ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
marmara denizindeki renk değişimi
-
10 günden beri şehirdeki tüm saçmalıkları deniz gördüğümüz anda ipnotize ederek geçici olarak unutturan renktir.
gelen turistlerin hayran kalması mümkün.
gerçekte ise atmosferdeki co2'yi alan fitoplankton türündeki bir planktonun caco3'ce (travertenleri anımsayın o beyaz rengi) zenginleşmesi...
aslında bu tamamen biyo-jeokimyasal bir olay, neticede yaşam planktonlarla başlıyor o dönem balık zenginliği oluyormuş denizde. deniz ph'sının 8'in biraz üzerine çıkması beklenebilir asitliği azaldıkça, doğanın kendi dengeleri...
kıvanç tatlıtuğ
-
programa ciddi ciddi davetsizken baskın yapan kişi. eğer girdiği videodaki kadın sunucunun söylediklerini dinlerseniz anlarsınız.
kadin çok teşekkür ediyoruz iyi yaptın, seninle daha güzel olacak inşallah falan diyor. günlerdir birlikte olduğu insanlar mobbinge uğrayınca cidden kendi rızasıyla davetsizken baskın yapmış. yaka kartı falan olmaması normal yani.
internetten alışverişin daha uzun sürmesi
-
özellikle benim gibi al-çık yapan için kesinlikle doğru bir olay.
bir ürün bakacaksın, oturup araştır. insanların yorumlarını oku. kararsız kalıp bir sonraki modellerine bak. bir o siteye gir, bir bu siteye gir. dön baba dön. tek fark avm'de değilsin ama beynin yanıyor artık. bir tane kıçıkırık ürün için "bir kere alıyorum canım" diyerek 50 tane segme açıyorsun.
o kadar çok seçenek, kararsızlığı da beraberinde getiriyor. döne döne saatlerin gidiyor. oysa bir avm'ye, çarşıya pazara çıksan al gülüm-ver gülüm bitecek iş. üstüne de efor sarf etmiş olacağım, sağlıklı olacak.
sabahtan beri yatak bakıyorum. alacağım ortopedik adam gibi bir yatakken öğrendim ki, visco diye bir model varmış ve übermiş. üzerinde uyursam çok mutlu olacakmışım. bakmadığım site-yorum kalmadı. oysa bir mobilyacının önünden geçsem herhangi bir yatağa bakar "sarın" der alırdım.
yine bir 100 tl monitörden 5.000 tl'lik tv'ye uzanan yol vakası yaşıyorum.
peşin edit: tabii ki internetten alışveriş güzel, çok avantajları var. doğru olan şeyi daha kolay buluyorsun filan. benimki biraz serseniş ve modern hayata isyan.
yaran inci sözlük entry'leri
-
30 saniye önce sobaya kolonya şişesi attım
-evet beyler napmam lazım
(dedegiller)
-cidden öyle bişey yapsam cam parçaları sobayı deler mi lan veya plastik şişe olsa bi maddi zarar olur mu
(3aminferyadi1)
-yav panpa neyin kafasını yaşıyorsun sen hiç bir şey olmaz amk
sanki uranyum çarpıştırıyorsun amk sobasında
(albert de salvo34)
lionel messi
-
amk zitvatorok antlaşması gibi adam bundan sonra sen benim değil, sadrazamım suarez'in dengisin dedi resmen ya la.
gelen mesajlar üzerine edit: avusturya-macaristan imparatoru ile osmanlı sadrazamının denk tutulduğu antlaşma, 1533 tarihli istanbul antlaşması'ymış, zitvatorok antlaşması ile bu durum ortadan kaldırılmış, lise tarih bilgisi ile bu kadar oluyor işte. özel mesaj ile durumu ileten arkadaşlara teşekkürler.
özel üni'den sevgili yapınca karşılaşılan çete
-
90’lı yıllarda emrah’ın seren serengil’le böyle bi filmi vardı. emrah motorsikletli çeteden zincirle dayak yiyordu. filmin sonunu hatırlamıyorum ama ben olsam gitmezdim sfjskjsksk
edit: filmin adı yasak sokaklar.
