hesabın var mı? giriş yap

  • ulan ülke de milyonlarca turist değil mülteci var istilacı var hala renkler güzeldir betimlemesi yapıyor nagehan. ya halk istemiyor halk, bütün anketlerde min %60 suriyeliler afganlar gitsin çıkıyor ve hala kozmopolitliğin güzelliğini falan anlatıyor ,falafel yiyeceksen seni suriye topraklarına alalım nagehan!

  • yaşanmış türkiye versiyonunu anlatayım; bir avukat arkadaşımın aynen başından geçmiştir; tuvalete bile emniyet kemeri takmadan gitmeyen arkadaşıma, (2018 yıl sonu) emniyet kemeri takmamak dolayısıyla trafik cezası gelir, avukat arkadaş üşenmez, cezanın kesildiği yeri bulur, orada görev yapan polis memurunu bulur, durumu anlatır ve neden böyle yaptığını sorar, trafik polisi, kendisine, yukarıdan verilen ceza koçanını doldurması yönünde talimat verildiğini söyler ve kusura bakmayın der; bunun üzerine avukat arkadaşım, trafik cezasının iptali için dava açacağını, mahkemede cezanın hatalı olduğunu söyleyip söyleyemeyeceğini sorar; polis memuru da elbette der; avukat arkadaş sulh ceza mahkemesine itirazını yapar, mahkeme, usul olduğu üzere, cezayı kesen trafik memurunu tanık olarak çağırır, memur mahkemeye gelir ve avukat arkadaşın gerçekten de emniyet kemeri takmadığı için ceza yazdığını söyler; itiraz reddedilir.

    türkiye'de hak, hukuk, adalet diye bir şey yok arkadaşlar; çoktan öldü, unutun siz onu; onyedi yıldır serbest avukatlık yapan birisi olarak söylüyorum.

  • (bkz: erdal tosun)

    bu adamı severdim, yaptığı rolün hakkını veren nadir insanlardan biriydi.
    ölümü pisi pisine oldu, seviyoruz seni erdal abi.

    --- spoiler ---

    büyükdere caddesi'nden maslak-sarıyer istikametinde ilerleyen 34 ej 8342 plakalı otomobil, henüz bilinmeyen nedenle orta refüje çarptı.

    çarpmanın etkisiyle takla atan ve köprüden uçan otomobil sarıyer'den maslak istikametine seyir halinde olan erdal tosun'un (53) kullandığı 34 uj 3409 plakalı otomobilin üstüne düşerek yola savruldu. tosun, tavanı çöken otomobilin içinde sıkışarak öldü.

    --- spoiler ---

    ne olmus yani buyuk adam olamadıysak hayallerimizi satmadik ya

  • çeşitli çince markalar altında ya da açık şekilde satılan versiyonlarının hiç de tekin olmadığı bir besin maddesidir.
    zira yeşil çay, yanlış saklama koşulları, yaprakları toplama ile kurutma arasında geçen sürenin uzunluğu gibi faktörlerden ötürü küflenmekte, böylece yüksek ama çok yüksek, yani belirlenmiş adi (günlük kabul edilebilir vücuda alım)'nin 20-30 katı miktarda aflatoksin bulundurabilmektedir.
    çin halk cumhuriyetinde her yıl 250 bin kişi özellikle tahıl ve çay kaynaklı kronik aflatoksin zehirlenmesi yüzünden karaciğer kanseri olmakta ve ölmektedir.
    aflatoksinlerin vücutta açacağı onulmaz zararları önlemek için ise bu yeşil çaylar çok sıkı bir denetimden geçirilmek zorundadır. avrupa birliği kriterlerine uygun gıda tüzükleri ve toksikolojik incelemelerin henüz tam anlamıyla hayata geçirilmediği türkiye'de bu tip egzotik besin maddelerinin terapötik etkilerine kanılarak yüksek miktarlarda ithal edilmesi ve tüketilmesi, önemli bir toksikolojik sorun ortaya çıkarmaktadır.
    kısaca: bilindik bir markadan olmayan her türlü egzotik besin maddesinden uzak durun, kendimi iyi hissedeyim derken sağlıktan olmayın.

  • o zamanlar anlayamamıştım ama simdi düşünce yapını çok iyi biliyorum. küçücük beyinlerdi sana emanet edilen. insanları sınıflandırdın, bir kısmını aşağıladın. derse gelince de pek iyi olduğun söylenemez. hala 4 işlem yaparken zorlanıyorum sayende. karşıma çıkmasan iyi edersin.

  • -nasılsın ?

    -iyidir. pes oynuyoruz arkadaşlarla.

    -hmm. üzülmemiş olmana sevindim.

    -ha yok yok iyiyim.

    -hmm. peki. neyse madem sana iyi eğlenceler.

    -sağol görüşürüz.

    -ya bişi sorcam. semih senin yakın arkadaşındı dimi ?

    -evet. niye sordun ki ?

    -ya ben ondan hoşlanıyorum !!

    - hmm.

    - üzüldün sanırım biraz ?

    - evet bu biraz koydu. üzüldüm

    -oleyyyy. bye bye

  • şöyle açıklamak gerekirse ülkemizde kitap pahalı değil çok pahalıdır. peki neden çok pahalıdır, bunu kendi kitabım üzerinden açıklamak istiyorum.

