hesabın var mı? giriş yap

  • ağlayan çocuğunu susturmaya çalışırken topu başkasının üstüne atan kadındır. bazen bu "abi" kısmına amca, teyze, abla da gelebilir ama genelde abi diyorlar sanırım.

    ağlayan çocuğunu susturmaya çalışan kadın, "bak abi kızıyor" diyerek şaşkın bebek suratını, yüzüne çevirdiğinde at hırsızı gibi hissediyor insan kendini. ben de "ehe yok ya kızmıyorum" diyorum böyle durumlarda. sıçsın ağzına, bana ne; ben niye kötü polis olayım. bak abi kızıyor bak abi kızıyor diyerek bebeğin suratını iyice yaklaştırıyor suratıma. şaşkınlıktan gözbebekleri iri iri olmuş bebekle birbirimize bakakalıyoruz. diyecek bir şey de bulamıyorsun; tam bire epic fail.

  • sınıf başkanı olduğum için derslere giremediğim ve ucundan dahil olduğum nesil. çünkü albayımız "bir sınıfta iki rütbeli olmaz sen derslere girme, kafadan 5'ini vereyim" diyerek beni kantine yollardı.

  • prens için talihsiz bi' karşılaşma olduğuna işarettir.
    düşünsene prenssin tatilde bizimle karşılaşıyorsun.

  • aa ne hoş, böyle bir başlık varmış, anlatmak istediklerimi glen hansard'ın mı, marketa irglova'nın mı, yoksa the swell season'un mu, belki de falling slowly'nin ya da once'ın mı başlığına yazsam diye kararsızdım.

    böyle bir çift eskiden mevcuttu, kendilerinin tatlı, herkesin önünde bolca anıları yaşanan, güzel bir gönül ilişkileri vardı. gönül ilişkileri, çoğu sanatçı çift gibi ortak bir sanat eseri de ortaya çıkarıyordu, beraberce bir filmde de başrollerde oynayıp o film için yaptıkları müzikle akademi ödülü de aldılar. bu kadar efsanevi bir aşkın, zamanla aslında o kadar efsanevi olmadığı, tarafların farklı beklentileri ve hayat tarzlarının olduğu ortaya çıktı ve kendileri sessiz sedasız ayrıldılar. ancak ortada bir grup ve geride kalan bolca başarılı eser ve bunlara bağlı da birçok anı vardı. bunca anıyla ne yapılacağı bana bile dert olmuştu.

    bu çiftin varlığı sona erdikten sonra, belli bir zaman geçtiğinde marketa irglova'nın evlenip izlanda'ya taşındığını öğrendik. orada solo albümler kaydetti, albümlerin kayıt aşamasında eşi mio'nun da kendisine yardım ettiğini paylaştı, sonra bir bebek sahibi oldular ve her şey çok yolunda gözüküyordu. her paylaşımını "oh ne güzel de hayatı daha da iyiye gitti kadının, müzikle ilgili tek alakası glen hansard'la olan grubu olmadı, glen hansardsız da bir şeyler yapmaya devam etti," diye takip ettim, müziği yine çok güzeldi tek başına da, fotoğraflarında da gözlerinden ne kadar mutlu olduğu belliydi.

    glen hansard da yine kendi irlandalı müzisyen arkadaşlarıyla da bol bol turneler yaptı, konserler verdi, o da solo albümler yaptı.

    ve zaman zaman birbirleriyle ve eski projeleriyle ilgili de paylaşımlar yaptılar, en çok hoşuma giden buydu. glen hansard'ın bir başarısını marketa irglova da paylaştı, aynısı diğeri için de geçerliydi. bir araya gelip birlikte performans sergiledikleri de oldu.

    ve yenice vakitlerde glen hansard da evlenip çocuk sahibi oldu.

