hesabın var mı? giriş yap

  • birbirlerine saygı amacıyla, japon kültür-dostluk haftasında birbirlerinin önünde eğildikleri meşhur poz.
    http://www.arastiralim.net/…ve-demirel-egiliyor.jpg
    https://eksiup.com/7694f3fe110 (yeni link)

    70'lerin türkiye'sinde dönemin siyasetinin en ileri lideri ecevit ve onun en büyük muhalifi demirel.

    -en zıt iki karakter. . .

    -bir tarafta tez diğer tarafta anti-tez. . .

    -yani sadece bir fotoğraf değil, ölümsüzleştirilmiş diyalektik. saygıya dönüşen bir rekabetin karesi. . .

    hazır konu açılmışken döneme ilişkin hatırladığım kadarıyla bir şeyler karalamak isterim günümüzün siyasetiyle temas edecek olan . baştan söyleyeyim anlatacaklarım şaka değil, günümüzün siyasetinden sonra şaka gibi gelecek biliyorum.

    1970'lerin başında chp'de inönü liderdi ve yapılacak kurultayda programı beğenilmezse istifa etmeye hazır olduğunu söyledi. beğenilmedi ve istifa etti!
    şaşırtıcı gibi; kavga, dövüş, kaset olmadan düzgünce istifa.

    ardından ecevit chp genel başkanı oldu ve ilk seçimlerde 1973'te %30'un üstünde oy aldı. bu ecevit iktidarında ülke ekonomisinin en büyük sorunu enflasyondu. enflasyonun asıl sebebi ise 71 ve 73 petrol krizleirnin etkilerinin katlanarak ülkeye girmesiydi. ecevit de tam bir solcuydu, krize rağmen neoliberal politikalar yerine enflasyonu göze alarak yüksek istihdam ve yüksek ücret politikası güdüyordu tabi bunda dönemin sendikaların güçlülüğününde etkisi çok.. ancak ödemeler dengesinin altüst olması, dünya bankası ve imf'nin sıkıştırması, petrol satın alacak dövizin ülkede kalmamasından dolayı devalüasyonlara gidilmek zorunda kaldı. ardından muhalefetin istifasını istediği ecevit, muhalefeti kırmadı ve istifa etti, başbakanlığı bıraktı. inanılmaz geliyor değil mi günümüzdeki saltanata evrilen siyaset dünyasına bakınca?

    1977 yeni seçimler oldu ve ecevit bu kez %40'ı geçti. sivas'ta, çorum'da, kırşehir'de, rize'de, diyarbakır'da bile birinci oldu. ancak istifa ettiği için güven oyu alamadı ve hükümeti kurma görevi 2. parti olan demirel'e verildi. ecevit 'bana darbe yaptılar' diye ağlayıp sızlamadı. 'halkın iradesine müdahale var' demedi. demirel ise hükümetini kurdu. tc tarihinin en başarısız hükümeti oldu ve ardından ülke tamamen kaosa ve derbeye gömüldü.

    işte bu fotoğraf bence, demirel'in ecevit gibi eşsiz bir siyasetçi önünde eğilmesidir. ecevit gibi eşsiz bir siyasetçi ise büyüklenmemiş, alçak gönüllülük gösterip karşılık vermiştir. . .

    günümüzde bir lider japon kültür-dostluk haftası diye tayyip'in önünde bir an eğilse, malum şahıs onun sırtına çıkıp deh bre deyip kırbaçlamassa adam değilim. buna benzer...

    huzur içinde uyu karaoğlan . . .

  • çalıştığım için karanlıkta evden çıkıp, karanlıkta eve dönen biri olarak aydınlığımı çalanlara ''allah belanızı versin, gözünüzdeki ışığı alıp dünyanızı karartsın'' diye dualar ettiğim uygulama.

  • necati şaşmaz'ın büyük bir hatası var. etrafında da kendisine "hürmet gösteren"lerden başka kimse olmadığı için kendisine söylenmeyen şeyler var. bu diziyi, adı kurtlar vadisi, başrolü necati şaşmaz, günü perşembe, müziği cendere diye herkes tarafından izlenecek zannediyor. bu dizinin ilk 97 bölümü neden izlendi, şimdi yayınlanan saçmalık neden ilgi çekmeyecek, ekşi şeyler'deki kurtlar vadisi konularının yarısının sahibi, başlıktaki en iyi 5 entryden ikisine sahip birisi olarak, biraz da ben anlatayım.

    zafer ergin: 24 sene ankara devlet tiyatrosu, 15 sene istanbul devlet tiyatrosunda oyuncuydu. 60'dan fazla oyunda oynadı. devlet tiyatrosu sanat yönetmenliği yaptı. 1989 yılında istanbul devlet tiyatrosu müdürüydü. kurtlar vadisi projesinin daha sadece ismi varken, oynayacağı belli olan tek isimdi.

    attila olgaç: 11 sene ankara devlet, 25 sene istanbul devlet tiyatrosunda oyunculuk yaptı. 30'dan fazla oyunda oynadı. zafer ergin ile 40 sene önce, 1980'de ankara devlet tiyatrosu'nda kral lear oynuyordu.

