hesabın var mı? giriş yap

  • insanın default hali olması gerekirken nasıl mantıksız falan addediliyor şaşırıp duruyorum. esas mantıksız olan dünyanın çoğunun binlerce yıldır bulutların üzerinde sihirli bir adamın var olduğuna inanması. enteresan adamlar vesselam neyse ki sayıları yavaş yavaş da olsa azalıyor.

  • yalnızsınızdır. dünyanın, yaşamanın bir zevki, neşesi kalmamıştır sizin için. hayattan tat alamama noktasına gelmişsinizdir. hayalini kurduğunuz, düşlediğiniz, yürekten istediğiniz bir sevgili modeli vardır kafanızda ama yıllar geçmiş olmamıştır, bulamamışsınızdır onu. eski aşklar sevdalısısınızdır siz. anlatılan hikayelerdeki, efsanelerdeki, okunan şiirlerdeki aşklar gibi yaşamak istemişsinizdir hep aşkınızı, sevdanızı. aşk ve sevda sizin için iki öpücükten ibaret olmamıştır asla. çoğu zaman ilk adımı hep karşıdan beklemiş, ilk adımı atmaktan hep korkmuşsunuzdur. ve o beklemeler size hiçbir şey kazandırmamıştır. ve artık öyle bir an gelmiştir ki yalnızlık büsbütün sarmıştır içinizi, dışınızı... bir kurşun kalem alır yazarsınız halinizi gözünüzden dökülen yaşlarla ıslanan kağıda. bir vefalı yarin eksikliğini derinden duyarsınız. bilirsiniz ki hayatta herşey paylaştıkça güzel. mesela bir şiiri, güzel bir hikayeyi, acıları, dertleri, minnacık bile olsa bir sevinci, önemsiz bile olsa bir düşünceyi paylaşmak... hayattaki gözle görünen, görünmeyen, hissedilen herşey paylaştıkça bir başka güzeldir sizin için. önemli olanda zaten paylaşabilecek o doğru insanı bulabilmektir ama işte öyle biri yoktur hayatınızda. ve onun yokluğunu derinden hissettiğiniz bu anlar acı verir size.

  • maç sonunda bir muhabirin "fenerbahçe'yi kadıköy'de 15 yıldır yenemiyordunuz. bu yıl, 16. yıl oldu. ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "evet yine yenildik. yenildik ama üzgün değilim. gelenek bozulmadı" cevabını vermesi sadece aslında olması gerektiği gibi böyle bir kompleksi olmadığını gösterir. burada asıl sorun bu tür şeyleri kompleks yapabilen avam taraftarlar ve bunu "yarsuvat'tan galatasaray taraftarını çıldırtan açıklama" şeklinde lanse edip ucuz habercilik peşinde koşan spor gazeteleridir.

    siz aziz yıldırım'ları, ünal aysal'ları sevin ben duygun yarsuvat'ları, özhan canaydın'ları, süleyman seba'ları seviyorum.

  • ali ismail korkmaz'ın linç edildiği videoyu izlemediği için "linç" tanımını osuruktan yapan, eğitimli bir zevke sahip olmadığı için de yavuz bingöl'ü "sanatçı" zanneden, bu ve bunun gibi tüm basiretsizliklerini gördükçe kendisini "usta" veya "dünya lideri" olarak nitelemesine şaşıramadığımız bir amcanın sözleri.

  • kelime anlamıyla "çarpışma" olmayacak çarpışmadır. galaksiler aslında birleşecekleri zaman "kavuşur", yani yıldızlar ve gezegenler kütürttt diye birbirlerine girmezler. en yoğun girişimin olacağı merkezde zaten gezegenli yıldızlar olma ihtimali neredeyse imkansız olduğundan en kötü ihtimalle yıldızlar kaynaşabilir.

    biizm gibi uzak kollarda ise dolmuşta boş koltuklara yerleşircesine mega galaksinin merkezkaç kuvveti ile açılan kollar arasına dağılması şeklinde olacaktır, bizim gibi 4000*pi ışık yılı alanda toplasan 100 yıldız olmayan bölgelerde bu geçiş yumuşak olacaktır.

    ancak, galaksinin serserileri olan karadelikler, nötron yıldızları, atarcalar gelirse, dünyayı harcayacaklar matmazel

  • eski formunu yakalamış olan yazar/çizer.

