hesabın var mı? giriş yap

  • kim milyoner olmak ister yarışmasını izliyoruz, kişisel gelişim kitapları ile ilgili bir soru soruluyor. eşime;

    - ben de bir kişisel gelişim kitabı yazsam. diyorum. adını da "dipten zirveye" koyarım

    - yaz tabi, ikinci isim olarak da "hiç görmediğim yerler" dersin.

    - dip mi?

    - zirve!

    - kırıcısın

  • mimar arkadaşın ortaya koyduğu teorileri okuyup anlamak yerine direkt bok atma, aşağılama sürecinin başlatıldığı başlık. bu yazıdan sonra kimsenin "ulan mimar sinan dedik kof çıktı" diyeceğini, mimar sinan'ın o zamanın şartları ile 3 kıtada 400'den fazla yüzyıllara meydan okuyan eserler diken büyük bir dahi olmadığını iddia edecek birinin çıkacağını sanmıyorum. cafede batak çevirmek yerine bu mimar kardeşimiz oturmuş düşünmüş araştırmış kendince bir çalışma yapmış bunu da mesleki bilgileri ile pekiştirmeye çalışmış. bilgiye saygınız yoksa bari biraz emeğe saygınız olsun yahu.

    edit1: bu yazıyı tam olarak neresiyle okuduğunu tam cozemedigim ve mimar sinan'a hakaret ettiğimi dusunup hakaret mesajı atan dingillere de ayrıca teşekkürler.

  • deniz suyunun izotonik olduğunu sanan bir profesör. halbuki deniz suyunun hipertonik olduğu tıp fakültesini bırak, ortaokulda öğretilen bir bilgi. mesleği itibarsızlaştıran oytun'a, karatay'a alıştık ama artık her yerden yeni bir bilgisiz çıkıveriyor.
    muhtemelen izotonik deniz suyu diye satılan burun spreylerinin, deniz suyuna saf su eklenerek izotonik yapıldığından haberi olmadığı için denizdeki suyu da izotonik sanıyor.

  • bir ay kadar önce doktorun "bir haftayı tamamlaması bile imkansız" demesiyle allak bullak olmuştu beynim. dile kolay beş yıldır kanserle mücadele ediyordu, ediyorduk. bu süre zarfında iki büyük enfeksiyonu dahi alt etti. benim gülüm, meleğim herşeyi atlatacak yeneceğiz bu illeti diyordum. fakat yenemedi. doktorun inadına iki hafta daha bırakmadı beni. son dört gün yoğun bakımda solunum cihazına bağlıydı, kendinde değildi. hergün görüşme saatinde başında onu ne kadar sevdiğimi söyledim gözyaşları içinde. duymadı beni.
    kaybettiğim gün yanına gittiğimde gözleri açıktı. çok umutlandım, içim kıpır kıpır oldu. uzun uzun konuştum onunla, gözleriyle tasdikledi beni yada bana öyle geldi. meğer vedalaşıyormuşuz. bilemedim.
    gece yarısı evde kendi kendime yarın neler anlatacağımı düşünürken telefonum çaldı. sonrası yıkım...
    bugün meleğimin uçmağa varışının ondördüncü günü.
    sana anlatacak çok şeyim birikti birtanem.
    derdimi senden başka kime dökebilirim.
    yarım kalmamı anlatacağım sana...
    yetim kalmamı...
    çok özledim...
    çok özledim..

  • bu millet sigarayı ve içkiyi bıraksa, bir de arabayı bırakıp hollandalılar gibi bisiklet sürmeye başlasa devlet iflas eder.

    zamlara ekstra fiyat gelmesi durumudur.