    görsel

    baykal saran: tam 48 sene ankara devlet tiyatrosu oyuncusu olarak, onlarca oyunda oynadı. oyunlar yönetti. 1989'da kültür bakanlığının verdiği en iyi oyuncu ödülünü kazandı. adına tiyatro ödülü verilecek kadar seviyede sahne tozu yutmuştu.

    istemi betil: dile kolay, 24 sene tiyatro yaptı. ankara devlet tiyatrosu müdürlüğü yaptı. tiyatro oyunları yönetti. can gürzap ile çetin tekindor ile ayten gökçer ile aynı sahneyi paylaştı.

    tarık ünlüoğlu: 20 seneyi aşkın süre boyunca tiyatro yaptı. trt'de siyah beyaz zamanlarda program yaptı. sadece diksiyonu bile oyunculuğunun kalitesini gösterirken, oyunculuğu muazzamdı.

    sönmez atasoy: 38 sene tiyatro oyunculuğu yaptı, 35 sene tiyatro yönetmenliği yaptı. tarık ünlüoğlu'nun oyununu bile o yönetiyordu. seslendirmede de iyiydi. atatürk seslendirmesi yapmıştı.

    görsel

    adnan biricik: 30 sene tiyatro oyunculuğu yaptı. tiyatro ödülleri kazandı. adam bugün kamu spotu seslendirmeleri dahil, bir sürü seslendirmenin sesi.

    nişan şirinyan: 20 seneyi aşkın tiyatro kariyerinde 20'den fazla oyunda rol aldı.

    kurtlar vadisi'nin şahane deve tuncay'ı, kurtlar vadisi pusu'da hastane müdürü yapılan osman wöber, istanbul devlet tiyatroları müdürüydü.

    görsel

    yazarları ömer lütfi mete'nin tedrisatından geçmişti. konsept danışmanı soner yalçın, 30 sene önce derin devlet yazıyordu. yeşil ile röportaj yapmış, kitabını yazmıştı. zamanında yazdığı yazılar, yaptığı haberler yüzünden aldığı ölüm tehditleri sayısızdı. osman sınav zaten ayrı bir çılgındı.

    haldun boysan, özgü namal, oktay kaynarca, gürkan uygun, yüksel arıcı, nedim doğan dahil olmak üzere birçok ismin oyunculukları okullardan başlıyor. türk dizi tarihinin en psikopat karakteri sefa zengin, dormen tiyatrosunda oyuncu, 3-5 bölümde görülen savcı rolündeki hakkı ergök bile 30'dan fazla oyunun başrolünde oynamış bir ustaydı...

    bu dizinin senaryosu, sadece söylediği aykırı cümleler değil, efsane oyunculukları, çekimleri ile de her yönüyle bir bütündü. cahit'in senaryosu, polat alemdar'ın herkesi vurduğu, hükümet yalakalığının zirvesi bir dizi değildi.

  • haber spikerinin cümlenin sondan ikinci kelimesinde gözünü kapatması, kelimeyi söyledikten sonra gözünü açması ve cümleyi gülümseyerek bitirmesidir. haberin "çocukların eğlenmesi", "maymunların oynaması" gibi temalar işlemesi esastır. lakin esas olan bir şey daha vardır ki, o da spikerin neden donuk bir ifadeyle haberin sonuna kadar gelip de son kelimelerde gülümsediğinin anlaşılamamasıdır. vak'a genelde şu şekilde gelişir:

    - ankara bugüne beyazlar içinde uyandı sayın seyirciler. sabaha karşı bastıran yoğun tipi, yolların kapanmasına ve kırsal kesimde yaşayanların mahsur kalmasına yol açtı. ama kar yağışını sevinçle karşılayanlar da vardı. karın tadını doyasıya çıkaranlar yine [kapa göz] çocuklar [aç göz][gülümse] oldu.

  • tanrinin hala alkolle, orucla, abdestle vs. mesgul oldugunu dusunenlerin varligini gostererek acima duygusu uyandirmistir.

    somali'deki musluman halkin bebekleri acliktan olurken bir mudahalede bulunmayan, her yil binlerce masum bebege tecavuz edilirken bir sey yapmayan tanri, dunyadaki nufusunun cogunlugu musluman olan ulkelerde kan ve gozyasi alip basini gitmisken herhangi bir mudahalede bulunmayan tanri "alkol satisi ha, dur ben su onur air'in ucagini bir dusureyim" mi diyecek?

  • bünyesinde çalışanlarına ad.soyad@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi vermek yerine (adının ilk üç harfi)(soyadının ilk iki harfi)@kocbank.com.tr biçiminde e-mail adresi dağıtan kuruluş.. çalışanların mail adreslerini oldukça merak etmekteyim, zira şu tip mail adresleri görmek oldukça mümkün görünüyor:

    tahir tantan --> tahta@kocbank.com.tr
    deniz yöntem --> denyo@kocbank.com.tr
    salih akgündüz --> salak@kocbank.com.tr
    hande zorlu --> hanzo@kocbank.com.tr
    ahmet akça --> ahmak@kocbank.com.tr