ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çay içen eczacılara ceza yazdıran kaymakam
-
iceride kaymakam varken ayağa kalkmıyorlar ceza sebebi bu. haklılığını konuşmuyorum cezanın sebebini söylüyorum.
her olayda mizahını da gösteren halk
-
(bkz: izahı olmayan şeyin mizahı olur)
cristopher hitchens der ki: "insanın özgürleşmesinin başlangıcı, otoriteye gülme ve onunla alay etme yeteneğidir."
katharsis
-
biri size kotuluk yapar... diyelimki bir sirrinizi baskasina soyler... sizin haberiniz olur...bu sevdiginiz birisidir... basina kotu birsey gelmesini istemezsiniz... sonra yakinda bir zamanda bir baskasi onun sirrini bir baskasina soyler, o biri zor durumda kalir..
iste o anda sizin icinizden.. dusunmek istemeseniz bile dusundugunuz, sizi azicik da olsa rahatlatan bu "oh olsun" duygusu katharsis dir...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''numaramı gizleyip tüm arkadaşlarıma çağrı attım. gece gece eski sevgililerini düşünüp akılları karışsın. uyuyamasınlar.''
en uzun pi sayısı
-
bir arkadaşım bu sayının virgülden sonra 7 basamaklı olduğunu iddia edip, kanıt olarak da 8 basamaklı olan kendi hesap makinesini göstermişti.
(bkz: sözlükte anı anlatmak)
biranın yanında patates kızartması isteyen tip
-
halbuki dogrusu, patates kizartmasinin yaninda bira istemektir.
ogrenip de gelmesi gereken tiptir.
ne yapıyorum lan ben burada hissi
-
(bkz: halay çekerken düşünülenler)
fazla zeka gerektirmeyen üniversite bölümleri
-
(bkz: besyo)
şehirlerarası yoldaki küçük yerleşim
-
hep geçerken çok merak etmişimdir. bu insanlar ne yapıyor zamanlarını nasıl geçiriyorlar diye. minik minik yerler, belli az hane olduğu. nasıl geçiyor tüm zamanları? orada nasıl yaşar ben gibi biri? tüm hareketlilik sadece o yolda mı oluyor?
bir gün gerçekten çekip kenara gidip tanışmak istiyorum. inşallah sonum yakup kadri'nin yaban'ına benzemez.
zürih
-
bir kac yabanci ulke gormus bir insan icin hic de eglenceli olmayan, hic bir gorsel farklilik sunmayan bir sehirdir. ne alisverisin en iyisini yapabilirsiniz, ne yemegin en iyisini yersiniz, ne de saray-muzenin en iyisini bulursunuz.
fakat sehirdeki insanlarin yasam sekli -ki iste bunu sehir sagliyor- gercekten takdir edilesidir ve kiskanilasidir. ama bunun da oyle kolay kolay standart bir seyahatle farkina varamazsiniz ne yazik ki. uzun bir sure zurih'te gercek bir isvicreli gibi yasamaniz gerekir.
eger yolunuz dustuyse, bu olayin bir demosunu tecrube edebilmek icin derim ki bir aksam, ertesi sabah yaniniza alacaginiz takim elbiselerinizi hazirlayin. 22:30 gibi yatin. haftaici gece gec saatlere kadar kalmak calisan isvicreliler'in yapacagi bir sey degildir. sabah 5:30'da kalkin, tirasinizi olun ve esofmanlarinizi giyip, dun aksamdan hazirladiginiz takim elbiselerinizi de yaniniza alip saat 6-6:30 gibi sehirdeki kapali yuzme havuzlarindan birinde olun. otelinizden, kaldiginiz yerden havuza olan guzergahi da onceki aksam internetten cikartmis olun. o saatte acik olan 2 tane var zaten: hallenbad oerlikon veya hallenbad city. orada o saatte yuzme takimlarinin yani sira, guzel arabalarini park alanina park etmis son derece elit isadamlari ve iskadinlari goreceksiniz sabah sporunu yapan. sayilari da epey fazla olacak. 1 saat kadar sporlarini yapacaklar, sonra yanlarinda getirdikleri takim elbiselerini, kiyafetlerini giyip islerine gidecekler. bazilari da o sik kiyafetleriyle tertemiz otobuslerine binecek. siz de gonul rahatligiyla kullanabilirsiniz bu otobusleri falan; fakir damgasi falan da yemezsiniz. kahvalti olarak da gipfeli ve kahve yaptiniz mi tamamdir. zurih'lilerin gunluk rutinlerinden bir kesit yasadiniz.