hesabın var mı? giriş yap

  • "program files klasörünün altına kurulmayı istemeyen artist programlar"'dır aslı, elli harf diyetiyle yukarıda gördüğünüz hali almışlardır.

    neyse efendim. program kurcaksınızdır. bulursunuz setup dosyasını, enter'a basmak veya tıktıklamak suretiyle başlatırsınız kurulumunuzu. eh bir ara nereye kurulacağını soracaktır program, ve size de default bir değer verecektir. işte artist program ile efendi program arasındaki ayrım bu noktada yapılır.

    efendi program, "c:\program files\halimsalim" gibi bir değer taşıyor olacaktır, kanaatimce normal olanı da budur.

    kendini fasulye gibi nimetten sanan program ise "c:\neyintursusu\pancar" gibi bir değer seçecektir. yani kendini direk c: 'nin altına install ettirecek kadar değerli görmektedir paşa beyimiz. (bkz: bak sen)

    iyice tozutmuş programlar ise
    "c:\harikaprogramlar\gelbizekatilbize\yarraaamiyeooo\robdosambr\"
    gibi klasör değerleri atarlar kendilerine ki, deli ederler, cin ederler adamı.

    kimsin olm sen? artist misin? koskoca paint shop pro, internet explorer, kazaa vs vs bile efendi efendi program files'ın altına kurulurken, sen ne diye zirzopluk edersin? otur oturduğun yerde kırmiyim cd'ni.

  • birbirini sevmeyen ve birbirine guvenmeyen 20-30 adamin 10.5 saat ayni odada kapali kalmasidir. bu yaniyla bana biraz bunuel'in mukemmel filmi exterminating angel'i hatirlatti.

    bir tane kadin yoktur iclerinde. dogal olarak cocuk da yoktur. cocuk olsa her sey cok farkli olabilirdi.

    ne dusunmustur bu adamlar acaba o odada 10.5 saat otururken.

    fiziksel acidan cok rahat gectigini sanmam. muhtemelen o rahatsiz kumas pantalonlari icinde terleyen bacaklari ve sair bolgeleri kasinmistir. ayakkabilari vurmustur. burnunu karistiran olmus mudur. eger olduyda bundan igrenenler de olmustur. osuran kesin vardir. bunlar yasli adamlar. prostati ve gastriti olanlar sikinti yasamistir.

    onlar onemsiz de ne dusundu bu birbirine guvenmeyen adamlar. aramizda paralelciler olabilir arkadaslar. cok dikkat etmeliyiz.

    simdi rte ile asker dislerini gicirdatarak da olsa uzlasmis. ama kesin icinden ulan darbe olur mu diye soran vardir. tabii her iki taraftan da.

    en basit seyleri dusunen reisin kurmaylari olmustur. reis o araziyi bana soz vermisti ama "lunaparklar ve beton parklar bakaninin" yegenine paslamislar. olacak sey degil. su 2b arazisini de sirk ve evkaf mudurunun kayincosu almisti. biz neciyiz burada. ya da ne bileyim cişişleri bakani danismanlara fazla yakin, guven olmaz bu adamlara. acaba aksam yemegine kebap mi getirtsek disaridan. buranin yemekleri pek yavan oluyor. hanima bir mesaj atmali bu is uzayacak gibi.

    askerlerin cogu bolca emeklilik dusunmustur tahminimce. bodrum'a mi tasinsak marmaris mi. hanim marmaris diyor ama su muteahhit bir katalog gosterdi bayildim. oglan gene arabayi carpmis. bizim albay'a soyleyelim de evin boyasi ile ilgilenecek asker cocuklari ayarlasin. ulan bu tayyip de yaman adam cikti ha. ama hele bir dussun gorurum onu ben. yilmaz ozdil namussuzu iyi yazmis ama naaparsin. eskiden olsa viski soylerdik arada. bu pkk'da iyice azitti. aslinda bu ulkeyi en iyi ben yonetirdim ama neylersin.

    mesela 10.5 saat icinde cikip da soran olmus mudur. yahu sen paralel diyorsun ama benim devre arkadasim 5 yil sucsuz hapiste kaldi. sen niye ses etmedin. icinden misal lisede benim harcligim erken biterdi de ondan borc alirdim, ulan bir ziyaretine gitmedik demis midir. dememis olabilir.

    arada namaz icin ara verilmisse subaylarda urkek bir tedirginlik olmustur mutlaka. katilsam mi? yok lan biliyorlar namaz kilmadigimi arkamdan makara yapar.

    kisa adam ne dusundu acaba. ne zekiyim ben be. bunlarin hepsinden zekiyim herhalde. keske bir zeka olcer olsa da taksalar hepmize surada. kesin hepsinden zeki cikardim. en kotu ikinci falan olurdum. su kel benden zeki midir. yok lan degildir.

