hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: ben)
    işsiz güçsüz müyüm lan ? sevgilim yok diye üzülecem.. müzikle yaşıyorum, spordan zevk alıyorum, yemeyi içmeyi seviyorum, sanatın her bir dalıyla ayrı ayrı ilişkim var.. çalışıyorum, okuyorum, arkadaşlarımla geziyorum. kasmaya gerenk yok bence.. akışına bırakın, anı yaşayın.

  • büyük resmi görmekte zorlananlar için açılan kurs. kara kalem derslerini ünlü büyük resim üstadı melih gökçek verecek.

  • ç: çocuk, 3 yaşında, dişi
    b: bob, yani ben
    a: çocuğun annesi, benim ablam
    mekan: seyir halindeki arabanın arka koltuğu

    b: (çocuğun elindeki tüylü ve biçimsiz oyuncağı göstererek) ay oyuncağın çok tatlıymış adı var mı?
    ç: (önde oturan annesine yönelerek) anne biz dışarıda mıyız yoksa içeride mi?
    a: dışarıdayız ama biz bize olduğumuz için de içeride sayılırız.
    b: bunun oyuncağın adıyla bir alakası var mı?
    ç: bunun adı aslında tüylü bok. ama biz dışarıda ona tüycük diyoruz.
    b: anladım.

  • eskiden entryler görürdüm istanbul'u izmir ile kıyaslayan, işte izmir köy istanbul megakent diye.

    şu istanbul denen memlekette ciddi ciddi severek yaşayan bir insanın psikolojik problemleri vardır. hayatımda bu kadar eksisi olan ve artısı olmayan başka olgu görmedim. pahalı, trafik (bence şu başlı başına etken, 19km yol 1 buçuk saat sürüyor lan), insan yapısı mide bulandırıcı, kalitesiz.

    bir de en çok güldüğüm "çok aktivite var abi, konser var tiyatro var". bak sayın pezeveng, 2 saatlik tiyatroya 4 buçuk saat yol gidince aktivite yapmış olmuyorsun. sizin hayatınızın zamanınızın hiç önemi yok galiba, hayatsız olmak lazım şu trafiğe alışmış olmak için.

    doğma büyüme izmirliyim son 1 senedir iş dolayısıyla buraya geldim, mide bulandırıcı bir şehir istanbul, işi remote aldığım an rastgele bir ile taşınacağım. batıya en yakın rastgele 20 ilden birini seçin buradan daha kaliteli yaşarsınız şaka yapmıyorum. gerçekten burda severek yaşıyorsanız akli melakelerinizi kontrol ettirin.

  • bir enstrumanist ve ses mühendisliği öğrencisiyim. ayrıca kompozisyon alanında yüksek lisans için çalışmalarım var. yani sektörden ekmek yahut bok yeme ihtimali fazlasıyla yüksek biriyim. iki saat kadar evvel güngören'de ailemle yaşadığım evime dönmek için kullandığım zincirlikuyu metrobüs istasyonuna, indirimli taşıma kartımda tek bir aktarma ücreti kalmaması ve cebimde para olmamasından mütevellit, levent'ten yürüyerek ulaştım. hak verileceği üzere bu korkunç bir garibanlık hikayesi değil. pek çoğumuz belki haftanın çoğu günü böyle takılıyor bile olabilir, sadece az evvel oldu diye söyleme gereği duydum.

    enstrumanistliğimi biraz açacak olursak, pek fazla bilinmeyen bir enstrümanın icracısıyım ve yurt dışında onlarca farklı ülkede onlarca netlabel tarafından yayınlanmış bir de solo albümüm var,

    aha da ilk bulduklarımın linki;
    http://magyar.walltapper.com/?page_id=410
    http://www.bfwrecordings.com/…urgatoryspendulum.php
    http://verynicenoise.com/release/vnn-028

    devam edeyim, babam oto boyacısı, evin hemen karşısında dükkan. küçükken okumam, adam olmam için kendini örnek gösterirdi. zımpara yapmaktan bütünüyle nasır tutmuş sağ elini ve diğerine oranla daha yumuşak olan yahut öyle sandığı sol elini yüzüme sürter, okumazsam benim de ellerimin böyle olacağını söyleyip dururdu. yaptığım işlere hala akıl sır erdiremiyor. geçenlerde satın aldığım lisanslı albümlere göz atarken kabaca bir hesap yaptım, çoğu underground müzisyen ve grupların kendi piyasasını kurduğu kanada'dan gelme 2500 liralık cd ve kafayı drone, noise işleriyle kırdığımdan ötürü günümüz deneysel müzik sanatçılarının toplamda en az 1000 lira eden plakları var. benim, yani 35 kuruş aktarma ücreti olmayan adamın...

    söylediklerime bakılacak olursa bi dolu ajitasyon yapıp, "korsan cd almayın, mp3 kullanmayın, emek hırsızlığı bikbikbik edeceğim sanılabilir. lakin tam tersi, korsan'ı mp3ü çıldırmış gibi savunuyorum. öyle ki netlabel'a beleş yayınlamalarını istiyor, etkinliklerimde kendi albümümü korsan satıyorum.

