hesabın var mı? giriş yap

  • - lütfen içtiğiniz biraları yere dökmeyin. karıncalar onu su sanıp içiyor, sonra evine gidip karısını kızını dövüyor.

  • cool bir hareket. geçen kampüste yürüyorum, başladı bu elleriyle kollarını ovuşturup ''üşyrm yhaa x('' falan demeye. sigaramın dumanını diğer tarafa üfledikten sonra yavaşça dönüp o bomba cümleyi söyledim, ''koş ısınırhahahha yalanın sonunu getiremiyorum. kız üşüyorum dese komple okulu yakarım ısınsın diye amk öyle naçar durumdayım.

  • fiyatı uygun bir köfteciye giden insanlara belki de bütçesi ancak ona yeten insanlara

    varoş ve fakir diye hitap edenleri göstermiştir. bir insanın lokanta seçimi sizi nasıl hakaret etme noktasına getiriyor gerçekten anlamıyorum.

    neden bu kadar kötüsünüz oğlum? bırak yesin lan, beğensin, ne var bunda? avrupa birliği'ne girmene mi engel oldu?

    içiniz çürümüş resmen.

  • az önce bu telefondan bir polis memuru aradı. terörle mücade birimindenmiş. telefonumu nerden aldığımı sordu. faturasının olup olmadığını sordu. son bir kaç gün içinde internetten herhangi bir işlem yapıp yapmadığımı sordu. kimlik bilgilerimi aldı. adıma bir sürü işlem yapılmış. iban numarasını aldım. hemen 20bin tl göndericem. halledecek. allah razı olsun. ucuz yırttım

    edit : çok tuhaf mesajlar aldım. arkadaşlar elbette ki ironi yapıyorum. ama adam çok ama çok ikna edici detaylarla konuşuyor. en başında ismimi biliyordu mesela. o yüzden dikkat edin. kişisel bilgilerinize her yerden ulaşılabiliyor bugünlerde.

    bu tür aramaları en kolay sonlandırma yöntemi arayan kişinin ismini, aradığı şubeyi sormanız. ben sordum. isminin c*** yıldırım olduğunu, sicil numarasının 269772 olduğunu söyledi. antalya il emniyet müdürlüğü, terörle mücadele'den aradığını söyledi. ben de onu aynı şubeden arayıp ulaşacağımı söyleyince telefonu yüzüme kapattı. polise bildirdim. az önce de polis (gerçek olanı) beni aradı. olayı anlattım.

    eşinizi dostunuzu uyarın. olmadı organize işler sazan sarmalı'nı izletin

  • galileo' nun dünya dönüyor tespitinin fikir babası kopernik' ten bahsetmenin tam sırasını getiren tespit...

    kopernik; bugün güncel bilimin kullandığı; dünyayı güneşin etrafında bir yörüngeye yerleştirme yoluyla, otomatik olarak gezegenleri bir sıralamaya sokan bütünsel evren modelinin fikir babasıdır. ancak gözlem ve deney konusundaki gerici ve antibilimsel tutumu yüzünden ispatlayamadığı bu model, gelecekte galileo' ya ışık tutacaktı.

    kopernik' in yaklaşımıyla ilgili en büyük sorun yıldızlarla ilgiliydi. dünya güneşin etrafında dönüyorsa ve yıldızlar en uzak gezegeni taşıyan bir kürenin dışındaki bir kristal küreye sabitlenmişlerse, bu durumda dünyanın hareketi yıldızlarda da bariz bir harekete neden olmalıydı. ayrıca gezegenlerle yıldızlar arasında ki devasa boşluğun sebebi neydi?

    dünyanın hareketinin yarattığı başka sorunlar da vardı... dünya hareket ediyorsa, neden arkasında sabit bir rüzgar bırakmıyordu? bu sorunun cevabı kopernik' te yoktu, çünkü kopernik bir fizikçi değildi ve 16. yy. nin şartları düşünüldüğünde, pürüzsüz bir hareketin tam açıklamasını yapmak ve deneylerle kanıtlayabilmek de pek mümkün değildi.

    bir diğer soru; güneş evrenin merkezinde yer alıyorsa, neden tüm cisimler onun üzerine düşmüyordu? ya da venüs' e yakın cisimler venüs' e, mars'a yakın cisimler mars' a mı düşüyordu?

    evrenin işleyişi hakkındaki fikirlerimizin hepsini bugün elimizden geldiği ölçüde yapmış olduğumuz deney ve gözlem sonuçlarıyla değerlendirebiliyoruz ancak 16. yy da ellerinde bu kadarı da yoktu. o dönemde aya bir roket atmaları ya da bir uzay aracının venüs' e uçusunun hesaplamasını yapmaları mümkün değildi. bugün sahip olduğumuz bilgi ışığında bakarsak; kopernik, elon musk' tan çok daha sanşsızdı. ama bu, bugün dünya dönmüyor diyen herkese; saçmalama, işte sana kanıtları diyebilecek argümanlara sahip olmamız için, kuyuya ilk taşı atan bilim adamı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    özetle, kopernik' ten bu yana ardımızda bıraktığımız geçmişimizden çıkaracağımız en önemli ders; bir bilimsel modelin, iyi bir model olması için her şeyi açıklaması gerekmediğidir.

    ilgilenenler için; batı biliminin rönesanstan 20 yy. nin sonuna dek gelişiminin özeti

  • zamanında televolede açıklamışlardı bu durumu, tokatı almak diye bir şey varmış sinemada, emine ün de alamamış bu tokatı ondan öyle olmuş, tokatın geldiği yönün aksine, daha tokat gelmeden hızlıca kaçmak lazımmış.

  • “nezaketsizlik kötüdür. insanlar artık böyle oldu. yapmayın, haddiniz olmayan cümleler kurmayın.” özetli bir dizi cümle haykırmış instagram’dan habere göre.

    birkaç sene önce kendisi ile tanışmam tesadüfen bir yazlık yerde oldu. adamın biri dünyada tek bir ürün yapıyor. bergüzar korel, bugün şikayet ettiği hadsizlik ve nezaketsizliğin alası bir yaklaşımla bunu dakikalarca sorguladı. ben de dükkanın dışındayım, sıra bana gelsin diye bekliyorum. o nedenle, her anına şahit oldum.

    merak edebilirsin, soru sorabilirsin, anlamaya çalışabilirsin. adamın ilgili insanlara ince ince anlattığına ben şahidim. yaptığını tutkuyla anlatan adamın tüm sakinliğiyle susup karşısında olan biteni izlediğini gördüm. karşısındaki bu kadın “nasıl tek yeaaaniiiaaa?” gibi cümleler kurdu, bu ürüne benzediğini düşündüğü şeyleri anlatma ihtiyacına girdi. adam neden bildiklerine benzemediğini biraz anlatır gibi oldu, kadın hesapta dinledi. aslında yargılamak ve bildiklerini göstermek için fırsat kolluyordu. adam devam etmedi. müşteri değil, yargıç gibiydi. yukarıda biri kezban diye ifade etmiş, ne yazık ki katılıyorum.

    sıra bana geldiğinde, adama dedim ki, “ne kadar zor olsa gerek böyle insanlarla karşılaşmanız. yaptığınızı anlamaya yakın bile değil.” “herkes bir dünya.” dedi sakince. nezaket budur.

    kıssadan hisse: başkalarının çöplerine laf söylemeden önce kendi çöpüne bakmak iyi fikir olur. bak bu örnek, senin de başkalarınca tam da şikayet ettiğin gibi biri görüldüğünü anlatıyor.