ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
engin ardıç vs ilber ortaylı
-
(bkz: foseptik vs okyanus)
white guilt
-
amerikadaki bazı beyazların zencilerin fazla üzerine düşmesi durumunda bu beyazların sahip olduğu şey. 'eskiden ırkçılık nedeniyle çok çektirdik onlara o yüzden el bebek gül bebek davranmalıyız' karakterini getiren suçluluk duygusu.
edit: biraz daha derine inersek "atalarımın zenciler sayesinde daha fazla kazanç sağlaması ve zencilerin 1960'lara kadar diğer ırklarla eşit imkanlara sahip olmaması, şu an ülkedeki benim maddi durumum ile zencilerin ortalama maddi durumu arasındaki uçurumu yarattı; ve bu bana biraz koyuyor" duygusu da denebilir.
öğretmenden işitilen en komik azarlar
-
lise. okulda üniforma rengi dışında (siyah ya da beyaz) başka renkli kazak, hırka, sweatshirt vs. giymek yasaktır. sınıfın tiki kızlarından biri o zamanlar moda olan yavruağzı gap sweat'iyle dersi takip etmektedir. tahtaya kilitlenmiş harıl harıl ders anlatan matematik hocası soruyu çözmeyi bitirip arkasına döndüğünde arkadaşı farkeder:
-kızım o üstündekini çıghar bak.
-hocam zil çalsın çıkarırım.
-niye? müziksiz çıkaramıyon mu?
sınıf iptal...
disney'in atatürk dizisini iptal etmesi
-
türkiye'den çekilmeleri için üyeliklerinizi iptal edin, olsun bitsin.
marmaray'ın istanbul trafiğine etkisi
-
hiç bir etkisi yoktur. 3.köprünün de bir etkisi olmayacaktır. geçmişe dönün bakın, metrobüs, metro, marmaray, kgs'nin kaldırılması vs. hepsinde trafiğe çözüm diye beklenti oluştu. ama sonuç ortada.
ne demişler: gelişmiş ülke fakirlerin de araba kullandığı değil, zenginlerin de otobüse bindiği ülkedir.
edit: sözün sahibi "gustave petro"
19 aralık 2019 editi: tahmin ettiğim gibi istanbul trafiğinde zerre etkisi yok. navigasyon 4 km yol için 27 dk gösteriyor.
12 temmuz 2021 editi: dün avrasya tüneli ile yenikapıdan girip üsküdar'dan çıktım. saat 17.30 itibariyle 13 km yol için navigasyon 58 dakika gösterdi. sonuç: 1 saat 5 dakikada ulaştım.
cem uzan denince akla gelenler
-
üzerine bilardo masası konulmak suretiyle gizlenmiş, bahçedeki yüzme havuzun içerisinde bulunan 100 trilyonluk telsim kontörü kartları.
misafirleri ağırladıkları odalarda, tavanlardaki yangın alarmı görünümündeki sistemin içinde gizli kameralar, aynı odalardaki tuvaletlerin dışkı ve idrar örneğini alıp tahlil yapabilme özelliği bulunan klozetleri.
telsim'in telekulak olarak kullanılması
gibi verileri biraya koyduğumuzda, siyasetten önü bayağı açık bir adayken, rte tarafından tehlikenin erken farkedilmesi suretiyle bertaraf edilmesi.
insanın içini bir anda acıtan sözler
-
18 yıldır oturduğumuz ve babamın içinde hayatını kaybettiği evden taşınırken kardeşimin söylediği:
"hoşçakal baba. biz gidiyoruz."
johnson's reklamında çocuğu lavaboda yıkayan anne
-
artık iyice eminim ki biz çocuk yetiştirirken bir yerlerde hata yapıyoruz. çocuk ürünleri satan firmalar bizi afedersiniz iyi skiyor. misal biz çocuğun banyo merasimi için küvetinden, filesine, köpüğünden, kremine, örtüsünden bornozuna kadar 45 parça şey aldık. istiyoruz ki onun o hassas teni (!) zarar görmesin, yumuşacık olsun, huzur içinde bir uyku için rahatlasın. ama bak bize sabun, şampuan, yağ, krem itekleyen johnson’s baby reklamındaki anne çocuğunu nerede yıkıyor?
yahu bizim ıspanak, pırasa, domates yıkadığımız, bulaşığın yağını akıttığımız lavaboya gömmüş çocuğu, sanki çocuğu düdüklü tencereyi yıkadığı lavaboda yıkamıyormuş gibi hassas ve zarif hareketlerle yıkıyor. bir de çocuk iç sesi, bana değer veriyorsun biliyorum falan diyor. lan değer veren biziz! biz 500 lira masraf ettik senin banyon için, o sana patlıcan muamelesi yapıyor, nesine mutlu olup gülüyorsun?
hayır arkadaş el alemin çocuğu lavaboda yıkanırken gülücük saçıyor, biz bizimkini tahtta yıkıyoruz çıkana kadar ağlıyor. niye beceremiyoruz biz bu çocuk büyütme işini. illaki avrupalı mı olmak lazım, illaki çocuğu lavaboda menemen malzemeleri ile birlikte mi yıkamak lazım? hoş kadındaki lavabo bizim küvetten büyük orası ayrı.
yaran facebook durum güncellemeleri
babadan nefret etmek
-
yemekte
baba : verin bakayım şu köftenin yağına ekmek banayım..
anne : yapma şunu, sağlıklı değil...
kardeş : damar tıkanıklığı yapar baba yapma şunu yaw...
huzursuz : ye baba ye afiyet olsun oh...