    okuduğum konservatuvara düzenli olarak mezunlar gelip para kazanamadıklarını, piyasanın battığını, iş yapamadıklarını yahut çok ucuza bir yerlerde çaldıklarını büyük bir patırtıyla anlatıyorlar. kendine has duruşu, icrası olmayan ya da üretim, yaratım, fikir eserleri sergilemeyen bu tiplerin her birinin altında araba var, halk oyuncusunun bile... bir ekmek kapısı olarak tahayyül etmediğim müzik işi üzerine tahsil yapan bu insanların açgözlülüğünden tiksiniyorum ki az biraz sesi, duruşu güzel diye albüm yapılan kişinin zırlamasına hiç tahammül edemiyorum. toplumumuz müzikle ilgilenen kişinin lüks içinde yaşaması gerektiği gibi fantastik yargılara sahip. eğer geçmişte değilse bile şimdi böyle olmalı; herkes bazen aktarma ücretinden yoksun kalıp yürümeli.

    korsan böyle giderse albümler daha az çıkar, giderek daha da azalır, giderek daha da, giderek... ancak çok iyi, çok kitleli müzisyenler sayıları binlerle ifade edilen kalabalıklara konser verebilecektir. öyle de olmalı zaten! kendisini yere göğe sığdıramayan kof starların açgözlülüğü ile körüklenen müzik piyasası maddi kaygılardan arınmış gerçek seslere kalır böylece.

    ben, yani garip gureba bir çalgının icracısı, ses mühendisi adayı, kendi albümünü bedava dağıtan sanatçı, boyacının oğlu, bazen otobüs biletine para bulamayan adam... 2 tb üzerinde illegal mp3 var harddiskimde, gelin tutuklayın beni!

  • --- spoiler ---
    severus snape'in karanlık yola sapmasının sebebi sirius black ve james potter mı ?

    severus snape - another love..

    "iyi" ve "kötü" kavramları gerçekten çok göreceli. birçok kişinin "iyi" ve "masum" olarak gördüğü ve ölümüne üzüldüğü james potter ve sirius black, aslında severus snape'in "karanlık yola" sapmasının ve dolaylı yoldan lord voldemort'un hizmetkarı olarak ölüme gitmesinin sebebidir.

    james, sirius, lily ve severus, hogwarts'ta aynı dönemde öğrencilik yapmışlardır. james ve sirius, slytherin binasının öğrencisi olan severus snape'e karşı sürekli zorbalık yaparak onunla alay etmişlerdir ve aşağılamışlardır. bu zorbalıklar öyle bir seviyeye ulaşmıştır ki, elinden hiçbir şey gelmeyen severus snape intikam almak için tek çarenin karanlık sanatlarla ilgilenmek olduğunu düşünmeye başlamıştır.

    peki severus snape neden ölüm yiyenlere ve lord voldemort'a katıldı ?

    lily'e karşılıksız bir aşk besleyen, sürekli zorbalıklara maruz kalan ve alay edilen severus snape, "intikam almak için güçlü olmalıyım" diye düşünür ve karanlık lord voldemort'un yani ölüm yiyenlerin ordusuna katılır. lord voldemort'un yanında yer almaya başladıktan sonra, kehanete kulak misafiri olur ve bunu lorduna aktarır. severus snape'in lord voldemort'tan tek isteği, aşık olduğu lily'e zarar vermemesidir ve bu isteği kabul edilir.

    lord voldemort, kehanetin gerçekleşmemesi için harry potter'ı öldürmeye gittiğinde james potter'i direkt öldürür ve harry'i öldüreceği sırada lily'den geri çekilmesini ister, fakat lily hiçbir şekilde kenara çekilmez ve lord voldemort tarafından öldürülmek zorunda kalır. aslında lily ölmeden önce bile severus snape, lord voldemort'un tarafında olmasının yanlış olduğunun farkındadır ve taraf değiştirerek zümrüdüanka yoldaşlığı'na katılmıştır ve ajanlık yapmaya başlamıştır, fakat lily'in ölmesi severus snape için sonun başlangıcı olmuştur.

    severus snape, tüm yaşananlardan sonra lily'in emaneti olan harry potter'ı, lord voldemort'tan korumak için çaba gösterirken hayatını kaybetmiştir. neden-sonuç ilişkisi kuracak olursak; harry potter'ın hayatını korumak için bile severus'dan karşılık isteyen(harry'i korurum ama sen ne vereceksin ?) diyen korkak dumbledore'a rağmen, lily ve severus'un ve kendi ölümlerine sebep olanlar, aslında james ve sirius'dur! severus'a zorbalık yaparak onu intikam arzusuna itmeselerdi ve severus lord voldemort'un yanında bir süre yer almasaydı, kehanet olayında rolü olmayacaktı ve lord voldemort'un yanında yer almayan severus snape, belki öldürülmeyecekti aynı şekilde belki de lily, james ve sirius da öldürülmeyecekti çünkü severus'un gizliden değil de direkt olarak yanlarında olmaları ve iyi bir ilişkileri olsaydı sır tutucu olarak severus'un seçilmesi her şeyi değiştirebilirdi..
    --- spoiler ---

