ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
suriyelilerin türklerden üstün bir halk olması
-
savaştan kaçma, köz getirme ve zodiac bot kiralama gibi alanlardaki üstünlüktür. başka da bir hayırları görülmemiştir..
rte'nin 48 araçlık konvoyu
yunanistan pahalılığı
-
sakız adasında 1.5 litre suyu 0,37 euro'dan aldığım için biraz abartılmış gibi gözüken durum.
edam peynirin kilosu 7,40 euro - türkiye'de 90 tl
gouda peynirin kilosu 5,50 euro - türkiye'de 63 tl
danish blue cheese peynirin kilosu 8,55 euro - türkiye'de 90 tl
corona bira 1,67 euro - türkiye'de 8,65 tl
1 litre black label 20 euro - türkiye'de 180 tl
1 tam tabak kalamar 7 euro - türkiye'de aynı miktarda doluluk 60 tl
butik cheeseburger menu 4 euro - türkiye'de 25 tl
türkiye'de asgari ücret : 385 euro
yunanistan'da asgari ücret : 684 euro
bu veriler yeterlidir sanırım.
debe editi: öncelikle (bkz: öğretmen kumru konak'a yardım kampanyası)
bu kadar tutacağını bilmiyordum. faydalı olması açısından bir kaç fiyat bilgisi daha vereyim.
1 litre smirnoff : 20 euro
büyük bardak lavazza frappe : 1,10 euro
admiral erkek spor ayakkabı : 55 euro
playstation 4 : 399 euro
kinder joy: 1,07 euro
smirnoff ice : 2 euro
amstel beer : 1,67 euro
chios beer: 1,65 euro
0,5 lt su : 0,17 euro
1 litre riviera(sanırım) zeytinyağı : 2,70 euro
1.5 litre rose şarap (sakız adası üzümlerinden üretilmiş) : 5,50 euro
ceviz reçeli ve antep fıstığı reçeli (950 gr) : 4,50 €
damla sakızı reçeli 600 gr : 1,65 €
0,70 lt uzo : 7,70 €
jagermeister 0,70 lt : 17 €
1 kilo dana sucuk : 7,50 €
1 porsiyon ahtapot: 8 €
edit 2 : kafalardaki bazı soru işaretlerini kaldırmak için fiş eklenmiştir. http://i.hizliresim.com/ejgzyz.jpg
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
bölüğe yeni biri gelmişti. psikopatım ayağına hiçbir yerde 3 aydan fazla kalamamış, gittiği her yerden gönderilmeye çalışılan bir tip. gele gele bizim bölüğe geldiydi. nöbetçi çavuş olduğum bir sabah, onun yattığı ranzaların olduğu yerden sesler geliyor. "ne oldu, ne bu şamata" derken bu yiğit çişi gelince koğuşun duvarına işemiş. wc'ye gitmesem de olur demiş. sidik var duvarda ve yerde. nöbetçi çavuş benim, demez mi iki gün sonra asker ağzımıza da s.çar bu diye. sordum neden böyle birşey yaptın, cevap vermiyor kafa önde. tüm o kafa önde sessizlik piçliğini de iyi bilirim ben.
şimdi ben belgesel izleyen, o belgeselde bölgesini belli etmek için çişini yapan leopara, aslana, çakala vs saygı duyan, hümanist bir beyaz türk olarak bu ortadoğu faresini bir güzel dövdüm. yani dayağın sonu boktan yerlere çıktı, kafasını falan işediği duvara falan sürttüm, öyle güzel dövdüm. yiğidim karşılık vermek istedi bir an, hiyerarşiden de haberi yok, dayak faslını uzattım iki kişilik dövdüm. ben temizlerim dedi, madem temizleyeceksin niye işedin dedim bir daha dövdüm.
askerlik son okul demişti komutanlar, buradan adam olmayıp giden sittin sene adam olamaz demişti. muhtemelen evinin içine işemiyorsun, dayağa yemesen de işemezdin ama senin adamlığında bir gr faydam varsa hakkımı helal etmiyorum. insan koğuşa işer mi amk? serengeti milli parkı mı lan burası, çişinle bize mesaj vermeye çalışıyorsun, yer miyiz biz psikopatım ayağını.
claudio cesare prandelli
-
ıtalyan oldugu icin mancini'den bir farki olmayan teknik direktor. cunku butun italyan teknik direktorler birbirinin aynisidir.
aynen butun almanlarin hirsli, disiplinli ve sistemli olmasi, tum hollanda'lilarin 4-3-3 oynatmasi gibi.
siz futbol konusmayin gercekten komik oluyor.
atatürk'ün sokakta pelerinle gezmesi
-
sana ne yarram isterse mayoyla gezer diye cevaplanabilecek trol tespiti. bakın yüz yıl etkili koymuş atam üretim hala devam ediyor
istanbul metrosu gültepe çıkışı engelli rampası
-
iki sıra normal merdiven arasında yer alan rampadır. yani engelli bir vatandaşın bu rampaya ulaşması için önce normal bir merdiveni kullanması ardından da dışarı çıkabilmek için bu rampanın ardından bir normal merdiven daha kullanması gerekmektedir.
