hesabın var mı? giriş yap

  • muhtemelen kısa süreli yayın hayatından sonra ekranlara veda edecektir. çünkü ne beyaz eski beyaz ne de toplum eski toplum ne de zaman aynı zaman malesef

  • ikea'daki malin aynisini ikea'dan ucuza ozel yaptiriyorsa, marangozun adresini ve telefonunu ihtiyaci olana vermeli. su anda istanbul'da es kaza marangoza isin dussun, basit bir raf yaptiracak olsan "abi mumkun degil 500'un alti olmaz" modunda adamlar. ikea dizayn'ini ikea'dan ucuza yaptiramazsin. bu kadar basit.

  • bu şehirde doğup büyüyen insanlar vardır. soruyorum size ey gomunistler floransada doğup büyüyen çocukla yozgatta doğup büyüyen çocuğu nasıl eşit yapacaksınız?

  • süper insandır. bende hiç öyle olmuyor, hemen zaten halihazırda dört gram kalan aklımı kaçırıyorum bonkörce. uyku felci falan olaylarını da bildiğim halde bende çalışmıyor, keriz gibi kanıyorum valla.

    bakınız, şu örnekte nasıl da keriz gibi kanmışım;

    http://sketchtoy.com/68539805

  • evde yapılması çok zevkli ve kolay bir işlemdir. hele ki daha sonra evde yapılan sabunları kullanmak, eşe dosta dağıtmak daha da zevklidir. evde sabun yapmak için bazı malzemelere gereksinim vardır:
    - büyükçe bir çelik tencere
    - termometre
    – bir, iki adet litrelik ölçü kabı
    - önlük ve ağız maskesi
    - dijital tartı
    - tahta kaşık
    - blender
    - kalıp
    bizzat sabunun oluşumu için gereken malzemeler
    - yağlar (dilediğiniz gibi, bunlar zeytinyağı, ayçiçek yağı, hindistan cevizi yağı, fındık yağı, mısır yağı vs. olabilir)
    - sodyum hidroksit (bu bildiğimiz lavabo açtır. marketten iki-üç paket alınır)
    - su
    - isteyenler renklendirici ve koku verici esans da kullanabilir.
    gelelim sabun yapımına:
    bir kere bu işte en önemli şey "lye" adı verilen sodyum hidroksit ve su karışımı ile kullanılacak yağların oranını ayarlamaktır. bunun için çeşitli ingilizce internet sitelerinde otomatik hesaplayıcılar vardır. yani x litre zeytinyağı için kaç litre "lye" gereklidir sorusunun cevabını ben burada tak diye veremem. ikinci önemli şey ise "lye"ın hazırlanmasıdır. zira sodyum hidroksiti suya eklemek yerine, suyu sodyum hidroksite eklerseniz volkanik bir patlamayla karşılaşabilirsiniz. burada dikkatli olmak lazım. maske ve önlük takıp suyun içine sodyum hidroksiti yavaşça dökmek lazım. tabii su soğuk ve içme suyu olmalı. zira sodyum hidroksiti dökünce 70-80 derece sıcaklığa çıkıyor. sonra bunu karıştırıyoruz bir tahta kaşıkla ve oda sıcaklığına gelene kadar bekletiyoruz... bu arada çelik tencerede kullanmak istediğimiz yağları, önceden hesapladığımız oranlarda karıştırarak 40 dereceye kadar ısıtıyoruz. son olarak oda sıcaklığına gelen "lye"ı alıp, yine yavaşça bu yağın içine döküyoruz. blenderla beş dakika kadar karıştırdıktan sonra artık sabunumuz hazır. ama şu an hala sıvı halde. bunu alıp kalıba döküyoruz ve 24 saat bekliyoruz. 24 saat sonra görüyoruz ki sabunlaşma başlamış. sabunları kalıptan çıkarıyoruz ve kurumaya bırakıyoruz. yazın bir iki ay güneşte bırakırsak nefis oluyor. kışın düşük derecede fırına atmak da işimizi görüyor.
    vee işte harika sabunlarımız hazır. inanın bu sabun piyasada satılanlara yüz basar. çünkü içinde gerçek yağ var, deterjan yok, kimyasal yok.

  • bu insanları da anlamaya çalıştım, ne bileyim ilk kez metroya biniyordur, böyle bir görünmez kuralın varlığından haberi yoktur vesaire. bir sağda dikilen olarak daima solda dikilenin en az üç-dört basamak gerisinde durdum ki geçmek isteyenlere manevra alanı kalsın.

    dün akşam bu solda dikilen arkadaşlar yüzünden, kalkmak üzere olan metroma yetişeyim diye (orası benim süzme salaklığım, ayrı mesele) "sağ"layayım derken ayağım kaydı yürüyen merdivenden 5 basamak birden filan düştüm. dikilen arkadaşlar sadece bir "aman aman" filan dediler arkamdan, ben de "siz şurada dikilmeseniz bu olmayacaktı" dedim yüzlerine bakmadan kalkıp yürürken. neyse. pantolonum dizden aşağı yırtılmış, onu bir şekilde kamufle ettim. dizle bilek arasında da boydan boya derin sıyrıklar oluşmuş. akşamdan beri acısı dinmedi meretin. gene bin defa şükrettim, bu kadarla kurtardım diye.

    yani demem o ki şu kuralı biliyorsanız yapmayın güzel kardeşim. benim gibi salakların başına iş açmamak için yapmayın bari.

  • "biz hala 'oruçluyken bizim yeğen ağzıma osurdu, orucum bozulmuş mudur?' diye tartışırken adamlar, üretiyor, üretiyor, üretiyor."

    cümlesi ile hem güldürmüş hem de doğru söze ne denir diye düşündürmüş olan hanım kişi.