hesabın var mı? giriş yap

  • surda 450 entry okuyup hala "aklima yatti" diyenlerin aklinin harbiden osura osura yattigini kanitlayan sirket. daha cok para kazanirlar turkiye'de.

  • psikoloji okumadım ama kanımca motivasyon kavramı ile birlikte ele alınması gereken kavramdır. eş deyişle, kendini gerçekleştiren kehanet ile motivasyon arasında çok sıkı bir korelasyon vardır.

    öykü meşhurdur; yıllardır en ufak bir kaza geçirmeden başarılı bir performans sergileyen ip canbazı, bir gece rüyasında düşeceğini gördükten sonra bu düşünceyi kafasından bir türlü çıkartmaz ve bir süre sonra gerçekten düşer. ve ölür. ama onu asıl düşüren şey geleceği görmesi değil, düşme korkusunun benliğini ele geçirmiş olmasıdır.

    hayatta hepimizin korkuları, beklentileri, elde etmek ya da uzak durmak istediğimiz sonuçlar var. buna göre bir tutum belirleyip, davranış ve alışkanlıklar geliştiriyoruz. genellikle de bir olaya, kişiye, nesneye nasıl, ne niyetle yaklaşıyorsak ona göre de sonuç alıyoruz. baştan çok kötü yaklaştığımız, davrandığımız bir insanın bize ermiş sabrı ile davranması ise nadiren karşılaştığımız bir durum.

    demek ki buradan çıkarmamız gereken pratik sonuç şu: karşımıza çıkan ne olursa olsun, endişe ve korkularımızı belirleyip, saptadıktan sonra kendimizi bunların esiri olmayacak bir şekilde motive edecek; kaybetme kelimesini aklımıza bile getirmeyecek ve olumlu bir yaklaşım ile çalışarak istediğimiz sonuçları elde edeceğiz. ancak yine de süreç sonunda ortaya çıkan sonuçlar istek ve arzularımızın aksine gelişmişse de bunu da olgunlukla karşılayıp, alacağımız dersleri alıp yolumuza devam edeceğiz. gerekirse çok üzüleceğiz ama "hayat devam ediyor" deyip yürümeye devam edeceğiz*.

    fransızların dediği gibi sonu güzel biten herşey güzeldir. yolda giderken elbette bir iki yol kazasına uğrayacağız ama sonuçta bizim için önemli olan ulaştığımız noktada geriye baktığımızda nasıl bir deneyim geçirdiğimiz olacak.

  • "yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik" cümlesindeki "yüzmenin", deri yüzmekteki yüzme olduğunu fark ettiğiniz o an.

    evet o anı yaşadım, utanıyorum kendimden.

  • pazartesi diziler tekrar başlar, sonra eğlence mekanları açılır, sonra geliri deprem zedelere bağışlanmak üzere konserler yapılır.

    ligin adı şehit hatay-maraş-adıyaman olur, sonra futbol maçlarının geliri deprem zedelere bağışlanır.

    1-2 aya tüm enkazlar kaldırılır. seçim mitingleriyle yeni binaların parkların açılışı yapılır.

    depremin suçlusu yine muhalefet ilan edilir.

    bu afet için futbol ailesinin yardımları, desteği ve gücü çok ön plana çıktı. futbol sadece futbol değildir görmüş olduk. ama bugün bunu konuşmanın zamanı değil bence.

    her şeyin normale dönmesi ve iyileşmek için hayatın rutinleri bir şekilde başlamalı ama bence enkaz altında tek bir beden kalmadıktan sonra ancak…

  • -sabah koşuya çıkan insanlar varsa
    -avm dışında açılmış bi starbucks varsa
    -kadınlar tayt giyip yürüyüş yapabiliyorsa
    -kaliteli bir burgerci varsa
    -lüks markalardan alışveriş yapabileceğiniz mağazalar varsa
    -gurme market bulabiliyorsanız

    yüksek gelir düzeyine sahip, elit bir muhittesiniz demektir

    -insanlar kaldırım yerine yoldan yürüyorsa
    -restoranlar genelde çiğ köfteci, kebapçı, şerbetli tatlıcı ise
    -discount marketler normal marketlerden fazlaysa
    -sokağa çıktınızda 10 tane erkek görürken 1 tane kadın görüyorsanız

    düşük gelirli, gerici bir semtte olmanız olasıdır

  • 145 kilogram çektiğim mart 2013'ten bu yana gün itibarıyla 105 kilograma düşerek gırh yaptığım iş :)