hesabın var mı? giriş yap

  • ojeyi silip baştan sürmek yerine halihazırda soyulmuş da olsa tırnakta ikamet etmeye devam eden ojenin üstüne bir kat daha oje sürmek. biliyorum, yalnız değilim.

  • mal olduğumun küçükten belli olduğunun ispatı olacak ama bunlardan biri de benim.

    yanlış hatırlamıyorsam sene 88 veya 89 ilkokul 2 veya 3'e gidiyorum, ankara'daki tanıdıklarımızın yanına gelmişiz yazın, tanıdıklarımızın kızı da benim yaşımda ve ted'e gidiyor, atakule'nin inşaatının bittiği ama açılmamamış olduğu zamanlar, susam sokağı'nın meşhur jenerik çekimleri yapılacak, kızla beraber ben de oraya gittim, hatta bizi atakule'nin tepesine falan çıkardılar, nasıl mutlu oldum anlatamam. sonrasında ise bizi toplayıp koşturmaya başladılar, nerden baksan 1 saat mal gibi koşturdular. en sonunda "şimdi şemsiyeler açılacak, onların etrafında koşacaksınız" denildi, yüzlerce çocuk üstünde susam sokağı'nın her harfi bulunan şemsiyeler etrafında koşarken, ben arasından geçmeye başladım, hatta şemsiyelere çarptığımdan harfler falan döndü. senelerce bu görüntüyü izleyip kendimin mal olduğu gerçeğiyle yaşadım.

    [http://www.youtube.com/watch?v=ckgl9qxgicu http://www.youtube.com/watch?v=ckgl9qxgicu]

    12 ve 13. saniyede şemsiyelerin arasından geçen beyaz şapkalı mal benim.

    edit: link düzeltildi.

  • hiçlik makamı..

    nasreddin hoca’ya sormuşlar: “kimsin? ”
    “hiç” demiş hoca, “hiç kimseyim.”
    dudak büküp önemsemediklerini görünce sormuş: “sen kimsin? ”
    “mutasarrıf” demiş adam, kabara kabara.
    “sonra ne olacaksın? ” diye sormuş nasreddin hoca.
    “herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam...
    “daha sonra? ..” diye üstelemiş hoca.
    “vezir” demiş adam.
    “daha daha sonra ne olacaksın? ”
    “bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
    “peki ondan sonra? ”
    artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş: “hiç.”
    “daha niye kabarıyorsun be adam ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: ‘hiçlik makamı’nda.”

    bir de ubûdiyet makamı var, hakîkî manada olanı tabi..

  • filmdeki göndermeler:

    filmin afro-amerikan yönetmeni ryan coogler’ı ünlü eden iki filmi var: biri fruitvale station, diğeri ise rocky serisinin devamı olan creed. her iki film de tıpkı black panther gibi oakland’da başlayıp yine oakland’da bitiyor. oakland’ın önemi; coogler’ın doğup büyüdüğü yer olması dışında aynı zamanda black panther party’nin kurulduğu yer olması.

    ryan coogler’ın black panther dahil üç filminde de michael b. jordan önemli bir rolde karşımıza çıkıyor.

    michael b. jordan, chris evans ile birlikte daha önce human torch’u canlandırmış ve daha sonra marvel sinematik evrenine geçmiş ikinci koyuncu oldu.

    kral t’chaka’nın 90’lardaki gençliğini canlandıran oyuncu atandwa kani, yani kralın yaşlı halini canlandıran oyuncu john kani’nin oğlu.

    filmde bir back to the future göndermesi var: shuri’nin t’challa’ya verdiği ve babalarının favori filmindeki gibi yaptığını söylediği kendi kendine bağlanan ayakkabılar.

    filmde shuri’nin laboratuvarının ve vibranyum dağının ismi bashenga. bu isim çizgi romanlarda ise tarihteki ilk black panther’in ismi.

    black panther’in bir gergedanı devirme sahnesi de 1988’de yayınlanan serilerinden birinde var

    killmonger’ın t’challa’yı şelaleden aşağı atması ünlü black panther hikayesi panther’s rage’e bir gönderme.

    t’challa, ilk after credit sahnesinde “kriz zamanlarında akıllı liderler köprüler kurar, aptallar duvarlar örer.” benzeri bir şey söylemişti. elbette trump’ı kastettiğini anladınız değil mi?

    shuri, iyileştirilmesi için yanına getirilen ajan everett ross’u gördüğünde “harika, düzeltilecek bir beyaz adam daha.” dediğinde buck barnes’tan bahsediyordu.

    filmin after credits sahnesinde çocuklar bucky barnes’a white wolf diyorlardı. çizgi romanlarda white wolf kral t’chaka’nın evlat edindiği beyaz bir çocuktur. t’challa’dan biraz daha büyük olan hunter, belli bir yaşa gelince wakanda’nın gizli servisi olan hatut zeraze’ye katılmıştır.

  • sanırım bunun feriştahı bizim okulda yaşanmıştır. efenim olay şöyle oluyor;

    okul bahçesinde maç yapılıyor. yamulmuyorsam bir taraf lise 3 bir taraf lise 2. neyse bu lise 3 sınıfının kalesinde olayımızın kahramını kayahan bulunuyor. ne yazık ki o maçta kayahan efsane goller yiyor, maç farklı bitiyor. saha kenarında ki kızlar da başlarına geleceği bilmeden 'hop hop kayahan kova kayahan' diye tempo tutup gülüşüyorlar. hatta arada top kayahan cümlesi falan da geçiyor. maç sonu aşırı derece kızmış, sinire kesmiş kayahan abimiz gidiyor kızların önüne, indiriyor şortu. sallıyor malzemeyi alın lan buna gülün diyor.

    hala aklıma geldikçe kahkahalar atmama sebep veren bu olay sonucunda kayahan abimiz okuldan atılmıştı. güzel abimizdi vesselam. kızlara ne olduğu konusunda bir bilgim yok.

  • koreli dayı bu bölüm mahsun kırmızıgül'e selam falan değil bayağı çakmıştır..

    -kızım bir film izlemiş çok duygulanmış, aldı beni huzur evinden buraya getirdi. orada her şey ayağıma geliyordu, burada her haltı ben yapıyorum..