hesabın var mı? giriş yap

  • biliyorsunuz, 2023'te "aya sert iniş yapacak olmamız" gündemde. ilk türk astronotumuzun da hazır olduğu söyleniyor. bir türk olarak sakız - oruç ikileminden daha çok merak ettiğimiz tek konu akılları kurcalıyor: uzayda mangal yapmak mümkün mü?

    bilimin ışığında açıklamaya çalışacağım.

    geleneksel mangal yöntemimiz üzerinden gidelim. aya gidecek uzay aracına iki tane parke taşı, rakı, bir torba kömür, bir kutu kibrit ve bir tane mangal yelpazesi koyduk. aya sert inişimizi yaptık. bim poşeti içerisinde getirdiğimiz tavuk kanatlarını pişirebilecek miyiz?

    cevap maalesef hayır.

    yanma, bir yakıt (kömür), oksitleyici (oksijen) ve ısının (kibrit ateşi) bir araya gelmesi gerekir. ayın ise sadece egzosfer diyebileceğimiz dış katmanında eser miktarda oksijen bulunur bu da ateş yakmak için kullanılamaz.

    kibritin yapısı nedeni ile kısa bir süreliğine de olsa ay yüzeyinde yanabileceği söylense de oksijenin bulunmaması nedeni ile kömürü tutuşturma imkanımız bulunmuyor.

    yani anlayacağınız geleneksel yöntemlerle tavuk kanatlarını pişirme imkanımız bulunmuyor. yine benzer nedenlerle gazlı barbeküleri, diğer fosil yakıtları kullanma şansımız da bulunmuyor.

    zaten ay'da mangal yakmak da astarından pahalıya gelecektir. kömürleri arasına sereceğimiz parke taşları 3 kilo gelse, 2 kilo tavuk kanadı alsak, 70'lik rakı 1 kilo, yelpaze, kibrit ve diğer malzemeler de 1 kilo tutsa 7 kilogram yapar.

    elon musk'ın falcon heavy'sinden önce uzaya bir şey yollamanın maliyeti 85.216$/kilogram tutuyordu. neyse ki spacex bu işi ucuzlattı ve 950$/kilograma düşürdü. ancak mangal yakmak için 6.650 dolar (98.500 tl) ödemek yine de akıl karı olmayacaktır.

    zaten, kanatları ay yüzeyinde pişirsek de pişen kanatları yemek için uzay aracına kadar taşıyana kadar tekrar soğuyacak ve yeniden ısıtma gereği hissedeceğiz. bu da lezzetini kaçıracaktır.

    uzay araçları, oksijensiz ortamda ateşleme yapabilmek için yakıt ile birlikte oksitleyici olarak sıvı oksijen de taşırlar. bu oksijeni mangal için kullanmaya kalkarsak geri dönememe ihtimalimiz bulunmaktadır.

    nasa çalışanları, uzay araçlarında bulunan malzemeler ile, ay yüzeyinde hindi pişirmek için dört ayrı yöntem önerseler de bunların hiçbiri odun kömüründe pişirdiğimizde alacağımız lezzeti vermeyeceği için bizler açısından önem arz etmemektedir. görsel - görsel

    özetle, ay yüzeyinde mangal yakmak maalesef mümkün değildir.

  • ayni soruyu california'lilar da sormus yillar once. o yuzden konutlarin ezici cogunlugunu ahsap yapmaya, sadece depreme dayaniklilik raporu alabilecek dayaniklikta binalari betonerme yapmaya karar vermisler.

    bugun california'da evlerin cogu ahsap, yollarin cogu da betondur (asfalt sicaktan eridigi icin).

  • sosyoloji derslerinde gonul rahatligi ile kullanilabilir bu video.

    1- soforun stop kelimesini istop'a evrimleyerek "istop asagi" cumlesini "kacin, minibusu yok etme butonuna bastim" tandansi ile tonlamasi ve ufak bir tonlamanin insanlar uzerindeki yikici etkisi.

    2- sofor ile goz goze gelen teyze sakin kalsa, muhtemelen hic panik yasanmayacak. ama "tehlikeyi" soforun gozlerinden anlayan teyzenin zengin kalkisi yapmasi ile suru psikolojisinin tetiklenmesi.

