hesabın var mı? giriş yap

  • al işte bitiyor. şimdi git, yeni biriyle tanışmaya çalış, olmasın, çok çalış ve bir şekilde tanış. ona daha önce anlattığın komik anıları bir daha anlat, çok sevdiğin anıları bir daha anlat. kendini çok düzgün onun hayatına saygılı biri gibi göster, samimiyet duvarı yıkılana kadar sofra adabına uygun yemek yemeye dikkat et. "dur fazla arayıp sormayayım da eskisinde olduğu gibi yüz göz olmayayım" diye düşün, sonra çok ara, hep ara, cebi kapalıysa kıllanıp evden ara. ilişkinin başında kıllandığın adam isimlerini, ilk kavgada yüzüne çarp, onu bütün arkadaşlarından soğutmaya çalış, kendi arkadaşlarının ne kadar süper insanlar olduğunu anlat. dayanamasın, ayrılmak istesin, debelen dur, yeniden süper bir ilişkiniz olacağını anlatarak bir sürü söz ver. insan olduğun için tutama, yeniden kavga çıksın. ayrılmaya karar versin. kim uğraşacak. yok artık valla ben gelemem bu kadar külfete.

    (bkz: bilemem ilgilenmem de)
    (bkz: umut sarıkaya)

  • kırmızı başlıklı kızdır. bir insan, yatakta yatan etçil bir hayvanla, babaannesi arasındaki farkı anlamıyorsa yıkılsın bu dünya.

  • •öncelikle, panik olmayın. bir şekilde katılmış olduğunuz o duruşma, sizin için ilk olsa da duruşmaya katılan diğer insanlar(hakim, avukat, zabıt katibi vs.) için çok sıradan bir şey. dolayısıyla o insanlar, sizin gibi stresli olmayacak. siz de olmayın.

    •tutup da duruşma düzenini bozmaz, sağa sola hakaret etmezseniz başınıza bir şey gelmez. korkmayın.

    •size söz hakkı verildiğinde konuşmak ve konuşan kişinin-kim olursa olsun- sözünü kesmemek, oldukça önemli.

    •davacı, davalı, müşteki, sanık ya da tanık olmanız hiç fark etmez. hangi sıfatla olursa olsun mutlaka hakime bakarak konuşun. tanık iseniz bu duruma, daha da çok özen gösterin.

    •karşı tarafı ya da tanığı dinlerken kaşınızı gözünüzü oynatmayın, öfleyip püflemeyin. gerçekten dikkat dağıtıcı ve duruşma düzenine yakışmayan bu hareketler yüzünden, en anlayışlı hakimden bile azar işitebilirsiniz.

    •tanıklık yapacaksanız sorulan soruları karşılayacak yanıtlar vermeye çalışın. somut ifadelerle konuşursanız sizin için de, hakim için de daha kolay olur. örneğin: “birbirlerine hakaret ettiklerini duydum.” yerine, “a’nın b’ye “...” dediğini duydum.” derseniz ne hakim laf anlatmaya çalışır, ne de siz gerilip stres olursunuz. yine de hakimin sorduğunu o anki ruh haliniz nedeniyle kavrayamıyorsanız heyecanlı olduğunuzu hakime söyleyin. çok insanlıktan çıkmış biri olmadıkça anlayış gösterecek ve biraz sakinleşmeniz için bekleyecektir.

    *hukuk mahkemesinde tarafsanız ve ön inceleme duruşmasıysa dilekçenizde anlattığınız olayları, anlaşılır şekilde özetleyin. bazen davanız/savunmanız, en iyi bu şekilde anlaşılır.

    *kılık kıyafetinize abartılı bir özen göstermeyin. tabi ki at hırsızı gibi olmayın; ama takım elbise muhabbetine de girmeyin. sanılanın aksine; çoğu zaman iyi bir izlenim değil, suçluymuş da yaranmaya çalışıyormuş izlenimi uyandırır.

