hesabın var mı? giriş yap

  • neden efe aydal roleplay gibi konuştuğunu anlayamadığım yeni ölü ya da sakat adayımız. şimdiden rahmet ya da şifa diliyorum flash tv reis.

  • arabayı almadan önce, anahtarı kontağa takıp motoru çalıştırmadan yarım çevirin. ön paneldeki bütün uyarı ikazları yanmıyorsa sakın almayın. o uyarı ikazının ampulünü sökmüşler demektir. kesin bir bokluk var demektir.

  • 10 kişi toplanıp tarikatlardaki çocuk istismarına karşı yürüyüş yapsak hem dayak yeriz hem de hakkımızda en az 5 dava açılır.

    böyle de iki yüzlü böyle de adaletsiz bir dönemden geçiyoruz.

  • mel gibson'ın oynadığı fidye (diye hatırlıyorum cine 5 in digiturk gibi oldugu zamanlardan e tabii küçüğüm hatırlayamadım) diye bi filmdi. adamın çocuğunu kaçırıp zibilyon şaklabanlıklar yaptırıyorlardı. ulan ne korkmuştum beni de ya kaçırırlarsa diye. sonra babam olm biz fakiriz seni kaçırmazlar demişti de ilk defa o zamanlar fakir olmamıza sevinmiştim.

  • kolay kolay yapılamayacak harekettir türkiye'de.

    ama üzülmeyin sokakta yapabileceğiniz çok şey var:
    karınızı, çocuğunuzu, yoldan geçen birini ya da uygun bulmadığınız bir eylemciyi dövebilirsiniz.
    sevmediğiniz birine ana avrat sövebilirsiniz.
    biriyle kavga edebilir, onun ağzını-burnunu-gururunu kırabilirsiniz.
    nefes alan herhangi bir dişiyi taciz edebilirsiniz (mühim olan karşıdakinin gönüllü olmaması).
    güpegündüz birini de kurşunlayabilirsiniz mesela.
    istiklal'in orta yerinde birini bıçaklayabilirsiniz.
    meydanlarda binlerce kişiye gözünüzü kırpmadan yalan söyleyebilirsiniz.

    öpüşemezsiniz kardeşim ısrar etmeyin. ahlaksız dolmuş burası.

  • şu haberi okuyup okuyup ağlayasım var:
    http://dunya.milliyet.com.tr/…y/1884441/default.htm
    asgari ücret 4000 frank (9400 tl) olsun mu diye referanduma gitmişler.
    (@yapici uyardı 4000 frank ağustos 2021 itibariyle 37200 tl olmuş. türkiye'de brüt asgari ücret 3577tl imiş. onda biri)
    insanların asgari ücret deyince aklına 9400 tl gelmesine ağlayasım var.
    böyle bir kararın halka sorulmasına ağlayasım var.
    koca bir ülkenin %90'dan fazlasının hali hazırda bu maaşı ve fazlasını alıyor olmasına ağlayasım var.
    halkın bu ücreti yüksek bulduğu için, böyle olursa iş adamları gelmez gibi rasyonel bir gerekçeyle reddetmesine ağlayasım var.
    bütün bunların üzerine ülkemize ve özellikle soma'ya bakıp, "borcum var 1500 tl için yine madene inerim" diyen işçi kardeşlerime bakıp ağlayasım var.
    not: daha ağlamadıysanız bir de şunu deneyin:
    isviçre doğrudan demokrasi ile yönetiliyormuş, yılda 4 kez referandum yapılıyormuş, asgari ücretten alınacak uçağa, pedofililere verilmesi gereken cezaya kadar birçok konu halka soruluyormuş.
    not 2: bokunu cikartma uyardı. beğenmedikleri milletvekillerini referandumla azledebiliyorlarmış. gözyaşları pınar olsun.
    edit: @yapici uyarısı ile kur güncellemesi eklendi

