hesabın var mı? giriş yap

  • "mümin çiftçi, küpçüler mahallesi’ne geldiğinde, kırmızı ışıkta duran araç sürücüsü resul ankıt’ın (26) yavaş kalkış yapmasına sinirlendi. aracından inen mümin çiftçi, resul ankıt ve yanındaki davut bilgin’e (29) silahla ateş etti. resul ankıt olay yerinde, davut bilgin ise kaldırıldığı sakarya üniversitesi eğitim ve araştırma hastanesi’nde yaşamını yitirdi."

    oğlum bu şaka mı? gta mı lan bu? adam kırmızı da yavaş kalktı diye 2 kişiyi öldürüyor biz nasıl ruh hastalarıyla yaşıyoruz? biz harbiden iyi hayatta kalıyoruz bu ülkede.

    tanım: ruh hastasının harman olduğu memlekette yaşanmış olay.

  • ilkokul 4'te bir din yazılısı.

    soru: kitabımızın adı nedir?
    cevap: kitabımızın adı din kültürü ve ahlak bilgisi kitabıdır.

    utanmadan, "ehehe kesin herkes sadece "din kitabı" yazdı, benim gibi tam yazmadı." diye diye böbürlenmiştim.

  • yüce yargımızın son mucizesi.

    izmir'deki gezi parkı protestoları sırasında gözaltına alınan ve 5 ay tutuklu kalan göksel yerdut, gözaltı sırasında kolunun kırılması nedeniyle polis hakkında suç duyurusunda bulunmuş savcı da “işkence iddialarına delil olarak ileri sürmek üzere, kendisine takılan kelepçe ile iki kolunu gerdirerek kendisine zarar vermeye çalıştığı, kelepçeli sol kolunu karnına sıkıştırdığı ve böylece kolunu kırdığı…” na karar vermiş.

    http://www.radikal.com.tr/…di_kolunu_kirdin-1173186

    ne güzel memleket lan.

    • tecavüz olur. 13 yaşındaki kız çocuğu suçlu olur.

    • yolsuzluk olur. paralel devlet olur.

    • rüşvet ortaya çıkarılır. adı bağış olur.

    • kara para aklayan terör destekçisi tutuklanır. adam hayırsever olur.

    iyi bari tecavüze uğrayana kendi kendini sikmişsin demiyorlar. buna da şükür!

  • çaresizlik nedir bilmeyenler bu video üzerinden goygoy yapmasınlar. çaresizlik tam olarak budur!

    ne zaman bu sözü de söyleyince aklıma rahmetli dilek özçelik'in "görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" lafı aklıma gelir. bir kez daha mekanın cennet olsun dilek!

  • 2 gün önce mcdonald's ta bir şeyler yedim. saat gece 10 gibiydi ve masaları toplayan minimum 55-60 yaşında bir abiydi. ihtiyacı olmasa o saatte orada olmaz değil mi ?

    benden önce masada oturanların boşlarını aldı sadece 1 kere teşekkür ettim inanılmaz mutlu oldu.

    kalkarken de kendi çöpümü kendim attım, kolay gelsin iyi akşamlar dedim gene inanılmaz mutlu oldu ve bir sürü olumlu dilekte bulundu benim için.

    insanları mutlu etmek aslında bu kadar kolay.

  • “şerefimiz kadar altını piyasada bulamadık. o yüzden sizin şerefiniz kadar altın aldık” deyip 2 tane çeyrek fırlatın önlerine.