hesabın var mı? giriş yap

  • apple ve facebook arasındaki çekişme son zamanlarda etkisini daha çok göstermeye başladı. iki firma reklam takibiyle ilgili karşı karşıya gelmiş durumdalar ama facebook bu mücadelesini duyurabilmek için gazeteye reklam vererek apple'a saldırmaya başladı.

    bu savaşı facebook'un kazanması neredeyse imkansız. apple bu mücadelede her ne kadar önde olsa da kesinlikle kazanması gibi bir şey söz konusu değil. haliyle iki firmanın da kaybetme ihtimali bulunuyor.

    peki bu savaş neden çıktı, neden bu seviyeye geldi ?

    apple, mobil cihazları için çıkardığı son güncelleme ile kişiselleştirilmiş reklamların gösterilmesi için kullanıcıların onayını istiyor. birçok kullanıcının bu onaya izin vermeyeceği, haliyle uygulamaların da kullanıcılara kişisel reklam gösteremeyeceği anlamına geliyor. kullanıcıların ilgi alanlarına göre gösterilen reklamlar, facebook ve diğer geliştiriciler için diğer reklamlara göre daha fazla para kazandırıyor.

    bu değişikliğin facebook üzerinde büyük bir etki bırakacağı düşünülüyor çünkü gösterilen reklamlar artık kişilere özel olmayacağı için ilgi çekici reklamlar yerine rastgele reklamlar gelecek ve kullanıcılar bu reklamlarla daha az ilgilenecek. facebook ise burada değişikliğe karşı durmalarının sebebini küçük işletmeleri destekledikleri için diyerek belirtiyor.

    ancak iki firma da insanlara yanlış yönlendirme yapmakta.

    apple, kişisel reklam takibini engellemek istemediğini, sadece bu tercihi kullanıcılara sunduklarını söylüyor. olayın bu kısmı doğru ancak kullandıkları kelimeler, kullanıcıları yanlış yönlendirmeye sebep olabiliyor.

    diğer firmaların uygulamaları ve gezindiğin internet sayfalarının etkinlikleri "facebook" uygulamasıyla paylaşılsın mı ?

    bu şekilde gelen bir uyarı, facebook sanki kullanıcıları gizlice izliyormuş gibi düşündürebiliyor ve birçok kişi bu izne onay vermiyor. apple'ın görevi ise burada sadece bir seçenek sunmak ancak gösterilen uyarı kullanıcıları izin vermemeye yönlendiriyor.

    sorgulanan reklam takip sistemini geliştiren de aslında apple'ın kendisi ve bu sistem kullanıcıların kimliğini gizlemekte yardımcı oluyor. örnek olarak eğer bir cihazda kayakla ilgili belirli bir reklam gösterildiyse, diğer cihazlarda ve belirli sayfalarda kayak elbisesi veya kayak takımı gibi reklamlar çıkarken, konuyla ilgisiz olan bahçe malzemeleri daha az görünüyor. burada facebook'un veya herhangi bir firmanın kişinin kimliği hakkında bilgi sahibi olması mümkün değil çünkü bu apple'ın geliştirdiği idfa (identifier for adversiters) ile engelleniyor.

    apple her ne kadar yanıltıcı kelimeler kullansa da, facebook'un yaptıklarıyla kıyaslamak oldukça zor. facebook kişisel reklamları engellemenin küçük işletmelere zarar vereceğini söyleyerek savunmasını yapıyor ve kendileriyle ilgili herhangi bir söylemde bulunmuyor.

    facebook'un yaptığı açıklama ;

    "her yerdeki küçük işletmeler için apple'a karşı duruyoruz. kişiselleştirilmiş reklamlar bizim gibi büyük firmalar için zarar verici olsa da, şu sıralar karşılaştıkları zorluklarla birlikte küçük işletmeler için yıkıcı olacaktır. küçük işletmelerin de seslerini duyurmaları gerek. sizin endişelerinizi duyduk ve yanınızdayız"

    facebook bu açıklamayla şimdilik kimseyi inandırabilmiş gibi görünmüyor ve facebook'un bu savaşı kaybedeceği bekleniyor.

    facebook'un bu savaşı kazanmasının en ufak bir ihtimali bile görünmüyor ve bu şekilde apple'ın geri adım atmasına veya fikrini değiştirmesine de sebep olamayacaklar gibi.