  • (bkz: sınavı kazanamayanların şinto hatip okullarına kaydedilmesi)
    (bkz: okulların şinto hatip'e dönüştürülmesi)

    adama ne anlatmadınız acaba: imam hatiplere zorla öğrenci kaydını mi? bilal vasıfsızının müdürleri toplamasını mı? seçmeli diye yutturulan din derslerinin, öğretmensizlikten zorunlu tutulmasını mı? kimya dersini din dersiyle kıyaslayan eğitim mühendisinizi mi? parası olanın gevşek gevşek üniversite okuyup, olmayanın deli gibi kasmasını mı? dünya sıralamasında "okuduğunu anlamada" türkiye öğrencilerinin altmış küsür ülke arasından kırk küsürüncü olmasını mı? ne anlatmadınız acaba?

    bir de düşünsenize: adam -kulandığınız her türlü teknolojik aleti üreten ülkenin başkanı- koşullarının uygun olmadığından bahsediyor. bir düşün yani: ne demek istiyor? nasıl bir şey tahayyül ediyor ki koşul moşul diyor. az düşün ya!

  • geçenlerde benim de muhatap olmak zorunda kaldığım insan. biletim 5 numara cam kenarı, geçmiş oturmuş 20-25 yaşlarında bir kadın. geçebilir miyim dediğimde suratıma baktı ve hayatımda gördüğüm matematik zekası en gelişmemiş insanla aramda şöyle bir diyalog geçti:

    -pardon biletim cam kenarı, geçebilir miyim?
    +kaç numara?
    -5, cam kenarı.
    +benim 6, bütün çift sayılı biletler cam kenarı olur.
    -5 numara cam kenarı, bakın koltuğun yanında da yazıyor.
    +5-6 yazıyor orada, hangisi cam yazmıyor.
    -göstermişler burada işte, belki dikkatli baksanız anlardınız. (burada 1e 4 ekleyerek bulduğumuz sayıların cam kenarı olduğuna dair ilkokula giden çocuğun anlayacağı şeyleri anlatıyorum)
    +çift sayılı biletler cam kenarı.

    ya güzel kardeşim, hiç mi mantık çerçevesinde düşünemiyorsun? 1 numara nereye oturuyor o zaman şoförün kucağına falan mı? yine sinirlendim ya.

    edit: efendim muavine neden söylemediniz diye mesaj atan arkadaşlar oluyor, muavine söyledim. aranızda halledin dedi. metro'ya sevgiler.

  • şaka değil. komik değil zaten. daha önceden özelleştirilen ido'nun yabancı ortağı souter ınvestments türkiye'yi dava etmeye hazırlanıyormuş. çünkü özelleştirme yapılırken onlara da bir garanti verilmiş(!).

    demişiz ki biz bu adamlara, "biz bu köprünün ücretini 42 dolar olarak belirledik. bunun altına düşmeyeceğiz. yani sana bir etkisi olmayacak, çünkü kimse o parayı verip bu köprüyü kullanmaz. sana da bunu ihalede garanti ediyoruz, merak etme."

    osmangazi köprüsü içinde yapan firmaya bir güvence vermişiz. kimse kullanmıyor, ama parayı ödememiz lazım. kur da yükseldi. ne yapacağız? bari günde 5-10 kişi daha fazla kullansın diye indirim yapmışız. ne olmuş, 121 tl olması gereken ücret, 64 tl'ye düşmüş. ido'dan daha fazla. ido ne yapmış? "sen bana bunun garantisini verdin, bu indirimi yapman suçtur" diyerek bizi washington'da ki mahkemeye veriyormuş.

    yani ne olursa olsun biz kaybediyormuşuz. ordu'da oturan ve belki bu köprüyü de, ido'yu da hayatı boyunca hiç kullanmayacak hikmet amca kaybediyormuş. çoğ güzel projeğ. megağğğğ proje.

    haber linki

  • bekar birine "sen daha evlenmedin mi?" diye sormak.

    iş bulamayan birine "ne yaptın hala iş bulamadın mı?" diye sormak.

    kilo alan birine "aa sen epey kilo almışsın" demek.

    saçları dökülmüş birine "senin de saçların epey dökülmüş. stresten hep bunlar" demek.

    örnekler çoğaltılabilir. cevabını bildiğiniz sorular sormak veya karşı tarafın da zaten bildiği bir sıkıntısını yüzüne vurmak insanı cidden çok kötü etkiliyor. yapmayın etmeyin.