şeklinde diyalogların olmasına sebep olabilecek durumdur.
(kizinca insan bazen boyle sacma sapan seyler dusunebiliyor. esekligim baki kalsin diye silmiyorum.)
dünyanın en iyi 10 romanı
-
dünya edebiyatının en iyi on romanını seçmek çok zordur. birçok eleştirmenin ve okurun listesi farklıdır doğal olarak. ancak hemen şunu da belirteyim: en iyi on romanı seçmek aslında dünyadaki tüm romanları okumadan karara bağlanabilecek bir şey değildir. ama tüm romanları okumanın imkansız olduğu düşünülmeli ve eleştirirken bunun göz önünde bulundurulması naçizane tavsiyemdir. ayrıca begeni meselesinin göreceliliğine de deginmeme gerek oldugunu düşünmüyorum bile..
1- don kişot : cervantes
klasik bir seçimle başladım ama gerçekten de don kişot, dünyanın en iyi romanı bence de. hem karakterlerinin ölümsüzlüğü, tekniğinin mükemmelliği, döneminin edebiyatını ve durumunu hicvedişi ve hem de roman türünün yolunu açması bakımından birinciliği fazlasıyla hak ediyor.
2- anna karenina : tolstoy
tolstoy'un bu romanı birçok eleştirmen ve yazara göre en iyi romandır. gerçekten de en iyisi olabilirdi ama don kişot olmasaydı. anna karenina da tekniğinin mükemmeliği ile dikkat çekiyor. roman türünün o döneme kadarki en iyi yapıtıydı teknik açıdan. iç monolog tekniği ilk kez bu romanda kullanılmıştı. anna karakteri ise madame bowary ile birlikte en iyi kadın karakter olarak bilinir.
3- suç ve ceza : dostoyevski
bilindiği gibi ortak kanı, bu romanın dünyadaki en güzel roman olduğudur. yazılmış en iyi psikolojik betimlemeler de bu romandadır. teknik açıdan kusurları olması, onu üçüncü sıraya düşürür.
4-karamazof kardeşler : dostoyevski
teknik açıdan suç ve ceza'dan daha iyi olmasına rağmen, onun kadar sürükleyici değildir. bu nedenle onun gerisindedir bence. üstelik karakterleri de raskolnikov kadar başarılı da değildir. herkes raskolnikov'u bilir, ama ivan karamazof'u kaç kişi hatırlar?
5-ulysses : james joyce
don kişot'tan sonraki en devrimci yapıttır ulsses. roman türünün gidişatını değiştirmiştir. modernizmin tam anlamıyla başlatıcısı olmuştur. sayısız farklı üslüp, teknik, biçim , tür denenmiştir romanda. ama zor okunurluğu onu sırada gerilere düşürmüştür benim gözümde.
6- yüzyıllık yalnızlık : gabriel garcia marquez
çağımızın ustası marquez'in bu romanı da don kişot ve ulysses gibi adeta manifesto niteliğindedir. yepyeni bir akımın yerleşmesine en büyük etkiyi yapmıştır. latin amerika edebiyatının dünyaca tanınmasını sağlamıştır. ayrıca yeni romancıların savının geçersiz olduğu ortaya konmuştur. yeni romancılara göre roman türünün sonu gelmişti. oysa marquez öyle bir roman yayınladı ki, dünya edebiyatı bir anda sarsıldı. büyülü gerçekçilik akımının en iyi örneğidir.
7-kayıp zamanın izinde : marcel proust
proust'un bu yapıtı ulysses ile mücadele edebilecek iki yapıttan biridir modern romanda diğeri (niteliksiz adam). zaman kavramını altüst eden roman, sadece edebiyatı değil, diğer sanat dallarına da bu açıdan etki etmiştir.
8-niteliksiz adam : robert musil
üslubun güzelliği açısından bence hiçbir roman niteliksiz adam ile baş edemez. o kadar pürüzsüz, akıcıdır ki, okur kendini bir anda romanın içinde olaylar arasında bulur. ama konusunun karmaşıklığı okuru zorlar biraz. ayrıca yazar her ne kadar evrensel bir tema belirlemişse de sanırım bunu yeterince romana sindirememiştir.
9-savaş ve barış : tolstoy
tolstoy'un bu destansı romanı, roman türünün en devasa yapıtıdır. hiçbir uzun soluklu yapıt, savaş ve barış'ın bütünlüğünü ve edebiliğini aşamaz. yaklaşık 500 karakter yer alır romanda. okur bunların çoğunu az çok gözünde canlandırabilir. tekniği sağlam olay akışı kusursuzdur.
10-madame bovary : gustave flaubert
flaubert'in bu basyapiti kendi donemine kadar don kisot disinda en cok sansasyon yaratan, en cok tartisilan kitabiydi. mahkemelere dahi dusmustu. ancak aklanan bu roman hic kuskusuz tum zamanlarin en iyi romanlarindan biri olarak karsilandi. romantizm akimini bitirdi, realizm akimini baslatti.
ali ağaoğlu'nun eski kız arkadaşının açıklamaları
-
her an gidebilecek olduğu düşüncesi olmasa o mala mülke kazık çakabilse ali ağaoğlu'na katlanmaya devam edecek demek. kadın pisliğin teki.
hastaneler için reklam sloganı önerileri
-
"bok gibi paramız var ama morg yaptırmadık.. sizce neden?"