    facebook'un bu eylemi birçok kullanıcı için iyiye yorumlanacak bir davranış değil. sokaktaki birçok kişi, özellikle konuyla ilgili geniş bilgiye sahip olmayanlar bu mücadeleyi apple kendi kişiselliğini koruyormuş, facebook ise kişisel bilgilere erişmeye çalışıyormuş gibi görecek.

    bu savaşın doğuracağı sonuçlardan bir tanesi de app store'da bulunan uygulamaların açıklamalarında bulunan kişisel veri metni olacaktır. facebook'un kişisel veri metni sayfalarca sürüyor ve bu yazıları neredeyse okuyan kimse yoktur. okumadan onaylanan bu metin facebook için büyük bir veri havuzu sağlıyor. ancak apple ile olan savaş insanların dikkatini bu metne çekmiş durumda ve birçok kişi bu metni okuyarak bilgilenmeye çalışıyor.

    facebook su sebeple aslında kendi kalesine gol atmış durumda, insanlar faceook'a karşı zaten antipati besliyorken üzerine bunun gelmesi ve insanları bilinçlendirmek facebook'dan daha da uzaklaşmaya sebep olabilir.

    ancak apple'ın da bu savaştan kayıpları olabilir.

    apple iki türlü kaybedebilir.

    birincisi, apple'ın mağazalarında bulunan uygulamaların birçoğu reklam içeriğine sahip. kullanıcıların reklam takibine izin vermemesi, geliştiricilerin bu reklamlardan daha az para kazanmasına sebep olabilir. bu nedenle ya daha az uygulama geliştirilebilir ya da ücretsiz uygulamalar ücretli duruma geçebilir.

    düşüncelere göre apple burada kendisini dev aynasında görüyor. müşterileri firmaya sadık olduğu için başka markalara gitmez ve sadece büyük uygulamalar önemli olduğu için küçük uygulamalar fazla zarar veremez. ancak bu durumun değişmeyeceğinin garantisi yok.

    apple'ın kaybetmesinin ikinci bir yolu daha var. facebook son zamanlarda bu olaylar sebebiyle iyice saldırganlaştı. apple'ın yaptığı değişiklikler sebebiyle eline geçen her fırsatta apple'a saldırmaya çalışıyor. reklamlarda yapılan değişiklikler sebebiyle uygulama geliştiricilerinin de para kazanamayacağını, bu sebeple birçok uygulamanın abonelik sistemine geçeceğini söylüyor. yani sonuç olarak geliştiriciler yine para kazanmaya devam edecekken, yapılan değişimden etkilenecek olanların kullanıcılar olacağını söylüyor.

    apple ise bir süredir dünya çapında birçok yerden güven sorunlarıyla uğraşıyor. bunun üzerine dünyanın en büyük firmalarından birisinin de apple'a karşı savaş açması baskıyı daha çok artıracak gibi görünüyor.

    bununla birlikte apple kısa süre önce epic games firmasının oyunu fortnite'ı kendi mağazasından kaldırmış ve epic games olayı mahkemeye kadar taşımıştı.

    (bkz: fortnite'ın appstore'dan kaldırılması)

    daha önceki yıllarda ise fbi birkaç kez şüpheli kişiler hakkında bilgi edinmek için kullandıkları apple cihazlarının tuş kilitlerini açması için apple'a gitmiş, apple ise bu talebi reddetmiş ve suçlu bile olsa kişilik haklarına ihlal edemeyeceğini söylemişti.

    (bkz: fbi'ın apple'dan backdoor talep etmesi)

  • kendilerini seçim sonrası işten çıkartılır, yerlerine kimse alınmazsa iş gücünde zerre kayıp olmaz, mali olarak da kazanç sağlanabilir.

    ekrem başkan 24 haziran günü ilk bunlardan başlayabilir.

  • evet, intihalcidir.

    bu bahsettiğim makale bizim matematik dehasının:
    - http://onlinelibrary.wiley.com/….1002/fld.2211/full

    bu da kopyalandığı makale:
    - http://www.sciencedirect.com/…pii/s0960077905011148

    adam almış, birebir değişkenleri filan değiştirip (x'i a yapmak gibi, ortaokulda yapardık) yeni makale diye sunmuş. biraz baktım, lakin tatilde evde olduğum için enstitünün vpn bağlantısı ile uğraşamadım, sadece 3-5 makaleye baktım. bu yukardaki örneği bulmak hiç zor olmadı. gelişigüzel bir makale seçtim, birebir intihal çıktı. diğer bir kaç tanesinin de giriş kısımları, bazı tanımlar filan paso kopya. web of science'a bakıldığında atıf almış biraz, doğru, ama bu intihalci olduğu gerçeğini değiştirmez kesinlikle. zamanım olduğunda diğer makalelere de bakıcam.

    ek: şimdi farkettim, bu bahsettiğim makalede "alıntı" yapılan makaleye bir kere atıf verilmiş, ama makalenin neredeyse tamamında cümleler, denklemler vs tıpa tıp aynı.benim bildiğim intihal tanımına göre bu intihaldir.

