hesabın var mı? giriş yap

  • bi keresinde biriyle tanışmıştım sabun işi yapıyordu çok acaip bi herifti...

  • kırktan fazla aşının geliştirilmesine katkıda bulunan mikrobiyolog. 1957 asya gribi salgınında, bir toplumun kurtarıcısı, kahramanı olmuştur.

    17 nisan 1957'de maurice hilleman, bir salgının abd'ye doğru geldiğini fark etti. o gün, new york times, hong kong'da büyük bir influenza salgını olduğunu duyurmuştu. özellikle bir detay, doktorun gözünden kaçmıyordu: rapor, klinik önündeki uzun bekleme kuyruklarında,''kadınlar, camsı gözlü çocukları sırtlarında taşıdılar'' diyordu. doktor, hızlı bir şekilde çalışmalara başladı ve 'bir pandeminin geldiğini ve sonbaharda okullar açılana kadar aşı geliştirmek gerektiğini' ortaya koydu.

    salgının ilk vakası, 1 şubat 1957'de güneydoğu çin'in guizhou bölgesinde görüldü. hilleman, nisan 1957'de raporu okuyana kadar, times, hong kong'da yaklaşık 250.000 kişinin veya bölge nüfusunun %10'unun tedavi gördüğünü rapor etmişti. hilleman, 'aşı yapım projesini' hatırlayana kadar 'hepimiz bunu gözden kaçırdık' diyecekti. sonra düzeltti; 'askerler bunu kaçırdı, dünya sağlık örgütü bunu(salgını) gözden kaçırdı.'

    raporu okuduktan bir gün sonra hilleman, japonya'nın zama şehrindeki 'ordu tıp genel laboratuvarı'na bir telgraf gönderdi ve personelden hong kong'da neler olup bittiğinin araştırılmasını istedi. bir sağlık personeli, birleşik devletler donanmasının bir üyesinin hong kong'da enfekte olduğunu tespit etti ve personelin tükürüğünden aldığı bir örneği hilleman'a incelemesi için gönderdi.

    philadelphia çocuk hastanesi'nde aşı eğitim merkezi'nin direktörü olarak çalışan ve 'aşı: bir adamın, dünyanın en ölümcül hastalıklarını yenmek için yaptığı araştırma' adlı eserin yazarı olan çocuk doktoru paul a. offit, washington dc'deki walter reed ordu araştırma enstitüsü'nde solunum hastalıkları şefi olan hilleman için 'önceki yıllar ve on yıllar boyunca çeşitli yaşlardaki insanlardan elde edilen çok sayıda serum elde etti' demiştir.

    hilleman, walter reed'deki çalışmasında, kritik bir gözlem yaptı ve 'grip virüsünde, mevsimler arası geçişlerde ufak değişikliklere uğrayan 'hemagglutinin ve neuraminidase' adlı iki anahtar protein' olduğunu fark etti. bu gözlem, ona yıllık grip aşısı ihtiyacını tahmin etmesinde yardımcı oldu.

    donanma personelinin sahip olduğu virüs ile daha önceki grip virüsle karşılaştırıldığında offit ''hilleman'ın bulduğu şey virüste büyük bir değişim olduğuydu'' demişti. ''iki protein de daha önce incelediğimiz proteinlerden tamamen farklıydı'' bu yeni virüs, grip türlerinden tamamen farklılık gösteriyordu.

    hilleman, popülasyonun bu yeni virüs türüne karşı bağışıklığı olduğuna dair herhangi bir kanıt bulamadı. bunun üzerine, bulduklarını onaylamaları için virüsü, diğer sağlık örgütlerine gönderdi. bu organizasyonlardan çok önemli bir bilgi gelecekti. uzmanlar, bu virüse karşı antikora sahip olan insanların, yalnızca 1889-1890 yılları arasında gerçekleşen 'rus gribi' pandemisinde hayatta kalan 70-80 yaşlarındaki hastalar olduğunu tespit ettiler.

    bu bilgi üzerine hilleman, basına yaptığı bir takım açıklamalar ile yeni grip virüsü salgınının yayıldığını ve 1957 eylül ayında bireşik devletler'e ulaşacağını söyledi. bir takım direnişle karşılaşsa da hilleman, 1957 eylül ayına kadar aşının hazır olması için, şirketleri aşı üzerinde çalışmaya ikna etti. döllenmiş tavuk yumurtaları bu üretim için gerekli olacaktı, bu sebeple şirketlerden, çiftçilerin kuluçka döneminin sonunda horozlarını öldürmemelerini hatırlatmalarını istedi.

    yeni bir grip türü için aşı üretmek, covid-19 gibi tamamen yeni bir şey için aşı üretmekten çok farklıdır. doktorlar ve bilim insanları geçerli grip aşısını ilk olarak 1940'lı yıllarda geliştirmişti. yani 1957 grip aşısı çalışmaları bir başlangıç çizgisinden değil, bu temelden devam etmişti. yine de hilleman, aşı çalışmalarını ilerletmek için düzenleyici kurumları atladı. bu kurumların aşı sürecini yavaşlatacağından endişe ediyordu.

    grip amerika'yı vurduğunda, aşı hazırdı:

    yeni virüs türü, hilleman'ın tam da tahmin ettiği gibi eylül ayında birleşik devletleri vurduğu zaman, ülke aşı ile salgına hazırdı. virüse, 'asya gribi' adı takıldı ve yaklaşık 70.000 amerikan vatandaşını, dünya genelinde ise 1-4 milyon kişiyi öldürdü. uzmanlar, eğer aşı olmasaydı bu sayının çok daha fazla olacağını söylemişlerdir. hilleman'ın doğduğu zamanlarda, ispanyol gribi(detaylı bir entry) 1918-1919 yılları arasında yaklaşık 675.000 amerikalının ve dünya genelinde yaklaşık 50 milyon insanın canına mal olmuştu.

