hesabın var mı? giriş yap

  • ingiliz satranç ustası nigel short'un cinsiyetçi söylemi.

    yalnız londra’daki casual satranç kulübünün işletmeciliğini yapan amanda ross, nigel'e iyi ayar vermiş:

    “kadınlar eski satranç şampiyonu judit polgar, klasik oyunlarda nigel short’u beş kez yenip, üç kez mağlup olmuştu. beş kez de berabere kalmışlardı. polgar o karşılaşmalara erkek beynini getirmiş olmalı. umarım o günlerde nigel otomobilini park etmeye çalışırken kaza yapmamıştır”

    haber linki

    debeci geldi: manyak mısınız la? gazete haberinden debe mi olur? cinsiyet ayrımcıları sizi.**

  • her boku bilen ekşicilerin, altın palmiye kazanmış filmine "vasatı aşmaz" dediği yönetmen.

  • bi gün kendi kendine kalsa dili şişecek kişidir.muhabbet insanıdır, konuşmayı çok sever. hele ki "kendimleyim,iyi böyle" kişisiyle yaşıyorsa ekmek almaya yolla bakkalla muhabbete oturur,bi saat gelmez. evdeki,"anlatacak kayda değer bi şi yok ki" kişisi yüzünden kapıya tabak getiren komşuya sarar. onun için herşey anlatmaya değerdir. ona da anlatılsın ister. iyi bi dinleyicidir ama iyi bi polemikçidir de aynı zamanda. hatta konuyu derinleştirmek adına karşısındakini provoke etmek ve tansiyonu yükseltmekten kaçınmaz. konuyu içinden çıkılmaz hale sokup saatler boyu tartışılmasına zemin hazırlar. beraber yaşadığı "ana hatlarını ve ipuçlarını veriim boşlukları sen tamamla,beni yorma" kişisinin kişisel olarak onunla problemi olduğunu varsayar. bu yüzden "detay isteme benden, buz gibi soğurum senden" kişisinin her söylediğinden yanlış anlam çıkarıp kişisel alınganlıklar icad etmede üstad seviyesine çıkmıştır.
    ara ara yanındaki yöresindeki insanlarla ilgili -hele ki bunların içinde küçük bi çocuk varsa- kusturana kadar fotoğraf/vidyo paylaşma çılgınlığına girer. beğeni ve yorum aldıkça coşar. birisi onu durdurana kadar -ki bu yine ve hep-evdeki "benim çocuumun minnoşlukları başkasına şirin gelmiyo olabilir, biz bize dayatıldığında bezmiyor muyuz? " kişisi olur- kendi tarihini paylaşım ortamlarında sergiler. hatta hızını alamaz, kendisiyle veya ailesiyle alakasız insanların fotolarına geçiş yapar. "izin aldın mı ki? senin sosyal ortamlarına dahil edilmeye rızaları var mıydı bakalım?" diye sorduğunda ve hele ki "aynısını senin bacına, karına yapsalar..." simülasyonuna sokulduğunda kafasını duvarlara vuracak kadar pişman olur ama iş işten geçmiştir çoğunlukla. kalbinde kötülük yoktur, allah islâh etsindir.

  • 4 ayın sonunda 39 kilo vermemi, dolabımda bir bahar temizliği ile kutladım bugün.

    dolabımın yaklaşık %70i çöpe gitti bugün. kalanların yarısı da atmaya kıyamadıklarım, birine veririm dediklerim ve bol da olsa daha giyiliri olan şeyler. üstüme normal olan kıyafetim çok az. iç çamaşırından ayakkabıya kadar her şey çöpe gitti. (ayaklarım da ufaldı biraz, şişi indi zaar) şu an sadece iki çift ayakkabım var. biri spor ayakkabım, diğeri de kışlık botlarım. ayağıma giymeye çorap yok. hepsini attım. kıçıma giymeye don kalmadı sadfghfdfs hepsi çöpte. kabanlar, kazaklar, ceketler, elbiseler, pantolonlar, pijamalar... hepsi gitti.

    kelimenin tam anlamıyla, üstüme giyecek hiçbir şeyim yok. iyice kıvama gelene kadar alışveriş yapmamaya karar vermiştim üstelik. ama artık dondur çoraptır alıcaz mecbur. buna rağmen, aşırı mutluyum. işte kilo vermek böyle bişey.

    niye kıyafetlerini çöpe attın diye darlayanlar için edit: size ne arkadaş, size ne? ister çöpe atarım ister saklarım istersem yakarım istersem makasla kırpık kırpık yaparım yaa, babamın oğlu musunuz arkadaş "niye çöpe attın birine versene" diye hesap soracak kadar? ki zaten kalan kıyafetlerin bir kısmını "birine vermelik" olarak ayırdığımı belirtmişim. ki o birine vermelikler, hiç giyilmemiş olanlar. millet sırf fakir diye benim giye giye sündürdüğüm kıyafetleri kabul etmek zorunda mı? donumdan çorabıma her haltımı attığımdan bahsediyorum, eleman mesaj yazıyor niye birine vermedin diye. eski donumu mu vereyim lan bu kadar mı sapıksınız? manyak mısınız arkadaş? çok meraklıysan git sen dolabındaki eskilerini ver bi fakire. emin ol yer bezi yapıyorlar.

    birine hayır yapılacaksa, gidilip yeni alınır verilir. "al ben bunları giydim giydim paraladım, şimdi de sen giy" diye giyilmiş kıyafet verilmez insanlara. ayıp denen bişey var yaa...