ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tema'nın cengiz holding'in bağışını iade etmesi
-
baştan edit: (bkz: #muglayahavadestegi)
fidan kampanyasına 500 bin tl bağış yapan cengiz holding'in bağışının, tema vakfı tarafından iade edilmesi olayı.
tema yaptığı açıklamada, cengiz holding'in çevreye etki konusunda sahibi olduğu şirketlerin verilerini açıklamaması nedeniyle bağışı kabul etmediklerini açıklamış.
kaynak (facebook içerir)
kaynak
edit: kaynak güncellendi.
edit2: ilk kaynakta haber kesin bir dille verirlirken ikinci kaynakta iddia edildi tarzı bir sunum var. oysa iki kaynakta aynı, dw türkçe. ilginç bi habercilik.
araba camlarının kenarlarındaki siyah noktalar
-
hep merak edilen minik siyah noktalardır. estetik görünümünün yanısıra o minik noktaların bazı görevleri de vardır.
o siyah noktalar, kazınması imkansız olan pişmiş seramik boyadır. diğer adıyla frit.
en önemli görevi, ultraviyole güneş ışınlarının üretan sızdırmazlığını bozmasını önleme görevi görür. bu önemlidir, çünkü sızdırmazlık maddesi yağmurun içeri sızmasını engellemekle kalmaz, camı da yerinde tutar.
frit bandı aynı zamanda, yapıştırıcının yapışması için daha pürüzlü bir yüzey sağlar ve insanların dışardan bu kötü tutkallı kısmı görmesini engelleyen görsel bir engeldir. 50'li ve 60'lı yıllarda, otomobil üreticileri camı yerinde tutmak için metal süslemeden yapıştırıcılara geçmeye başladıkça, tutkalı korumak ve iyi bir yapışma sağlamak için bu yola başvurmuşlardır ve zamanla frit bandı esas olarak tüm otomotiv ön camlarında standart hale geldi.
pencerelerde gördüğünüz nokta-matris estetik bir amaca hizmet eden yarım tonlu bir kalıptır. desen, düz siyah noktaların boyutunu içeri doğru ilerledikçe kademeli olarak azaltarak yumuşak bir degradeyi simüle eder. bu, siyah frit banttan şeffaf cama görsel olarak daha hoş bir geçiş sağlar.
ön camlar sıcak bir fırında büküldüğü için ve frit bandın siyah olması nedeniyle şeffaf camdan daha hızlı ısınma eğiliminde olur. cam, keskin bir termal gradyan optik distorsiyona veya “merceklemeye” neden olmasın diye bu noktaları ön cama daha fazla koyarlar ki eşit bir sıcaklık dağılımı yaratmaya yardımcı olsun. bu da ön camın yüksek güneş ışınları yüzünden ısınarak merceklennesini engeller.
mahabharata
-
"hindistan’ın ulusal destanı mahabharata “insanlığın öyküsü” anlamına gelir ve hem çok uzak geçmişte kaybolmuş olan bu uygarlığı anlatmakta hem de çok büyük bir savaştan bahsetmektedir.
destanda anlatılan dev savaş, öncelikle klanlar arası bir çatışma gibi görünse de aslında tüm gezegenin egemenliği yolunda bir kavgadır, ama sonunda öyle bir savaş başlar ki tüm evren yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
savaşta kullanılan silahlar hem dünyasal (ok, balta, kılıç, mızrak gibi) hem de tanrısaldır (ışınlar, atomik silahlar, uçan araçlar gibi). mahabharata zeki canlılar arasında bir anlaşmazlığı, bir savaşı ve günümüz teknolojisinin çok ötesinde silahların kullanıldığını anlatır."
türklerin son yıllarda çok hızlı ilerlemesi
-
otobüs içinde bile arkaya ilerlemeyip ortada kümelenmesiyle ünlü bir millet hakkında uydurulan yalan.
sayıştay'ın ücretsiz istanbulkart kararı
-
ekrem imamoğlu'nun, 0-4 yaş çocuğu olan annelerin, öğrencilerin vs ücretsiz binmesini yasaklayan bu kararı boy boy bilboardlara asıp istanbullulara göstermesi gerekir.
vatandaş neden ücretsiz binemediğini görmeli.
edit: belediyenin süt yardımı ve öğrencilere burs da usulsüz bulunmuş.
kaynak: https://twitter.com/…uru/status/1340297625925541890
ingilizce ile amerikancanın farkları
-
ingilizin biri amerika'ya gider. araba kullanirken asiri hiz yapar ve polis arabayi durdurur:
_did you come here to die?
_no i came yesterday.
ne yani evlenince kirada mı oturacağız
-
+ ne yani evlenince kirada mı oturacağız
- e evet? ne oldu ki?
+ ben hiç böyle düşünmemiştim yakup? böyle olmayacak :(
- ama niye? neden?
+ hoşçakal, kendine iyi bak...
- ne yani caddebostan'da dublekste kiradayım diye mi ayrılıyoruz?
+ aşkımmm :)) şaka yaptımmmmmmm
deri ceketimin 16. yaş günü
-
derisini çaldığın hayvan bile o kadar giymedi lan ayı, demek istediğim olaydır.
edit: başlık başa. yazarın biri yok bi deri ceket aldım, 16 senedir giyiyorum, şöyle eskimedi böyle süper diye yazmıştı.
anadolu'da eşekler teklif ediyormuş
-
avrupalı zoofillerden sık sık duyduğum bir söz. aslı astarı yok ama bir kere ikna olmuşlar.
satrançtaki inanılmaz mantık hatası
-
mantık hataları içinde inanılmaz mesajlar verir. bir şah'ın aslında bir piyon kadar vasfı olduğu, ülkeyi genelde vezirlerin yönettiği, atların kulağına fısıldadığımizda saçma hareketler yapabileceği, kalelerin çapraz saldırılarda top atmak suretiyle karşılık veremeyeceği, gibi...
dolar 10 tl de olsa inadına erdoğan
-
bu vatanın tek karışından hain planlarınızı geçirmeyeceğiz?
sanırım birileri burada kürtaj yapıyor. çünkü inadına çomarlık.
karış karış damatlara, torunlara ve yandaşlara yedirdiğiniz vatanın mı?
film ve kitapları bir saniyede özetlemek
yaran fıkralar
-
istihbarat teşkiltları arasında yarışma yapılıyormuş. finale kgb(şimdi fsb), cia, mossad ve mit kalmış.
demişlerki ormana bir zürafa sakladık kim önce getirirse o birinci olacak. cia gitmiş 2 saat sonra zürafa ile gelmiş, kgb gitmiş 1,5 saat sonra gelmiş, mossad gitmiş 1 saat sonra zürafa ile gelmiş. mit gitmiş yarım saat sonra fil ile gelmişler ama filin kafa göz yarılmış.
- adamlar yahu bu fil demişler.
fil hemen atılmış:
- abi valla ben zürafayım