ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
istersem kiev'i iki haftada alırım
-
(bkz: 82 kiev 83 tiflis 84 minsk)
ilk defa metrobüse bineceklere tavsiyeler
-
inerken sağınızı solunuzu kontrol edin. kollarda bacaklarda bi karışıklık olmuş mu? kolunuz başkasının koluyla karışmış mı? böbrekleriniz yerinde mi? sonra vay efendim bu bacak benim değil, vay efendim karaciğerimin teki yok filan demeyin.
türk kızlarının büyük bir kısmının çirkin olması
-
türk erkeklerinin de büyük bir kısmının çirkin oluşuyla dengelenen durum. yine kaldık mı baş başa?
psychonauts 2
-
debe entrysinde oyun basının bu oyuna olan tepkisizliği haklı olarak eleştirilmiş. fakat şu da var ki disket kutusu kanalında sinan akkol ve furkan faruk akıncı güzel bir ön inceleme yayınlandılar. tam bir inceleme değil ama, boş ta geçmediler.
https://www.youtube.com/…b0&ab_channel=disketkutusu
tsk'daki cemaatçi yapılanmanın darbe yapması
-
o yeni düşman çabası.
edit: yaptılar ya la...
tv yarışmalarında verilmiş ilginç yanıtlar
-
mehmet ali erbil - çarkıfelek'de
+sessiz bi harf söyleyin
-u
+sessiz harf olucak
-(adam bu sefer kısık sesle) u
32 yaşında hala evlenmemiş olmak
-
bikaç hafta evvel bu bendim.
hayır evlenmedim yaşım 33 oldu sadece.
sıfır araba almanın mallık olması
-
ilk arabam bir renoydu. *
1 sene bende kaldı, arkadaştan almıştım, servise göstermiştim, bir şeyi yok denmişti filan....1 senede 17 kez oto sanayi sitesine uğradım.bu sayede esnafla tanıştım, dost edindim. şarj dinamosunun dağıtması, klimanın çalışmaması, teybin bozuk oması ,radyonun çalışmaması, kaloriferin ısıtmaması, yakıt tahliye pompasının patlak olması, karterin delik olması, yağ eksiltmesi (3 ayda 1 litre kadar) gibi ufak tefek sorunlar işte.....keyifli şeyler yani, bozuldukça uzmanlaşıyorsun, ufkun açılıyor, hayatta duymadığın şeyleri öğreniyorsun. en keyiflisi elbette şarj dinamosu. bozulunca ne olur dersen şöyle oluyor, önce farlar söndü gece karayolunda, sonra araç öksürmeye başladı, sonra motor sustu, sonra zar zor çalışan teyp, sonra aracın iç aydınlatması. sonra tak diye durdu.
sağ ön tekerde 2 , sol önde 1 bijonun kesik olmasından bahsetmiyorum. aracın bir de arada bir yanan hararet lambası vardı. o ne güzel bir kırmızıdır.
ama öğrendiğim en önemli şey ki bu bana büyük ders oldu, aracın hacizli çıkması. yani yakın arkadaştan alıyorsun tescili noteri filan boşveriyorsun. ta ki 3 ay sonra ya ne olur olmaz devrini alayım diye emniyete gittiğinde araç hacizli deyiveriyor ya polisler. donup kalıyorsun.
eskiden ikinci el sahiden ucuzdu da bu gün ikinci el sıfırdan pahalıyken sıfır almak mallıktır diyen adam malın önde gidenidir. adam az önce toyota facebbok sayfasına yazmış ''auris almak için x bayinize gittim. bendeki 2013 auris 1.33 e 44 000 lira verdiniz, bundan sonra benim için bittiniz, toyotanın ikinci el piyasası hani iyiydi ''
mantık bu, elemanın sıfırı 49000 lira liste fiyatlı, pazarlıkla rahat rahat 47 ye bırakılan 2 yaşındaki aracına toyota 44 lira vermiş takasta, dananın zoruna gitmiş. sanıyor ki 47- 48 filan eder benim arabam. çünkü koltuğuna benim çok değerli kıçım şeref verdi. boru mu ?
böyle salak bir piyasada 2.el araç maraç alınmaz. gider daica alırım sıfır alırım.
muharrem ince'nin mazot fiyatını bidonla anlatması
-
'ben hep 50 liralık dolduruyorum' diyen insanlara yönelik çok başarılı bir görsel bilgilendirme şöleni:
''ekonomi anlatıyorlar. ben size ekonomi anlatayım. 2002'de iktidara geldiğinde 50 lirayla bunu (30 litrelik yeşil bidon) dolduruyordun. 16 senenin sonunda bunu (8 litrelik kırmızı bidon) dolduruyorsun. al sana ekonomi.''
nevzat kanlı
-
son laik bükücü adıyla twitter'da bulunan tarihin en büyük aktroll lideri. yargılanacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.
atalay demirci
-
kural değişmez. küçük çalarsan hırsız olursun, büyük çalarsan beyfendi. bu da öyle.
daha 4-5 yıl önce cemaati destekleyen başbakan, milletvekili pozisyonundaki adamlar bırak yargılanmayı şu an kahraman ilan edilirken, çapı daha küçük olan adamlar günah keçisi ilan ediliyor. ikiyüzlülük bu milletin damarlarına sızmış. yapacak bir şey yok.
türkiye'de kahvaltı kültürünün içler acısı olması
-
henüz yurt dışında kahvaltı yapmak zorunda kalmamış veya yurt dışından gelen arkadaşlarına türkiye'de kahvaltı yaptırmamış insanın içi boş düşüncesidir. reçelinden peynirine, sucuğundan kaşarına, yumurta çeşitlerinden zeytin türevlerine kadar uçsuz bucaksız bir mutfağa sahiptir türk kahvaltısı.
biz almanlar gibi bir dilim ekmeğin üstüne her şeyi boca etmeyiz. ingilizler gibi sabah sabah kuru fasülye yemeyiz. fransızlar gibi günün en güzel öğününü bir kahve bir kruvasanla geçiştirmeyiz. şişko amerikalılar gibi corn flakes'e abanmayız. afrikadan meksikadan bahsetmiyorum bile. dünya üzerinde türkler kadar kaliteli kahvaltı yapan & hazırlayan başka bir millet ben henüz görmedim, duymadım.
son olarak... van kahvaltısı ulan!
edit: imla
hamza hamzaoğlu
-
roberto mancini--->cesare prandelli--->hamza hamzaoğlu
oldu mu? olmadı. isim olarak olmadı lan isim!
bir sonraki teknik direktörümüzün ismini açıklıyorum;
(bkz: hattori hanzoğlu)