ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk aile yapısı
-
bazen okuyabileceğiniz en gerilimli, en kanlı ve en boğucu hikayeden bile beter olan bir şey.
annem - filancanın kızı dedesiyle babaannesini yemeğe çağırırken, aynı apartmanda oturan yengesiyle amcasını yemeğe çağırmamış, kocası "neden amcanları da çağırmadın?" demiş, o sırada yengesi kendi evinde "ben bir hata mı yaptım da o yüzden mi yemeğe çağırılmadık" diye ağlıyormuş. sonra zaten kocası da filancaya çok kızmış..
ben- anne allahaşkına sus yoksa kusucam. elimdeki çayı başımdan aşağı dökücem şimdi.
bir insan neden yemeğe çağrılmadım diye ağlar lan? ulan sanki akşam yemeğine değil de buckingham sarayı'nda resepsiyona, ne bileyim taç giyme törenine filan davet edilmemiş, oturmuş "mercimek çorbalı, barbunya pilakili yemeğe çağrılmadım" diye ağlıyor, dünyanın küçüklüğüne bak, fare deliği kadar.
yemeğe çağırmadığım için ağlayan bir eltim olsa -ki olmaması için elimden geleni yapıyorum- bir uzay araştırmaları kurumuna filan bağışlardım "kainatın en kapasitesiz canlısı" diye.
üremek ve sevmek için, çeşitli akrabalık ilişkilerinin elti, bacanak, görümce diye özel olarak isimlendirilecek kadar önem arz etmediği ve evlilik kurumuna kaktırılmadığı milletlere yönelirsek bin yıl sonra akli melekeleri yerinde nesiller yetişeceğine inanıyorum.
3500 metre koşu 25x3 barfiks 250 mekik 50x3 şınav
-
son şınavda genelde takilip her seferinde bastan aliyorum tum döngüyü.
ise gidemiyorum, cocuklar aç, barfiks kemiriyorlar
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
ufak yeğeni omzuma almıştım salonda turluyorduk. bir ara odamda telefonumun çaldığını duydum odaya doğru koşturmaya başladım, tam salondan çıkıcaz küüüüt! diye bir ses geldi. yeğen kapıya yaklaşınca aslında çığlık attı ama ben koşturmaya başlayınca hani hoşuna gidiyor ondan bağırıyor sandım, hiç aklıma gelmedi kapının üstü.
tek mermi harcayıp reload'a basmak
-
bir fps manyaklığı. takıntı bir yerde. şarjörü illa 30 görecek. 29 olursa öleceğini düşünür. counter'ı çok oynamış kişilerde görülür. tek mermiyle adam öldürmüşlüğü vardır.
kopya iddialarını kesinlikle reddediyoruz
-
(bkz: adam haklı beyler)
sonuçta araba cadillac'tan kopya değil, cadillac'ın kendisi.
debe edit: lan bi debeye girmişiz, onu da gün bitimine 10 dakika kala anca sözlüğe girince öğrenebildik. sosyal mesaj vereceyidim lan ben. tüh.
bir genç kızın en çok korktuğu şey
-
-kanka baksana bi ya arkama geçmiş mi?
+off geçmiş biraz.
-hssktr.
milli piyango talihlisinin çılgın paylaşımları
-
bu kadar para çıkmış, sen kalk aldığın arabanın, kuzenlerinin fotoğrafını falan koy. başka bir yere gitme. kesimhane açacakmış bir de vizyonuna sıçtığım. gezeyim, göreyim, kendimi geliştireyim demek yok.
evet, bana amorti bile çıkmadı.
tamam sakinim.
metroda tehdit edilmek
öğrencinin barınmasının temel hak olmadığı gerçeği
-
evet, temel hak dediğin şey cumhurbaşkanının kendine üç saray yaptırıp on üç uçak alması falandır. devletin ne alakası var eğitimle öğrenciyle falan, manyak mısınız nesiniz?
duştan çıktıktan sonra ilk giyilen şey
sangria
-
koyu kirmizi rengi ve yogun kivamindan olsa gerek, adi kan anlamina gelen "sangre"den gelir. biraz rom katilarak hazirlanirsa daha guzel ve kuvvetli olur. bir miktar seker eklemeyi de unutmamali. icine konulacak meyveler zevke gore degisebilir, ama aromasi yogun meyvelerden secmekte fayda oldugu icin, siklikla portakal, limon, yesil elma, seftali konur. bekleyince meyvelerin aromalari sangriaya daha iyi gececegi icin, yeni hazirlanmisi degil, bir sure beklemisi daha makbul ve lezzetlidir. icine soda veya gazoz konmasi konusu, her yigidin bir yogurt yiyisi vardir prensibine tabidir bence, bazilari sprite tipi bir gazoz veya soda olmazsa olmaz derken (terbiyesizlik edip meyveli soda koymuslugum bile vardir benim mesela), bazilari da bu tip ilavelere israrla karsi cikar . ispanyollar da bu konuda fikir birligine varamamistir ve sangrianin icine konanlar konusunda birbirlerine girdiklerini gormek olasidir. gazozlu veya degil, bence iyi hazirlanmak kaydiyla her iki turu de guzeldir. tatli bir icecek oldugundan, yemekle iyi gitmez, tek basina veya meyveyle icmek daha iyi bir fikirdir. zaten ispanyollari da bu mereti yemegin yaninda icerken goremezsiniz pek, "ahh yerel adetlere nasil da uyum sagladim" diye her yemegin yaninda sangria icerken gorecegniz sahislar buyuk olasilikla turisttir.
kalabalik bir parti verdiginizde sangria cok pratik bir icecektir. kocaman temiz bir cop kovasinin icinde litrelerce sangria hazirlayip, icine bir kepce atip, yanina da bir dolu bardak koydunuz mu sahane olur, gelenleri dort kose edersiniz.
edit: sangria ayrica hacamat anlamina geliyormus ispanyolca'da. argodaki anlaminda hacamat degil, saglik nedenleriyle kan almak anlaminda.
19 yaşındaki kızın gece üçte dışarıda ne işi var
-
işin en acı kısmı böyle düşünenlerin sayısı hiç ama hiç az değil. hatta %50 falan?