ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ad hominem
-
bir tezi savunurken, tezin konu aldigi veya karsi tezi savunan kisilere tezle alakasi olmayan acilardan saldirmak
ibb anne kartın 25 milyon kez kullanılması
-
şayet helal edilmeyecek hakkımız varsa öncelik aşağıdaki yaşam formlarına aittir.
(bkz: bankamatik memuru/#91061504)
(bkz: cengiz inşaat'ın vergi borcunun silinmesi)
(bkz: atv'nin sahibine 9.5 milyar liralık vergi affı)
(bkz: demirören'in ziraat bankasından aldığı kredi)
(bkz: yandaşa ödenen 61 milyar 720 milyon tl kur farkı)
(bkz: 615.9 milyonluk vergi borcunu 7 milyona düşürmek)
dipnot: destek bekleyen kampanya; (bkz: #129740506)
buzdolabındaki suyu içip doldurmadan koyan insan
-
bi an annemin açtığı başlık sanmamla girmemin bir olduğu sövülen insan.
sınavlarda alınmış komik notlar
-
lise son. matematik sınavlarından alınan notlar: 40, 40, 40, 40
40'ı 4'le çarptım ve çıkan sonucu 4'e bölerek ortalamayı hesapladım. 40 yaptı :(
yine iyi yırtmışım amk
survivor üzerine saatlerce tartışan embesil kitle
-
akp'nin neden başta olduğunun açıklamasıdır. merak ettim başlığa girip bi baktım neler oluyo diye. ilk kez o kadar kösçülü bi arada gördüm hayret ediyorum.
büyük londra yangını
-
1665 yılının sıcak yaz günlerinde hızla yayılan vebaya yaklaşık 100 bin insanı kurban veren londra 1666 senesinde de büyük bir yangınla sarsılarak ikinci darbeyi yedi. veba kentin insan potansiyelini harcarken bu büyük yangın da kentin alt yapısını yerle bir etti.
1666 ağustos ve eylül ayları londra için kavurucu sıcakların yaşandığı aylardı. fırıncı thomas farriner 2 eylül 1666 pazar gecesi bir fırıncının yapmayacağı bir hata yaptı ve fırınını ocaktaki ateşin tam söndüğüne emin olmadan kapattı. fırında başlayan alevler sıkışın nizam ahşap evlere sıçradı ve sıcak havanın verdiği destekle tüm ahşap evleri yutmaya başladı. kuvvetli gece rüzgarları neticesinde yangın yayılabildiği kadar yayıldı. londra'da hazır bulunan itfaiye birliğinin gücü yangını kontrol altına almaya yetmedi elbette.
pazar günü yangının söndürülebileceğine dair umut kalmayınca herkes canının ve malının derdine düştü. yangın pazartesi günü kentin banker ve borsacılarının olduğu kısımları sardı sağolsun thames nehri yangının güneye yayılmasını engelledi. salı günü de aziz paul katedrali alevlere teslim oldu. londralılar kalın taş duvarlara sahip bu yapının tanrı tarafından korunacağını düşünseler de şöyle bir tesadüf vardı: katedralde o sıralar restorasyon çalışması vardı ve bina tahta iskelelerle çevriliydi. ayrıca pek çok kitapçı sözde güvenli diye kitaplarını katedral mahzenine doldurmuştu. dışardan iskeleler içerden kitaplar tutuşunca katedral de sahneden silindi.
yangın çarşamba günü kontrol altına alındı ama dört günde yapacağını yapmıştı zaten. yangında 13 binden fazla ev zarar gördü, on binlerce insan evsiz kaldı. ölü sayısı belirsizdi. bunda tutulmayan kayıtların etkisi vardı. yangından ders çıkaran yeni londra belediyesi yapı malzemesi olarak ahşabı terk ederek taşa yöneldi. tanrının koruyamadığı yanan katedral de insanlar tarafından yeniden inşa edildi elbette.
felipe melo'nun demirören'in elini sıkmaması 2
aydın yılmaz
-
ayda 2 eti puf bile çok lan sana!
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
ayaga bol gelen terlikle yokus yukarı cıkmak
imamların 3000 lira maaş alması
-
"günde 5 saat çalışıp 2.750 tl maaş alan imamın görevi; günde 10-12 saat çalışıp 1300tl alacak olan asgari ücretlilere şükretmesini ögretmek!"
(bkz: yılmaz özdil)