    3- suru psikolojisi devreye girdikten sonra, insanin en temel ve en ilkel duygulari olan egoistlik ve hayatta kalma mucadelesi basliyor. bu hayatta kalma mucadelesini, yardimci kadin oyuncu teyze ile amansiz bir omuz omuza mucadeleye giren gence ve harekete gectikten sadece 1.7 saniye sonra minibusten inen kizlara bakarak anlayabilirsiniz.(teyzenin yasama sevinci gozlerimi doldurdu bu arada)

    4- son olarak da, gencin arkasindaki kadinin kacarken yere dusurdugu kitabi almaya calismasini incelersek, canlilarin hayatta kalmak icin ne tur donanimlara sahip olmasi gerektigini goruyoruz. orada minibus patlamak(!) uzereyken kadin hala kitap derdinde. karar verme mekanizmasi hizli calismadigi icin hayatta kalma sansi teyzeye gore cok dusuk. oysa teyze orada guclu bir rakibi ekarte ederek hayata tutunuyor.

    niyahetinde tekrar anlasildi ki, minibus soforleri toplumlarin afyonudur. her eylemleri toplumsal bir deney adeta.

  • böyle saçma meraklari olmayan insandır; zira sen kapatinca karşı tarafı da görmuyorsun. bence harika.
    kaldı ki bir sürü "aaa girmiş cevap yazmamis" modunda takılan arkadaşlar hala bunun "kişiye özel telefon" olduğunu unutup "her istediğimde ulaşabilirim telefonu" olduğunu sanıyorlar. lütfen bisktrp gidin, istediğime istediğim zaman cevap veririm.

  • ne kadar ugrasilirsa ugrasilsin, ne kadar kanit sunulursa sunulsun bir dusunceyi savunan insanlari o dusunceden vazgeciremeyeceginizi ortaya koyan psikoloji teorisi. son gunlerde sosyal medyaya yasanan butun atismalarin, tartismalarin neden bir uzlasiyla bitemedigini, taraflarin atismaya devam edip, iki tarafin da bir turlu neden ikna edilemedigini de acikliyor.
    nyhan ve reifler isimli iki psikolog 2006 yilinda yaptiklari calismada karsit politik gorusleri destekleyen uydurma makaleler hazirlamislar. makaleler toplumda genellikle yanlis bilinen gorusleri savunur sekilde yazilmis. denekler uydurma makaleyi okur okumaz, hemen karsit gorusu savunan gercek makale verilmis. mesela bir uydurmaca makalede ırak'ta nukleer silahlar bulundugu yazarken, arkasindan hemen verilen gercek makalede ırak'ta nukleer silaha rastlanmadigi yaziyormus. savas yanlisi olanlar tahmin edilebilecegi gibi ilk makaledeki iddialari kabul edip ikincidekileri reddetmisler. ama isin asil ilginc yani, ikinci ve dogru makaleyi okuyunca yanlis dusuncelerine daha da sarilip bu makaleyi de okuduktan sonra ırak'ta nukleer silah oldugundan iyice emin olduklarini soylemisler. velhasil, konuyla ilgili pek cok arastirma ve deneylerde gorulmus ki insan eger bir dusunceye bagliysa, karsisindaki isterse en saglam kanitlarla gelsin o kanitlari reddedip kendi dusuncesine daha canhiras sariliyormus...
    bu kadar uzun uzun yazmamin sebebi su son zamanlarda bu psikolojik yanilgiyi internette okudugum her tartismada, her yorumda goruyor olmanin verdigi saskinlik..dogrulugu gun gibi ortada olan seylere yalaaaan, montaaaaj, iftiraaaa, teroriiiist, cocugun gosterilerde ne isi varmiiiiis, bunlaaaar, bunlaaar diyenlerin neden azalarak bitmedigini simdi daha iyi anliyorum. cogunluk sandigimiz gibi troll filan da degil, gercekten buna inanmislar ve gosterilen her delil onlari inandiklarina daha da sarilmaya itiyor.. insan denen yaratik gercekten tuhaf, cok tuhaf...

  • sevgiliye kapiyi kapatma sansi vermek istemiyor da olabilir. ben o kadar parayi sen kapiyi carpasin diye vermedim zalımın kızı.