şimdi hangi aklı evvel bunu tasarladı, kim buna onay verdi diye sormanın gereği yok. burayı tırmanıp özdilek avm'nin önüner çıkınca sizi hemen saray muhallebicisi karşılamıyor mu? işte o zaman anlıyorsunuz kimin işi olduğunu.
belediyelerin engelli vatandaşlar için yaptığı göstermelik icraatların sonu gelmeyecek sanırım. boşa harcadığınız paralar haram olsun amk.
kara kitap
-
insanı ana dili türkçe olduğu için mutlu eden bir kitaptır. methiyeler düzen hiçbir yabancının bu kitabın büyüsünü yakalayabileceğini sanmıyorum, dilden gelen bir büyü o çünkü -ve istanbuldan. türk edebiyatının en iyi romanlarından biri fikrimce.
çok uzun zaman önce okuduğum için kimbilir ne çok ayrıntısını unutmuş olduğum ayrıntılar romanı. boğazın suları çekildiği zaman bölümünde kendini anlatır biraz da bu kitap. alaaddinin dükkanı gibi bir sürü bir sürü birbiriyle alakasız şeyi bulundurur içinde ve aynı dükkanın çocukken orhan pamuka göründüğü gibi güzel görünür bütün karmaşası okuyucuya kitabın. kara kitap çocukluk kutuları gibidir içinden alakasız ve çok çağırışımlı, derin biriktirmeler çıkan: duygular, nesneler, mekanlar, karakterler. birbiriyle bağlantısız her şey -mesneviden, türkan şoraya, okuyucudan, cinayete, kıskançlıktan siyasete- biraradadır ve kara kitaptır.
yüzlere bakmayı, işaretleri aramayı, istanbulun söylediklerini dinlemeyi bilenler orhan pamuk'un oyunundan keyif alırlar -akrostişlerden, ayrıntılardan. kimisi ise sıkılır ilk sayfalarında. oysa uzun cümlelerle, bütün ayrıntıların anlatımıyla sonundan olay örgüsünden bağımsız bir biçimde o ana dahil olursunuz. yürüdüğü hissini verir sanki insana, içine çeker bu roman.
kendi adıma tutunamayanlar 'dan sonra okuduğum en iyi türkçe roman olduğunu söyleyebilirim.
debe'ye girmek için yapılması gerekenler
-
beşiktaş'la ilgili uzun entry döşemek.
insanların sanata ihtiyaç duymalarının nedeni
-
sanat, yıllanmış duyguların veya yıllar içinde şekillenebilecek duyguların kısacık bir özetidir çünkü.
bir müzik iki dakikada, bir resim üç saniyede sana yılların birikimini yaşatabilir.
"sanat" olarak müzikten resime, resimden heykele vs. birçok şey düşünebilirsiniz.
(elbette müzikte olduğu gibi hepsinin iyisi kötüsü var ve iyi ile kötü arasında dağlar kadar fark var; bazıları sanat bile değil, o derece.)
bu konu hakkında diyecek daha fazla da bir şey yok bence. benim açımdan hayatın veya çeşitli hayatların özetidir.
squid game
-
google a bolca 1 won kaç tl yazdıran kore dizisi.
puanım 7.0
--- spoiler ---
5 parasız işsiz güçsüz adamın banka hesabına bir anda 40 milyar won (330 milyon tl anlık kur ile) para yatıyor ve kimse de demiyor ki hayırdır song yung min sen ne ayaksın paranın kaynağı nedir? değil 330 milyon bu durumda birinin hesabına 33 milyon yatsın mali şube şafak operasyonuyla kan alır ebesinden.
--- spoiler ---
çirkin kız bulunmayan ortam
-
erkek lisesi. çirkin kız bulunmazdı bizim sınıfta, güzel de bulunmazdı. binaenaleyh kız bulunmazdı.
edit: izmirde bulunan kullanıcı arkadaşların yardımcı olması ümidi ile;
kan anonsu