    geçen günlerde, glen hansard, eşi ve bebeği, izlanda'ya gidip marketa irglova'nın evinde konuk oldular ve onun ev stüdyosunda mio'nun da desteğiyle birkaç ev kaydı yaptılar. eşler, bebekler, çocuklar ve iki arkadaş kalabilmiş eski sevgili, bir evde birlikte sanatla ilgili faaliyetlerde bulundular. işte nezaket, medeniyet ve olgunluk budur. bir eski gönül ilişkisi, aradaki sevgi ve bağ, paylaşım ve ortaklıklar esasında aşka değil de arkadaşlığa dayanıyorsa ve taraflar bunu başta fark edemeyip aşk zannetmiş ama sonradan mevzuyu çözebilmişlerse bu şekilde bir araya gelebiliyor, böylece geride kalan ortak eserlerin yenileri de yaratılabiliyor. gerçekten egoların konuşmadığı, hakiki bir sevginin ve saygının mevcut olduğu ayrılıklarda insanlar ayrıldıktan sonra diğer tarafın gerçekten mutlu olduğunu görünce kendileri de mutlu olabiliyorlar, marketa irglova'nın glen hansard için yaptığı "seni bir eş ve bir baba olarak görmek kalbimi sevgiyle dolduruyor, bu potansiyeli bir gün çok güzel bir şekilde doğru biçimde kullanacağını biliyordum," paylaşımı benim çok hoşuma gitti, kadının "bu potansiyel madem vardı, niye bizde olmadı?" diye bir an bile düşünmediği o kadar açık ki, içtenlikle aksini rahatça paylaşabilmiş, gözünden belli bazı insanların içtenliği ya, canım benim.

    keşke eşken, sevgiliyken beraber müzik yapan, sanat yapan her çift ayrıldıktan sonra da bu çift gibi davranabilse. hala lisa hannigan ve damien rice düetleri dinleyebilirdik, başka bir henry lee daha ortaya çıkabilirdi.

  • skandalı yaşayan hanedan fransa'yı aralıksız 805 yıl(987-1792) yöneten capet hanedanıdır.(capet ve alt kolları olan: valois, bourbon hanedanları) esasen fransa'yı 805 yıldan daha fazla yönetmişlerdir ama sanıyorum o kısım bizi ilgilendirmiyor.*

    bahsettiğim zamanlarda tahtta fransa kralı yakışıklı/demir lakaplı iv. philip tahtta bulunuyor. tatlı mı tatlı şöyle bir ailesi var: görsel philip'in kızı isabella, ingiltere kralı ii. edward'ın eşi. yani kendisi ingiltere kraliçesi. philip'in oğlu charles, burgonyalı blanche ile diğer oğlu veliaht prens louis ise burgonyalı margaret ile evli.

    1313'te ingiltere kraliçesi isabella kocasıyla birlikte fransa'ya ziyarete gelir. louis ve charles konukları için kukla gösterisi düzenler. gösteriden sonra isabella hem kardeşlerine, hem de kardeşlerinin eşlerine işlemeli cüzdanlar hediye eder.

    aynı yılın aralık ayında çift ingiltere'ye döner. isabella, aunaylı gautier ve aunaylı philip(kardeşler) adlı iki norman şövalyenin eltilerine hediye ettiği cüzdanları taşıdığını fark etmiştir. eşeğin aklına karpuz kabuğu düştü bir kere, 1314'te fransa'yı tekrar ziyarete giden isabella mevzuyu babasına anlatır.

    iv. philip derhal aunaylı kardeşleri tutuklattı ve bir süre sonra skandal ortaya çıktı. tour de nesle kulesi'nde philip'in gelinleri blanche ve margaret zamanlarının bir bölümünü norman şövalyelere ayırmıştı.** dedikodular ortaya çıkmaya başladı, philip'in üçüncü gelini joan'ın olaydan haberdar olduğu hatta onun da tour de nesle'de yaşananlara katıldığı söylendi.(v. philip'in eşi)

    norman kardeşler işkence gördü, zina suçlamalarını kabul etti. olaya karışan blanche ve margaret'in saçları kazıtıldı ve hapsedildiler. işler norman kardeşler için daha kötü bitti, onların hapsedilmesi yetmezdi. öyle şeyler yapılmalıydı ki, bir daha kimse kraliyet ailesine göz dikemesin. önce hadım edildiler ardından ünlü ingiliz cezası "drawn and quartered" yapıldı.(bkz: hung drawn and quartered /@bunubenyazdim) yani önce canlı canlı iç organlarını çıkardılar daha sonraysa vücudunu birkaç parçaya böldüler veya başka bir kaynağa göre yine hadım edildiler daha sonra tekerlek yardımıyla kolları ve bacakları kırıldı ve son olarak asıldılar.

    edit: dönem kroniklerinden birinde d'aunay kardeşlerin ölümü şöyle resmedilmiş: görsel
    credit: (bkz: convallaria maialis)

  • onun mutfak hallerine aşık olmak, beraber pide yemek, çay içmek filan gelmesin aklınıza. sikin bırakın onu orda. en azından yıllar sonra doğru adam olarak anılma ihtimaliniz var.