  • bilgisayar sayılmaz pek, ama zamanında babamın işyerindeyken yalvararak kullanılmayan bir klavyeyi aldırıp eve getirtmiştim. sadece klavye var önümde, monitör vs. yok. f16 ismi de haberlerde falan sürekli duyduğum bir şeydi. neyse klavyenin üstündeki f ile başlayan tuşların her birini bir uçak zannedip pilotçuluk oynuyordum. pilot olarak kuleye uçağımın modelini söylüyordum, kule f4'e basarak bana izin veriyordu. bu arada söylememe gerek var mı bilmiyorum ama kule de bendim. evet baya maldım.

  • 5 dakikada göle dönmüşmüş; muhabire 25 yıl istanbul'u yönetenlerin kim olduğunu hatırlatma işi ağaca düşmüş sanırım, hala belediye suçlama imalarıyla haber yapmaya kasmak da zavallılık.

  • "eziksozluk" diye bir olu$umun evi.

    edit: kotuleyin bakalim ibneler

    edit: aslinda entry'nin hic editlenmedigi dikkatinizi cekti mi bilmiyorum

  • şeytan, atını mahmuzlamış giderken don kişot bağırdı;
    -“bir dakika bekle! sana son bir soru daha soracağım; ondan sonra ne cehenneme gidersen git!”
    şeytan, atının dizginlerini çekti;
    -“sor bakalım,” dedi alaycı bir sesle, “ama lafı uzatma işim acele...”
    -“ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı?”
    -“elbette… benim adamlarım çoktur!”
    -“iyi ama mağripliler gibi ‘allah, allah!’ diye bağırıyorlardı?”
    -“ne sandın ya!.. 'şeytan, şeytan!’ diye mi bağıracaklardı?
    bizim işimiz bu: "aldatmak, daima aldatmak!”
    (cervantes - don kişot)

    din ile aldatmak, allah ile aldatmak... en kahredici aldatma biçimidir. şeytan bile allah ile aldatanlardan daha temizdir... insanoğluna en büyük zararı allah ile aldatanlar verir. allah ile aldatanlar günümüzde şeytanı emekli etti... şeytan görevini bunlara devretti...

    debe edit: teşekkür ederim...

  • 23. yaşını kutlayan efsane 2pac albümü. pac bu albüm ile batı yakasının bayrağını eline almış ve bayrağı taşıdığı noktaya bunca yıldır kimse ulaşamamıştır. herkes kendisinin rap tekniğinin çok iyi olmadığını, ondan daha iyi söz yazarlarının, daha iyi flow yapanların olduğunu söyler ve haksız değiller ama söz konusu 2pac olduğunda hep rocky marciano ve ali örneğini veririm. rocky hiç maç kaybetmemesine rağmen sadece bununla anılır. herkes için gelmiş geçmiş en iyi boksör muhammed ali'dir. bu durum 2pac için de geçerli. ali'yi en iyi yapan şeyle 2pac'ı en iyi yapan şey aynı. 2pac'ın karakterinde ki sıkıntılara rağmen (tacizden, hırsızlıktan içeri alınması, bir rapper'ı beyzbol sopası ile dövmesi, bir yönetmene yumruk atması vs)

    albüme dönünce o kadar çok şarkı var ki değerlendirmesi çok zaman alır ve okumasının sıkıcı olacağını düşünüyorum. kısaca favorilerimden bahsedecek olursam bir dönem kamyon arkası yazısı bile olan only can judge me. tarihin en iyi parti şarkıları arasına rahat girecek california love, can't c me. albüme ismini veren all eyez on me. wonda why they call u bitch, no more pain, ratha be ya nigga ilk aklıma gelenler.

  • bim'den gelen erzak paketini koca parası yemek zanneden ablamızın cümlesi. güzel ablam normal bir evde onların olması lazım zaten duvarı mı kemireceksiniz amk?