ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
14 temmuz 2015 new horizons plüton geçişi
-
batı uygarlığı 5 milyar km öteden gelen pluto fotoğraflarını incelerken türklerin gündemi allah yazılı pide ve mucizevi atatürk silüetiydi.
24 mayıs 2022 kokoreç hazırlama videosu
-
tamam çok temiz değil ama korktuğum kadar da iğrenç değilmiş
tanım: merdiven altı bir kokoreç imalathanesi görüntüleri.
20 haziran 2017 çocuklara musallat olan cübbeliler
-
burası müslüman ülke... arkasına sığınabildiğiniz en güzel cümle; değil mi?
peki, adamın biri yol kenarında bir kadını dövse, "müslüman ülkede yapamazsın!" der miydiniz, ey sakallı amcalar?
ya da bonzai içmiş bir çocuğa denk gelseniz, "müslüman ülkede gariban yalnız bırakılmaz" diye sahip çıkar mıydınız?
müslüman ülkede milyonlarca insanın aç yatmasıyla ilgili herhangi bir eyleminiz, talebiniz yahut projeniz var mı?
müslüman ülkede tecavüze uğrayan kadınlara, çocuklara, gençlere sahip çıkmayı hiç denediniz mi?
müslüman ülkede torpil olmaz diyebiliyor musunuz? diyorsanız, bunu değiştirmek için ne yaptınız; bu çocukların üstüne yürüdüğünüz gibi, torpilci bir yöneticinin üstüne yürüdünüz mü hiç?
her gün bu saydıklarıma defalarca denk geldiğinizi biliyorum. o anlarda nerede peki bu duyarlılığınız, bu bilinciniz?
gücünüz dondurma yiyen çocuğa yetiyor ancak.
biz sizi biliyoruz.
biliyoruz.
kılıçdaroğlu'nun yanlışlıkla somali'ye gitmesi
-
geçmişe gitmekten iyidir.
yazım hatalarını uyaran insanların asosyal olması
-
cehaletinizi yüzünüze vuran insanlara asosyal, ezik demeniz sizin kompleksli birer cahil olduğunuzu gösterir.
yazım yanlışlarım varsa beni uyarın. bilgili ve görgülü suser'lara selam olsun.
yaran diyaloglar
-
sene 2010. kardeşimin ergenlik döneminin nirvana yılları.
yaşı 15.
taşınıyoruz. sıra kardeşimin odasında.
annemle kardeşim halıları kıyafetleri falan toplarken, babamla ben de yatak ve dolap gibi ağır şeyleri alıyoruz.
yatağı kaldırdığımız zaman bir de ne görelim!!
yatağın altı peçete dolu. *
annemi dışarı çıkartıp, kardeşimi çağırıyoruz. babam peçeteleri gösteriyor ve yıllar sonra hâla gülmemizi sağlayan o soruyu soruyor.
" bu ne lan aile mezarlığı gibi? "
sana enerji yükleyeceğim birinci olacaksın
-
acaba adam nasıl ikna etti? sana bi çakıcam enerji patlaması yaşayacaksın mı dedi? bir insanın beyinsiz olması lazım böyle bir şeye inanması için
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
istiklal caddesinde yürürken duyulmuş bir diyalog:
greenpeace üyesi: beyfendi derneğimize üye olmak istermiydiniz?
bahsi geçen beyefendi: yok hayır, ben faşistim
sgk'nin ilaçlarda taban fiyat ödemesi başlatması
-
bilale anlatır gibi anlatmaya çalışacağım.
iki ilaç arasında aynı etken maddeye rağmen fiyat farkını oluşturan iki değişken vardır.
1- ilacın etken maddesinin yapıldığı ülke
2- etken madde eşdeğerlik kontrol ve testlerinin yapıldığı fabrika-ülke
yani ucuz ilaç, hindistan-çin menşeli etken maddeden yapılmıştır ve yine bu ülkelerin kurallarının geçerli olduğu labratuvarlardan eşdeğerlik-etkinlik onaylarını almıştır. buna karşılık pahalı dediğiniz marka ve bilindik ilaçlar örneğin fransa veya almanya gibi avrupa ülkelerinde üretilir ve test edilir ve haliyle bu ülkelerin ürettiği ve test ettiği ilaçlar daha güvenilirdir. etrafınızdan sıkça duyduğunuz "falanca ağrı kesici bana iyi gelmişyor ama filanca şak diye ağrımı kesiyor" hikayesi bununla ilgilidir.
yani arkadaşlar olayın pek çok boyutu mevcut. söz konusu olan karmaşık organik moleküller topluluğudur. üzerinde etken madde aynı yazıyor diye içindeki kimyasal da aynı olmak veya aynı etkiyi göstermek zorunda değildir.
son söz: konunun doktorla, eczacıyla, mümessille falan alakası yok. devletin sağlık harcamalarını subvanse etme yeteneğinin sonuna geldik. yani para bitti. kapitalist sistemde paran bittiyse donlarını avm den değil, çarşamba pazarından alırsın.