2. edit: başlık başa kalmış galiba.:/
moda'da 1500 liraya kiralık mağara
-
ulen bir de bekara diye not düşmüşler açıklamaya; bekar insanları ikinci sınıf insan, köle gibi gören ev sahiplerinin başı inşallah swinger partileri yapan evlilerle derde girer.
akvaryuma biraz rakı dökmek
-
(bkz: sis atma o.ç.)
türk erkeğinin hayalindeki kız tipi
-
trip atmayacak, ama tripi kaldiracak.
kiskanmayacak, ama kiskancligi kaldiracak.
gozu disarda olmayacak, ama gozumuzun ozgurlugune karsi cikmayacak,
bir rus, bir iskandinav fiziginde olacak, ama ortadogu erkegine fit olacak.
fazla harcamasi olmayacak, ama harcamalarimiza laf etmeyecek.
7 24 bakimli, makyajli, fonlu sacli olacak, ama kulagimizdan fiskiran killara aldiris etmeyecek
sarisin mavi gozlu olacak, ama esmer kahverengi gozlu erkek takintili olacak.
on numara yemek yapacak, ama bizden bir yumurta kirmamizi istemeyecek.
dekolteden uzak duracak, ama dekoltelere dikilmis gozlerimize ket vurmayacak.
sporunu eksik etmeyecek, ama erkek gobeginin turk kasi oldugununu kabul edecek.
yanisi anlayisli bir kizdir efendim.
yaran inci sözlük entry'leri
-
üşenmedim okudum. iyi ki okumuşum*
otobüste yanımdaki kız feci osurdu benden başka
kimse anlamadı onun osurduğunu çünkü yan
yanaydık ve kendi kıç bölgemde titreşimi hissettim.
çok güzel kızdı aslında böyle bir şey yapması beni
üzmüştü. daha sonra koku hafiften yayılmaya ve
kız da bunun farkında olduğu için kızarmaya başladı.
tabi ben hiç durur muyum ? hemen camı açtım ve
ayağa kalkarak; hanımlar beyler, az önce talihsiz bir
şekilde minibüsün içine osurdum. burnunuza çürük
kavun kokusu gelebilir, aldırış etmeyin. siz hiç
osurmadınız mı ? sen şoför amca, akşam televizyonun karşısına yatıp ntv sporu açtığın
zaman, burnunu karıştırırken hiç inletmedin mi
ortalığı? çocukların odada gülmedi mi hiç ? sen,
şişman olan kız. sen hiç deprem etkisi yaratmadın
mı zeminde ? klozeti parçalamadın mı hiç ? beni hor
görmeyin arkadaşlar, evet osurdum, ama bilinçli değildim. sadece, osurdum. diyerek gözyaşlarımla
beraber oturdum. yavaştan bir alkış sesiyle beraber
yıkıldı minibüs. şoför deli gibi kornaya basıyor ve
herkes zart zurt osuruyordu sonra yanımdaki kızla
göz göze geldik. gözlerini kapatıp bana doğru
eğildi. heyecandan kalbim çıkacak gibi olmuştu. ben de gözlerimi hafif kapatıp eğildim. ağzını uzattı
hafif araladı, yaklaştık.. gargh diye bi geğirdi amk
kevaşesi kendimden geçtim. direkt gömdüm
kafayı, müsait bi yerde indim. iyi yapmışmıyım
beyler ?
tavuk döner yiyenler ilişki yaşamasın
must ile have to arasındaki fark
-
en kolayı aynı cümlenin olumsuz halini söylemek.
must'ta "mamalı" anlamı olur, have to'da "zorunda değil" anlamı olur.
örnek:
you must fill this form: bu formu doldurmalısın.
you have to fill this form: bu formu doldurmalı/doldurmak zorundasın.
olumsuz:
you mustn't fill this form: bu formu doldurmamalısın.
you don't have to fill this form: bu formu doldurmak zorunda değilsin.
görüldüğü üzere olumluda anlamlar birbirine çok yakınken olumsuzda anlam farkı ciddi boyutlara geliyor. ayrımı bence en güzel bu şekilde yapılabilir.
20 senedir ingilizceyle haşır neşirim ve şunu söyleyrbilirim ki must ile have to arasındaki en bariz süzgeç bu.
halk bana dön derse dönebilirim
-
baykal'ın kesin geri döneceğinin işareti olan söylemdir.
o görüntüleri izledikten sonra bu halkın baykal'a arkasını dönmesi mümkün değildir!
zenginlerin şıp diye kilo verebilmesi
-
ilaçla falan alakası yok. zenginlerin kendileri ile ilgilenmek için zamanları var.
sabah 8'den akşam 6'ya kadar iş yerinde sömürülen bir canlı, üstüne gidip nasıl spor yapabilir, kendine bakabilir? zaten zenginleri zengin yapan şey, sahip oldukları zaman, ve onu istedikleri gibi planlamaları. para değil.