hesabın var mı? giriş yap

  • hayatini kaybeden askerlerin eşlerine "gidin takvimlere soyunun" demeye gitmis olabilir.

    bizim sehitlerimizin yakinlarina bu teklifte bulunmustu kendisi. omrum boyunca sehitlerimize ve bizlere emaneti olan ailelerine bu yaptigini unutmayacagim ben.

  • kicina ansiklopedi kacmis gibi yazdigi icin herkes bu adami kultur yumagi saniyor, bilgili filan saniyor.

    oysa ki, onune bir avuc nohut, bir avuc bakla, bir avuc da mercimek koyun sonra "bulgur bunlardan hangisi ?" diye sorun, gununuz senlenecek.

  • uyariciyla bastan baslangicta temas kurulmaz. pekistirme yoktur. korkunun kaldirilmasi on plandadir. korku notr donusur. korku yavas yavas hiyerarsik olarak yaklastirilarak korku ortadan kaldirilir. ornegin, yukseklik korkusu olan kisiyi once kat 1, sonra 2, 3, 4 ... cikarmak.

    birden ve yogun olarak tehlike olani icin

    (bkz: maruz bırakma)

    baslangictan itibaren uyarici verilen ve istenmeyen tepkilerin kaldirilmasi icin

    (bkz: esik yontemi)

    organizmaya yeni bir davranis kazandirma yontemi icin

    (bkz: kademeli yaklasma)

  • senelerdir aklımı kurcalayan sorudur. sanırım fıkradaki gibi duaları numaralandırmışlar. fatiha mesela 4 numaralı dua. hoca el fatiha deyince, içlerinden "bismillahirahmanirrahim 4" deyip ellerini yüzlerine sürüp amin diyorlar. başka türlü olamaz çünkü bana kalırsa.

  • dünyada ilk kimyasal silah ms 256 yılında, tabiki ortadoğu’da -suriye sınırları içinde kalan- dura europos adlı roma şehrini ele geçirmek isteyen pers ordusu ile roma ordusu arasında kullanıldı.

    persliler şehir surlarının altında tüneller kazmış. romalılar da onları durdurmak için kendi tünellerini kazmış. ancak persliler tarihin belgelenmiş ilk kimyasal silah saldırılarından birini düzenleyerek kükürtle katranı yakmışlar. böylece açığa çıkan kükürt dioksit gazı 20 roma askerinin ölümüne yol açmış.

    "doğu suriye çölündeki dura (şimdiki dura-europos) kale kentinin altındaki dar bir tünelde, şehri pers imparatorluğu'ndan koruyan 20 roma askerini 1930'larda bulan arkeologlar bir tünel çöküşünde öldüklerini varsaydılar, ancak leicester üniversitesi'nden arkeolog simon james, kimyasal savaşın kurbanları olarak daha alışılmadık bir ölümle karşılaştıklarını tespit etti.

    ms 256 civarında, güçlü, genişleyen pers imparatorluğu'nun kuvvetleri roma kalesini kuşatır. şehrin dış duvarını yıkmak için tüneller kazarlar, romalılar ise onları durdurmak için karşı tüneller kazarlar. arkeolojik siteyi bir suç mahalliymiş gibi yeniden inceleyen simon james, askerlerin cesetlerinin roma ve pers tünellerinin birleştiği yere kasten yığıldığını farkeder. görünüşe göre persliler düşmanlarının cesetlerini bir barikat olarak kullanmışlardı. fakat persliler bu kadar karanlık ve kapalı bir alanda nasıl bu kadar çok roma askerini öldürebilmişti. simon james'e göre "persliler, romalıların tünel kazacağını biliyorlardı ve onlar için ölümcül bir sürpriz hazırladılar"

    tüneldeki kimyasal kalıntılara ve kükürt kristallerine dayanarak, perslilerin zift ve kükürt mangalları hazırladığı ve romalılar geçerken onları yaktığı sonucuna vardı. ortaya çıkan kükürt dioksit bulutu, askerleri saniyeler içinde öldürüyordu, tek kaçışları karanlık, dar alanda arkalarındaki arkadaşları tarafından engellenmişti. tünelde tek bir pers askeri de vardı. james, "yangını çıkaran adamın o olduğuna inanıyorum" diyor. "uygun şekilde yandığından emin olmak için çok uzun süre oyalandı, sonra kendisi de dumanlara boğuldu."

    savunma duvarı yıkılmasa da, sonunda persliler dura'daki herkesi öldürdü veya sınır dışı etti ve şehri harabeye çevirerek terk etti. simon james, "cesetler muhtemelen, ikinci derece de olsa, kimyasal savaşının en eski arkeolojik kanıtlarını oluşturuyor" demiştir."

    şehrin önemi, ilk kilisenin burada olması. olaya, tarihte ortadoğu’da kartların ilk kez yeniden dağıtılması olayı diyebiliriz.

    kaynak: amerika arkeoloji enstitüsü (2009)

  • -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -ben de yazlıktayım, balık tutuyorum.

    (yazlığım var.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -spordan geldim, çok yoruldum. :s

    (spor yapıyorum.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?
    -çok sıcak, evde oturuyorum serin serin.

    (evim klimalı.)

    -napıyosun?
    +çalışıyorum sen?

    bu arada ben niye hep çalışıyom lan???