hesabın var mı? giriş yap

  • bunu kılıçdaroğlu 2015'den beri bas bas söyleyince, meydanlarda yuhalatılıyordu. cumbabamız açıkça bizlere çiftdüşün demektedir.

    gıda, tarım ve hayvancılık bakanı ahmet eşref fakıbaba: "biz dışarıdan şu an 3,5 milyon bizim suriye'den gelen misafirlerimiz var, kendileri gitse biz onları göndermeyeceğiz, bizim ihtiyacımız var" 1 ekim 2017

    ak parti manisa milletvekili doç. dr. selçuk özdağ: "biz kılıçdaroğlu gibi ‘alın başınızı gidin’ diyecek tabiata sahip değil, o insanlara devlet şefkatini, millet olma bilincini verecek güce sahip bir iktidar partisiyiz." 12 mayıs 2015

    içişleri eski bakanı efkan ala: "herkes biliyor ki; sınırın öte tarafında savaş var ve insanları savaş bölgesine gönderemeyiz. türkiye’de halkın sığınmacılarla birlikte yaşamasına, yaşam koşullarının iyileştirilmesine dönük çalışmalar da hızla sürecek." 5 nisan 2016

  • kendi gibi düşünmeyenleri aklı sıra sınıflandırıp bu sınıflandırmalara da küçümseyici tanımlar yakıştıran aşırı uçlarda gezinen bir embesilin serzenişinden ibaret olan profillemedir.

    çünkü herkes illa bu embesil gibi düşünmek zorunda. zo-run-da. anlamadınız galiba.

  • süleyman demirel anlatıyor;

    "39 yaşında başbakan oldum. ana muhalefet lideri ismet inönü idi. yeminle söylüyorum, onunla görüşmeye giderken dizlerim titrerdi. ben alt tarafı çoban sülü, o ise garp cephesi kumandanı, cumhuriyet’in ikinci adamı idi..."

    seçimlerden %50 oy alarak başbakan olan demirel, meclisin ilk günü meclis binasında ismet inönü ile karşılaşır. inönü sorar;

    "meclisin kaç merdiveni var, süleyman biliyor musun?"

    "bilmiyorum!" diye cevap verir, demirel.

    beklemediği bir soruyu yanıtsız bırakan demirel içten içe bozulmuştur. birkaç gün sonra yine mecliste inönü'nün yanına giden demirel kulağına eğilerek;

    "efendim, meclisin 220 merdiveni var!" der.

    "kime saydırdın?" diye sorar inönü.

    "bizzat ben saydım efendim!" der, demirel.

    ve bunun üzerine inönü'den tarihi bir söz duyar;

    "bak süleyman, lider odur ki zor işlerle uğraşsın. lider basit işleri kendi yapmaz. bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. sana saydırdım..."

  • maliyet muhasebesi bilmemenizi geçtim, gerizekalı olmanızı anlamakta güçlük çekiyorum.

    adam gelmiş, mahalle kasabındaki etin kg fiyatına göre hamburgerin maliyetini çıkartıyor. anca butik dediğiniz burgerlar gidip bu kasaplardan alıyor etlerini. çünkü ufak işletmelerin üretim yapacak yetkinlikleri de, kapasiteleri de, tüketimi de, mali gücü de yok.

    ama bu adamların şu an halihazırda her birisi arı gibi işleyen 218 tane şubesi var. iki yüz on sekiz. senin benim gibi ayda birkaç kg et girmiyor dükkanlarına. senin yılda tükettiğin et miktarı, birkaç saniye içerisinde tüketiliyor köfteci yusuf tarafından. belki daha da fazlasıdır.

    her yeni gün tonlarca et kesiyorlar. devasa çiftlikleri var. dolayısıyla etin maliyeti inanılmaz düşük. sen bir nihai tüketici olarak onların ulaştığı fiyatlara eti koklayamazsın bile ama adam senin önüne servis edip koyar, üstüne para da kazanır bu işten. sen hala mahalle bakkalı hesabı kağıt kalem matematik yaparsın.

    biraz mantık ya. (khaby lame el şekliyle gösterme hareketi)