ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
merkeze uzak lüks ev vs merkeze yakın eski ev
-
eski evden kasıt, depreme dayanıksız, tesisatı bilmem neyi çürümüş çökmüş derecede rezil bir ev değilse, benim açımdan merkeze yakın eski evin tercih edileceği karşılaşmadır. doğduğundan beri komşularla iç içe, mahalle bakkalı, fırını, kasabı neyse herkesle kaynaşarak büyümüş insanlara gidip dağın başında oturma fikri her zaman soğuk gelir. bana öyle geliyor en azından.
beylikdüzü'nü büyükçekmece'yi de geçtim; halkalı'ya doğru gidip, başakşehir, oradan kayaşehir şeklinde seyrederken etrafta gördüğüm onlarca farklı site bana zion'daymışım gibi hissettiriyor. böyle post apokaliptik mi diyeyim ne diyeyim, sanki dünya üzerinde yaşayan son insanlar toplaşmış orada hayatta kalma mücadelesi veriyorlarmış gibi hissediyorum.
hakaret eden afgan'ın özür dilemesi
-
montajlamışlar, kötüye kullanmışlar, kandırmışlar ya kıyamam amkun vahşisi. sana bu ülkede yem ve su veren haysiyetsizlerin de abv!
yallah talibana!
sherlock
-
izledikten sonra çevremi ve olayları gözlemleyerek inanılmaz çıkarımlarda bulunmaya başladığım dizi:
"banyonun ışığı yanıyor, içeride biri var. kardeşim yanımda olduğuna göre demek ki annem."
gibi.
jadav payeng
-
hindistan'da büyümüş biri. 'ormancı adam' olarak biliniyor.
çocukluğunda yağmur dolayısıyla oluşan sellerden çok etkilenmiş. etkilenmesinin sebebi, yağmur dolayısıyla oluşan seller yılanları toprağın üstüne çıkmasına neden oluyor ve bir şekilde hayatlarını kaybediyormuş. o andan itibaren bir karar alıp hindistan'ın molai ormanını oluşturmaya karar veriyor ve başarıyor da.
ortalama 1300 hektarlık bir alanı tamamen ormana çeviriyor. eski halinden eser bırakmıyor. ormana dönüştürdüğü yerde gergedan, maymun, türlü kuşlar, geyik, ceylan, akbaba...vd yaşamaya başlamış.
yılanların yaşamasını sağlamakla başlayan küçük bir hayal büyük bir hayata dönüşmüş, diyebilirim. kaynak için:
http://www.youtube.com/watch?v=gwg70ily4kk
http://en.wikipedia.org/wiki/jadav_payeng
euro'nun 4 tl olması
-
olumlu yönden bakmak lazım artık direkt 4 ile çarpabileceğiz. küsürat yok. büyük resmi görün.
fıtratında yok'un ingilizcesi
-
no woman, no fıtrat.
biranın 5 tl olması
-
%80 i vergi bunun.
4 sinema bileti mısır ve kolanın 235 tl olması
-
hızlıresim - imgur
biletlerin iki tanesi yeğenlerim için.
yaşları 5 ve 7.
çocuk filmine geldik. (göbeklitepe bilmem ne)
ödediğimiz para budur.
şimdi serbest piyasa şudur budur diyerek kabahati bana atacaksınız biliyorum.
evet haklısınız.
ama pişmanım.
bir daha asla.
diyeceklerim bu kadar iyi günler.
ek: yemek ve yol masraflarıyla birlikte 400 liraya dayandık. kızlar kanada'dan ziyarete gelmişlerdi. o yüzden kıramadım. bayağıdır dışarı çıkmıyordum. benim için de bir değişiklik olur diye düşünmüştüm... oldu.
bilgisayar mühendisliği öldü
-
ben bilgisayar mühendisliğine girerken geleceğin mesleği diyorlardı, okulu öyle bir uzattım ki meslek öldü diyorlar artık, ben hâlâ mezun olamadım. bölümü üzerime kapatıp gidecekler o olacak.
mark twain
-
hin bi abiymiş. yaşadığı şehrin ileri gelen 100-150 kişisine, "herşey ortaya çıktı, çabuk kaç" cümlesinden ibaret imzasız mektuplar yollamış. ertesi gün 10-15 kişi terketmiş şehri.
american airlines'ın türk kızını uçağa almaması
-
bana pek inandırıcı gelmedi, vücudunu göstermek için bir bahane bulup, takipçi derdine düşmüş sanki..
halı sahanın yazılı olmayan kuralları
-
trabzonspor formalı elemana tellere yakınken girme..bırak gitsin.
bjk çarşı
-
"galatasaraylıyım ama yükselenim çarşı."