    washington, d.c. smithsonian ulusal amerikan tarihi müzesi tıp ve bilim bölümü başkanı alexandra lord, hilleman için; ''işler iyi, çok iyi gittiği zaman, 'bir çok hayat kurtarıldı' demek çok zordur.'' çünkü onsuz neler olacağını bilmiyorduk. kaç tane insanın kesin olarak kurtarıldığıyla alakalı kesin bir şey söylemek imkansız olsa da hilleman, salgını dramatik bir şekilde tersine çevirdi'' demiştir.

    2005'deki ölümünden önce, hilleman, 40'dan fazla aşının geliştirilmesine yardım etti. bu aşıların çoğu çocuk hastalıklarıyla alakalı aşılardı. bu çalışmalarından dolayı uzmanlar, onun milyonlarca hayatı kurtardığını söylediler ve kendisine 1988 yılında halk sağlığına katkısından dolayı 'ulusal bilim madalyası' verildi.

    kaynak : how the 1957 flu pandemic was stopped early in its path.

  • az evvel alman gomez barajin kurulacagi mesafeyi kendi ölctu.

    bunu gururuna yediremeyen hakem sari kart verdi. ulan sen kimsin de almanin ölçtüğüne inanmiyorsun??

  • bir finlandiyalının dev gibi bir şantiye haline gelen istanbulla ilgili yorumu:

    "1453'de almışsınız ama, daha hala yerleşememişsiniz"

  • -ciddi kol ve bacak yaralanmalarında kanamayı azaltmak ve durdurmak için yara üzerinde baskı sağlamanızı sağlar (yaranın konumuna göre, yukarısından bağlamayı ve arada gevşetmeyi unutmayın. (bkz: turnike))
    -saldıran sokak köpeklerine karşı kendinizi korumanızı sağlar (parlak metal tokalısı x2 point alır ki, onları korkutmak için hayvanlara vurmak zorunda değilsiniz)
    -her hangi bir kırılma durumunda kemiğinizi desteğe sabitlemenizi sağlar.
    -koli ambalajlamada ve taşımada kullanılabilir (aşti'ye bırakırken kız arkadaşınıza hava yapabilirsiniz)
    -kemer tokası, saat ve rozetten sonra en dikkat çekici erkek aksesuarıdır.
    -yakın dövüş silahı olarak kullanılabilir (sadece silahsız ve/veya bıçaklı saldırganlara karşı işe yarar)
    -saldırganı etkisiz hale getirdikten sonra plastik kelepçe yerine kullanabilirsiniz (sentetik materyal deri olandan daha avantajlıdır)
    -saldırganın nefesini kesmek için kullanabilirsiniz (nefsi müdafaada, saldırganı boğarak öldürmek pek tavsiye/tercih edilen bir durum değildir)
    -tasması koparsa köpeğinizi kontrol etmek için tasma olarak kullanabilir, uygun cinslerde ağzını havlamaması veya ısırmaması için bağlayabilirsiniz.

    kürdanla adam öldürme tekniklerinin geliştirilmiş olduğu bir dünyada yaşadığınızı düşünürseniz; kemer taşımak, isviçre çakısı taşımak gibidir.

    edit: tümünü olmasa da, kemerle yapabildiğiniz çoğu şeyi sentetik ham maddeden yapılmış kravatla da yapabilirsiniz; tabi ki hiçbir kravatın bir kemer kadar dayanıklı olamayacağını unutmadan.

  • dokuz yıl önce soğuk bir bayram tatiliydi. her fırsatta kaçtığım yer olan köye, dedemin yanına gitmiştim. tatilimin son günü, evde yalnız kaldığımız bir anda dedem bana seslendi. koştum gittim, "gel dedi, yanıma otur" oturdum. kolunu attı, sarıldı, iki damla yaş düştü gözlerinden. şaşırmıştım. çerkes ihtiyarları sert olur. sert adamdı benim dedem de. neredeyse altmış yıl aynı yastığa baş koyduğu babaannem öldüğü gün bile tek damla gözyaşı görmedim ben bu adamın gözlerinde. bana yakında öleceğini, bir daha görüşemeyeceğimizi söyleyerek vedalaştı ve helalleşti benimle. o an tek düşündüğüm şey dedemin bunamaya başladığıydı ama çok geçmeden ölüm haberini aldım. ölürken bile kendini bozmadan öldü. durup dururken " oğluma (babama) haber verin, ben ölüyorum" demiş, yatmış ve ölmüş. bir daha asla ne bir bayramın tadı oldu eskisi gibi, ne de köyün. evin direği yok o öldüğünden beri ve kimse yıl 1934, ağustosunun 26'sı diye başlayan hikayeler anlatmadı bir daha. ve eminim ki dünyada bir kez daha bu kadar saygı duyacağım bir insan olmayacak.

  • yaptıkları indirim insanları öyle bir çılgınlığa sürüklemiş ki dün kasa sırasında bekleyen bir kadın gözümün önünde doğum yapıyordu az kalsın. 9 ay 10 gün 3 saatlik karnıyla rimel almaya gelmiş, vay aq ben olsam çişe gitmeye üşenirim.