    *

    okul, muhtemelen 3., 4. sınıf, öğretmen, öğrenciler:

    öğrt: birinci dünya savaşı kaç yılında başladı?

    öğrencinin biri cevap vermek için kendini yırtar... ama öğretmen görmek istemez...

    öğrn: öğretmenim!! öğretmenim!!
    öğrt : kimse bilmiyo mu?..
    öğrn : öğretmenim! ben ben!!
    öğrt : başka?
    öğrn : öğretmenim!!!
    öğrt : hiç biriniz çalışmadı mı evladım?
    öğrn : öğretmenim öğretmenim!!
    öğrt : nolur lan biri daha kaldırsın parmak!..
    öğrn : ben ben!! öğretmenim!!!
    öğrt : yanlış da olsa kabul edicem... hadi..
    öğrn : öğretmenim!!!
    öğrt : alacağınız olsunlan... peki korhan tamam... sen söyle...
    öğrn : at y.rrağı!!!
    öğrt : memnun musunuz şimdi?

  • absinthe, ya da diger adiyla « yesil peri » bitkisinden üretilen ayn adli likör tarihin belki de en kült alkollü içecegi. adina siirler dökülen, tablolar yapilan, kimisine göre körlüge yol açan hatta insani delilige sürükledigi öne sürülen absinthe 19. ve 20. yüzyilin birçok ileri gelen sanatçisina ilham kaynagi olmus. halüsinasyon görmeye yol açan ve kolay kafa yapan (etkileriyle bu « antik lsd » nin cezbettigi ünlüler içinde verlaine, zola, baudelaire, hugo ve rimbaud gibi edebiyatçilar, manet, toulouse-lautrec, munch gibi ressamlar bulunuyor. 1900ler’in basinda gelisen alkol karsiti hareketlerin de baskisiyla yesil perinin üretimi basta fransa olmak üzere avrupa ülkelerinin çogunda yasaklanmasina ragmen popülaritesi hiç azalmadan bugüne kadar ulasti ve 2005 martinda isviçre yüzyildir ilk kez absinthe üretimine tekrar izin verdi.
    efsanevî içkinin kaynagi olan, gümüsî beyaz renkte ipeksi tüylerle kapli ve parlak yesil bir sapli absinthe bitkisinin hikayesi ise antik yunan’a kadar uzaniyor. alkolle karistirildigi zaman olumlu ve olumsuz özellikleri ebedî bir tartisma konusu olan absinthe bitkisi, 2000 yil öncensinin mucize sifa kaynagi. hipokrat’in (460-370 i.ö.) da afrodizyak özelliginin altini çizdigi, o zamanlar artemis’in bitkisi diye bilinen absinthe yunan sitelerinde kürtaj amaçli ve panzhir olarak kullanilirmis.
    ilik iklimlerde yetistirilmesi çok kolay olan absinthe’ten içki üretimine ilk kez 1792’de isvicre’de fransiz doktor pierre ordinaire tarafindan baslandi. bugün onlarca farkli yapim sekilleri olan absinthe likörlerinin ortak özellikleri anasonla elde edilen hafif aci ve serinletici tadiyla 80°ye varan yüksek alkol orani.
    absinthe yasaklandiktan sonra yerini tutabilecek bir içki üretme girisimlerinden dogan pastis ve pontarlier gibi likörler bir asir boyunca yesil perinin unutulmasini saglayamadi. bugün fransa’da her yil özel izinle yerel absinthe festivalleri düzenleniyor.

    (bkz: paul verlaine) (bkz: emile zola) (bkz: arthur rimbaud) (bkz: victor hugo) (bkz: charles baudelaire) (bkz: henri de toulouse lautrec) (bkz: edouard manet) (bkz: edvard munch) (bkz: hipokrat) (bkz: pierre ordinaire)

  • inatla fiş/fatura istenmesi gereken yerlerdir. esnaf, bu durumda bir çakallık hamlesi ile çekmeceden eski fiş arayacaktır fakat özellikle yapılan işlemin/alışverişin fişi istenmeli, zorla vergi ödettirilmelidir bunlara.