  • neredeyse 120 entry boyunca, filmden umdugunu bulamamislarin serzenisleri bir kubrick sever olarak icimi burktu; umutlu bakindim saga sola, bir yoldas aciklama yapmis olsun, sair burada sunu demek istedi desin diye. olmadi, cikmadi boyle biri; ciktiysa da ben gormezden geldim, tum basariyi kendime maletmek istedim. evet, isbu entryler ve beraberindeki subjektif yorumlar, bu sahane filmi izleyip de bir anlam veremeyenlerin yardimina kosmak icin yazilmis oldugundan hatirlatalim, gunluk dozajin cok ustunde spoiler ihtiva eder:

    insanin dogusu *
    ilk sahneler zeki hayatin baslangic safhalariyla ilgilidir. insanin oncullerinin hayatina tanik oluruz. mucadele mutemadidir ve korku heryerdedir. bu karmasa arasinda yekpare tasimiz uzaylilar tarafindan oraya konulur ve meraki, korkusunu yenecek kadar gelismis olan bireylerin dokunmasiyla bir evrim katalizoru gorevi gorur. [bu arada romanda tasin boyutlari verilmis ve 1 4 9 un katlari oldugu gorulmus] insan ilk defa gercek ustunluk duygusunu tadar, etrafindaki dunyayi sekillendirmeye ve aletlerle diger canlilara hukmetmeye baslar. iste o kaval (yahut kaburga) kemigi bu surecin baslangicini temsil eder. bu noktada, hic de uzmani olmadigim sinema tarihinin en muthis gecis sahnelerinden biriyle uzay cagina baglaniriz…

  • vatan haini değilseniz korkulacak bir şey yok deniyor da, kardeş, dünyanın hiçbir yerinde vatan haini kalıbı bu kadar muğlak olmamıştır. cb'ye hede hödö desek içeri alınacak kıvamdayız şuan.

    düşünsene ajan değislin, hain değilsin, terörist değilsin ama iktidara en ufak laf edersen vatan haini ilan edilebilirsin. kimse de edilemeyeceğinin garantisini veremez. o noktada değil mi iş? ben mi paranoyaklık yapıyorum?

  • bir kaç ay önce döviz varlıklarına ters işlem yapmak için 5000 tl atmıştım, baktım ki usdt gibi döviz karşılığı varlıklara marjinli short pozisyon açılamıyor, altına 10x long açıp 1000 tl zarar ile çıktım.

    sonra dedim ki bu iş kumar, patlayan manipülatif bir gemiye bineyim. ookla gibi bir şey aldım 0.40'dan, 1.80'lere kadar çıktı, neredeyse 5x yaptı bir iki gün içinde, bakiyeye bakıyorum 18bin küsürlerde, ama gözüm doymadı tabi, 100x'ler 1000x'ler oluyor bu piyasada, 18 bin hayatımda bir şey değiştirmez, ama 25x yapıp 100bin olsa güzel olur diye bıraktım…. az önce baktığımda 97 tl bakiyem vardı.

    şimdi düşünüyorum da 18 bin de fena olmazdı aslında. aç gözlü olmamak lazım. :)

  • bildiğimiz anlamda optik bir teleskop değildir. yani olağanüstü nebula fotoğrafları falan beklemeyin. o işi zaten emektar hubbleımız çok güzel yaptı, yapıyor. jwst kızılötesi gözleme yönelik bir teleskoptur ve atmosfer içinde birkaç yüz km yukarıda dönen hubble'dan farklı olarak 1.5 milyon km gibi atmosferin her türlü olumsuz etkisinden uzak bir noktaya yerleşecektir.

    jwst bize evrenin erken dönemleriyle ilgili hiç bilmediğimiz şeyleri öğrenme fırsatı verebilir ve bu evrene bakış açımızı tamamen değiştirebilir. ama bence daha önemlisi öte gezegenlerin yaşam içerip içermediğiyle ilgili tartışmasız kanıtları sunabilir. yani birkaç sene sonra sadece 15 ışık yılı ötede varlığı kanıtlanan orta seviyede gelişmiş bir sanayi medeniyetiyle nasıl iletişime geçeceğimizi konuşuyor olabiliriz. bu insanlık tarihini baştan aşağı değiştirecektir. ya da tüm gözlemlere rağmen uzay yine korkunç sessizliğine devam eder. bu da insanlığın ve hayatın varoluşuyla alakalı tartışmaları farklı bir boyuta taşıyacaktır. beni hayatım boyunca en heyecanlandıran bilimsel gelişmedir jwst, umarım her şey yolunda gider.