kez izledim.

    2-filmden aldığım ilhamla, oğlanın ağzına helvacıoğlu blok flütü dayayıp, süt içtim dilim yandı adlı eseri kusursuz biçimde çalması istedim. bu amaçla çocuğu tokat manyağı yaptım ama nafile bizim oğlanı benzin döküp yaksan çalamaz amk. anca flütün deliklerinden tükrük sıçratmayı biliyor.

    3-fletcher'in orkestrayı yönetirkenki el hareketlerine de hasta oldum. hele o ortamdaki müziği bir an havadan avucuyla toplar gibi yapıp, enstrümanları susturduğu hareket yok mu, işte onu da hanımın çok sesli çenesi üzerinde deniyorum. bir an susup, öyle baka kalıyor yüzüme.

    --- spoiler ---