  • mrna aşılarının karşıtları inanılmaz cahilsiniz ama yapacağım açıklamalar sizi iyi etmeye yetmez. o nedenle size değil burayı okuyup aklı karışabilecek olan eğitilebilir cahillere seslenmek istiyorum.

    mrna sitoplazmaya girer, çekirdeğe girmez.
    mrna dizisinin okunma sayısı bellidir, üreteceği protein sayısı bellidir.
    üretilen proteinin ömrü bellidir.

    bu parametreler sabitken bu aşının uzun dönem bir etkisinin olması imkansızdır.
    bakın düşük bir ihtimal de olsa olasıdır, mümkündür bile demiyorum
    imkansızdır.

    rica ediyorum sizden daha cahil insanların görüşleriyle aşı karşıtlığına kapılmayın.

    bu alanda makale yazıyor olsam ben de uzun dönem etkileri araştırmalar henüz yapılmadığı için bilinemez yazardım ama halkın bu tip bir kesinliğe ihtiyacı yok. halk mümkün olan/makul olan kesinlikle yetinmek durumunda. her gün 3 kilo domates yemenin 10 yıllık etkileri üzerine de bir çalışma yok ve bu tarz bir beslenmenin uzun vadede insana ne yapacağı bilinemez. ancak domatesi biliyorsanız yiyecek adama yeme demezsiniz. hakkında makale yazıyorsanız bilemeyiz dersiniz.

    mrna aşılarının uzun vadeli etkilerini bilmiyoruz demek bu tarz bir veridir.

    biliminsanları kafalarına göre asla zarar veremez, kesin zararsızdır diyemezler makalelerinde. bir şeyi bilmiyorlarsa bilmiyoruz yazarlar. zaten öyle de yazmak zorundalar. ben de bilimsel bir metin yazarken %99.9 emin de olsam %100 değilse bilemiyoruz yeterli çalışma yok yazıyorum. ancak mrna'yı biliyoruz, hücreyi biliyoruz, mrna'nın sitoplazma içinde ne yaptığını biliyoruz, aşının nasıl işe yaradığını çok net biliyoruz. tüm bileşenlerin ömürlerini biliyoruz. aşının insanlar üzerinde yapılan faz çalışmalarını ve sonuçlarını biliyoruz.

    noktaları birleştirince makul kesinlikle aşının insanlığa faydalı olduğu sonucuna ulaşıyoruz.

    bunları bilerek isteyen aşısını olur, istemeyen olmaz.

    konu bu.

    edit: mesaj kutum çöktü. ilginize de eleştirilerinize de teşekkürler ama cevap yazmaya yetişmem mümkün değil. sözlüğün bu dinamik yapısı beni hep cezbetti. iyi ki varsınız.

    kamu spotu: şeker orta vadede kesin olarak ömrünüzü kısaltıyor. aşıyı istiyorsanız tartışın ama şekerden uzak durun.

  • her yıl ekim ayında gezegenimize uğrayan bu orionidler bu yıl en iyi 20, 21, 22 ekim tarihlerinde özellikle 1 ve 4 saatleri arasında gözlemlenebilir.
    dün gece gökyüzü kapalı olduğu için kaçırdım bu şöleni. bugün akıbet ne olacak bilmiyorum.

    bu dünyadaki en eşsiz şey gökyüzü. nerde, nasıl ya da kim olduğun önemli değil.
    sadece yukarı bak!

  • kaç gündür ortada yoktur, çıktı ve başladı gene. bıktık senin bu nefret kusan, bölen, yalan söyleyen ağzından.

  • efendi gibi gitmişsin atm de sıraya girmişsin. ikinci sıradasın. önündeki kişi rahatsız olmadan işlemini yapsın diye hafif geride duruyorsun. arkadan tırreğin birisi gelip sana sırada olup olmadığını sormadan ikinizin arasına giriyor. uyarınca da haklıymış gibi seninle kavga ediyor. bu adam cahil değil cahil oğlu cahildir. medeniyetten nasibini almamıştır.