    şimdi benim kitabımın liste fiyatı 25 tl

    bu yirmi beş tl içerisinde %8 kdv var, 2 tl yüce devletimizin,

    bu yirmi beş tl içerisinde kdv düştükten sonra bedel olan 23 tl'nın

    yüzde 10'u telif olarak benim, yani 2,30 tl

    yüzde 30'u yayın evinin, yani 6,90 tl

    yüzde 10'u dağıtımcının, 2,30 tl

    yüzde 50'si kitabevinin, 11,50 tl

    ben bir yazar olarak 572 sayfalık bir eserin satılan her adedinden 2,30 kazanırken, yayıncım dosyayı kitap haline getirip, redakta-edite etmek, ham maddeyi (kağıt-boya) satın almak ve basmak (matbaa), bir de üzerine kar etmek için 6,90 tl alıyor.

    kitap basıldıktan sonra kitabın satılması için rafa girmesi gerekiyor. bu işi yapacak olan ise dağıtımcı 2,30 tl alıyor.

    kitabı rafına koyan, kira ödeyen, eleman çalıştıran vb. iş yapan kitabevi ise tüm bunları kitabın liste fiyatının yarısıyla döndürmek zorunda kalıyor.

    sürümün fazla olmadığı, ürünün üretici ile tüketici arasında çok el değiştirdiği, rafta bekleme süresi uzun her üründe olduğu gibi kitabın fiyatı da uçuyor.

    şimdi diyeceksiniz popüler, çok okunan kitaplar neden daha ucuz.

    şöyle ki, çok satan/okunan kitapların korsanla mücadele etmesi gerekir. zaten sattığı için raf bekleme süresi azdır, bu kitapların kendi reklamı doğal yollarla oluşur, baskı adet sayısı fazla olduğu için yayınevi basım ve ham madde diğer yayıncılara göre ucuz ulaşır. dağıtımcı ve kitapçı elinden çok sayıda kitap geçeceği için sürümden kazanır.

    doğal olarak bu yazarların telif yüzdeleri yükselirken dağıtım ve kitabevi payı düşer.

    peki nasıl ucuza kitaba ulaşabiliriz?

    öncelikle tek tek kitap almak gibi bir huyunuz var ise bundan vazgeçmelisiniz. birden çok online kitabevinde hesabım var ve beş taneden az kitap almıyorum. alacağım kitapları sitelerde bulunan sayfamda sepete ekliyorum ve karşılaştırıyorum. bu sizin için zor ve tek kitap alacak iseniz kitapmetre.com sizin için karşılaştırma yapıyor. ancak bu site tüm online kitabevlerinde çalışmadığı için evrenselkitap.coma bakmanızda fayda var. ara ara büyük yayınevlerinde ciddi indirim kampanyaları oluyor, facebook üzerinden ilan ediyorlar, takip etmek isteyenlere duyurulur.

    bir diğer ucuz kitap alma şekli ise varsa yayıncının online kitap satış sitesidir. çünkü dağıtım ve kitabevi payı vermedikleri için liste fiyatı üzerinden ciddi indirim yapıyorlar.

    bir diğer ucuz kitap alma şekli benim de severek kullandığım nadirkitap.com. içerisinde bulunan çakallara ve sahaf olmayan satıcılara rağmen iyi bir araştırmayla çok az kullanılmış kitapları ucuza almak çok mümkün. tek dezavantajı ise kitapları farklı satıcılardan aldığınızda kargo birleştirme yapılamaması ve bazı satıcıların anlaşmalarından dolayı yüksek kargo bedeli.

    eğer bir e-kitap okuyucunuz varsa mutlaka e-kitap servisi meritokrasi katılın ve şu entri favoriye ekleyip başlığı takibe alın.

    yok arkadaş her şeye rağmen kitap pahalı, e-kitap edinemiyorum, sevmiyorum diyorsanız, ben kütüphaneleri şiddetle tavsiye ediyorum. sıcak ve sessiz bir ortamda kitabın içine girmek hem daha kolay hem de çok ama çok ucuz. bazı yerlerde de bedava.

    unutmayın ki kitap bedelinin yüksek olması okumamak için bahane değildir. sizin birkaç günde, bazen birkaç saatte okuduğunuz kitabı yazar kişisi ciddi bir emekle üretiyor, ömür tüketiyor, lütfen korsan almayın. alanlarla arkadaşlığınızı bitirin.

    hepinize iyi okumalar.

    edit: korsana karşı olup, e-kitap siteleri ve pdf arşivlerini önermem bazı arkadaşlarca haklı olarak çelişkili bulunmuş. doğrudur, ancak ben kitaplardan haksız kazanç elde eden korsana karşıyım. hiçbir yazar kitabının maddi nedenle okunmamasını istemez. tüm yazarlar da benim gibi hırsızlığa karşılardır diye düşünüyorum. kütüphaneleri de bu nedenle entriye ekledim, unutmuştum, üzgünüm.

    ayrıca şu facebook grubunda akademik bir çok makale ve e-kitap yayınlanıyor. bakmanızda fayda var bence...

    son edit: birkaç kez bir kaç yazmışım, doğrusu birkaç.