    reis paralelleri dusunmustur bir de bilal'in neden bu kadar boyle oldugunu. arada obama'ya gicik kapmis olabilir. malum saglik sorunlarindan dolayi iyice yorgun dusmustur. bir de bakanlardan yanlis laf eden olmussa cok ters bakmis olabilir. altina sicmistir adamcagizlar. arada kupon arazi falan gecmistir aklindan. ya biraksaydik butun bunlari da yerlesseydik karadenizde bir sahil kasabasina. namazimi kilardik, yazlari yaylaya cikardik demis midir. olabilir bak bu. yorgunluk ve bikkinlik dile kolay. yilmaz ozdil ya da bekir coskun gelmistir aklina kesin bir ara. ofke, haz ve sikinti arasi bir duygu gecmistir icinden. ermenek falan lafi gectiyse soma'da olanlar gelmistir aklina azicik hiddetlenmistir. biyiklari terlemis olabilir. viski falan gibi seyler dusunmedigine eminiz. aksam namazini kilinca biraz sakinlesmistir. ah o paraleller. arada askerlere bakip sahi guven olur mu bu adamlara demistir.

    ne konustuklari uc asagi bes yukari malum. birbirine guvenmeyen 21 adam (actim resmi saydim 21 kisi var).

    ben artik girmiyorum oteki konulara. ermenek'mis oranin ismi (uzun sure emenek sandim. actim baktim karaman'daymis). hanim kocasi vefat eden bir kadinin videosunu izletti de sinirim bozuldu. gunde elli milyon kredi parasi oduyorduk, once servisi kaldirdilar, simdi de canini aldilar, hepsinin burnundan getirecegim intikam alacagim dedi aglaya aglaya. bir sey olacagini sanmiyorum. soma'ymis (soma'yi bilirim. manisa'da yasadim bile ama soma'ya gitmedim), geziymis, acilim sureciymis (diyarbakir'a da gitmedim bak.) falan filan. insanlar daha fazla dusman olmasin, dis bilemesin birbirine yeter diyorum ama o da olmayacak galiba.

  • aurul madencilik ve romanya

    2000 yılında baia mare siyanür sızıntısı, romanya'nın baia mare yakınlarında, avustralya şirketi esmeralda exploration ve romanya hükümetinin ortak girişimi olan aurul altın madencilik şirketi tarafından some? nehri'ne bir siyanür sızıntısıydı.

    kirlenmiş sular nihayetinde tisza nehri'ne ve ardından tuna nehri'ne ulaştı ve macaristan, sırbistan ve romanya'da büyük miktarda balık ölümüne neden oldu.

    bu sızıntı, çernobil felaketinden bu yana avrupa'nın en kötü çevre felaketi olarak adlandırıldı.

    sızıntıdan sonra, some?'in siyanür konsantrasyonları izin verilen seviyelerin üzerindeydi, yaklaşık 700 kat.

    some?, tisza'ya, macaristan'ın ikinci büyük nehri olan tisza'ya akar, ardından tisza, tuna'ya akar. sızıntı, 2,5 milyondan fazla macar'ın içme suyunu kirletti.

    siyanürün yanı sıra, ağır metaller de nehrin içine yıkandı ve çevre üzerinde uzun süreli olumsuz etki yaptı.

    tisza'da vahşi yaşam özellikle etkilendi: bir bölgede neredeyse tüm canlılar öldü ve daha güneyde, sırp kesiminde, sucul yaşamın %80'i öldü; bu nehirlerdeki balıkların 200 tonu idi bu!

    siyanür sızıntısından büyük miktarda balık öldü, 20'si koruma altındaki 62 balık türünü etkiledi.

    romanya hükümeti, balıkların "soğuktan" öldüğünü ve suçsuz olduklarını iddia etti.

    macaristan'da, gönüllüler ölü balıkları kaldırmaya katılarak felaketin besin zinciri boyunca yayılmasını önledi, çünkü diğer hayvanlar, tilkiler, su samurları ve balıkları yedikten sonra ölmüşlerdi.

    siyanür tuna'ya girdikten sonra, nehrin büyük hacmi siyanürü seyreltti, ancak bazı bölgelerde maksimum izin verilen konsantrasyonun 20 ila 50 katı kadar yüksek kalıyordu. sızıntıdan iki yıl sonra, ekosistem toparlanmaya başladı, ancak hala başlangıçtaki durumundan uzaktı; macaristan'ın balıkçıları, 2002'deki avlarının sadece orijinal seviyelerinin beşte biri kadar olduğunu iddia ettiler…

    ve şimdi bizde olanın akibetini tahlil etmek zorundayız!

    evrim ağacı çok güzel bir video hazırlamış izlemenizi öneririm.

  • "kimse sınanmadığı günahın masumu değildir"

    debe: biryudumkitap.com e-posta kutunuza her sabah 5 dakikada okuyabileceğiniz, en iyi hikâye ve roman pasajlarını gönderir. abonelik için adınızı ve e-postanızı bırakmanız yeterli. her sabah saat 08:00'de e-postanızı kontrol edin. üstelik ücretsiz

  • türkiye gibi insanların fikirlerinden çok giydikleri şeylere değer verilen az gelişmiş ülkelerde kafaya takılır.

    işte bu yüzden türkiye'de insanlar iphone 6'ya, lacoste tişörtlere, adidas ayakkabıya aldığı maaşın 300 katını verirken "yüzüm düşmesin eşe dosta" gibi saçma bir algıya sahiptirler.