hesabın var mı? giriş yap

  • geçilen dalgalardan sözlükte nerdeyse hiç olmadığını anladığım erkek gurubu ha tabi sözlükte 1.75 in altında kız 1.90 nın altında erkekte yok kelde yok kıllı göbekli erkek te yok kara kaşlı kara gözlü zaten hiç yok vay anasını hitler yıllarını boşuna harcamış ari ırk sözlükte yaşıyor

  • akan sıcacık suyun altında, tüm askerlik dertlerinden arınarak, gül kokulu sabunlar, dinlendirici bir fon müziği eşliğinde yapılan banyo...

    değil tabii ki.

    "süre dolduaaa çığın artık, keserem suyu haaa" diye bağıran hırt bir banyo çavuşu eşliğinde, 3.8 dakikada 0.79 litre su ile yapılan bir banyodur bu. unutulmayacak bir andır. kars'ta soğuk su altında yapılmış olsa da, 14. günün sonunda yapıldığından garip bir haz bırakmıştır bünyede.

  • quantum kimyası final sınavı öncesi tanık olunmuş diyalogdur.

    +bitirim öğrenci: hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz ekieğ ehueh
    - profesor: herhangi bir sorudan başlayabileceğinizi düşünmüyorum.

  • linç edecekler belki ama ben imamoğlu'nda mansur yavaş'taki azmi ve icraatleri göremiyorum. nerede görülmüş 2 ay çalışıp 2 hafta yıllık izin yapmak? adam istanbul'dan çok tatilde veya başka gezilerde. en azından bugün acil dönüş yapmasını beklerdim.

  • bildiğin 40 yaşında hatun fotoğrafı işte ne bekliyordunuz ki bilemiyorum farkında mısınız ama ekranlar güzellik algınızla oynuyor ve tüm kadınların her zaman bakımlı olmasını beklediğiniz için ilişkilerinizde başarısız oluyorsunuz.

  • kars gravyerinin ve kaşar üretiminin başladığı yer olan, şu anda da bu konuda doyurucu bilgiler veren peynir müzesini barındıran ufak bir kars köyü. 1878'de donemin rus çarı'nin azınlık olan molokonlari kars'a sürmesiyle birlikte başlıyor karstaki peynir üretimi. bu adamlar da bu yetenek ve ilgilerini orada yaşayan türklere de aktarıyor ve karsin tekrar türkiye'nin eline geçmesiyle birlikte boğatepede yaşayan köylüler peynir üretimini ehli şekilde öğrenmek icin yurtdışına kadar gidip ders alıyorlar. kısacası kars kaşarını ve diğer peynir ürünlerini ülke genelinde ünlü yapan ruslar kadar dönemin azimli türk köylüleri ve boğatepenin de burada geniş bir rolü var.

    peynir müzesi de birleşmiş milletlerden fon alınarak oluşturulmuş, eski bir mandiranin restore edilerek peynir üretiminde gerekli arac gereçlerin tanıtıldığı ve aynı zamanda peynir uretiminin adim adım anlatıldığı bir yer olmuş. özellikle şu an derneğin başında bulunan zümran hanım hem bu müzenin oluşumundaki katkıları ve akıcı rehberliği, hem bütün bu üretime kadınların da erkekler kadar eşit ve özgür yer almasını sağlamak için sarfettiği efor, hem de bilgi birikimi ve üslubuyla muhtesem bir kadın. kars'a gidip de vakti bol olanin ziyaret edip peynirin, kars kaşarının hikayesini dinlemesini tavsiye ederim. dileyenler müzeyi gezdikten sonra köydeki mandıraların üretimi olan kars kaşarı ve gravyeri ücretsiz tadabiliyor, isterse satın alabiliyor.

  • tartışmasız karadeniz'dir. bir içli köfte, zeytinyağlı dolma, baklava, enginar filan dururken turşu niye kavrulur amk.

  • her şey dalgınlıkla adamın birine fazladan iki ekmek satmamla başladı. *
    -bakkal osman efendi

  • 10 şubat 2010 galatasaray antalyaspor maçında, durum 1-1'ken, ilk yarı sonunda (ki değişikliklerini genelde 60-70 arası yapan bir teknik direktördür kendisi) gio yerine emre çolak'ı almıştır, hemen ardından emre durumu 2-1'e getirmiştir.
    yine aynı maçta durum 2-2 iken, mehmet topal yerine hakan balta'yı oyuna alıp, caner erkin'i sol bekten, sol açığa kaydırmıştır. bir kaç dakika içinde galatasaray 3-2'ye yine caner'in golüyle ulaşmıştır.
    son değişikliği uğur uçar yerine servet çetin'i almak olmuştur, ama kimilerinin düşündüğü gibi defans yerine defans almak şeklinde olmamıştır. servet'i ileri koyup (bildiğiniz bayağı ileri, santrafor falan) defansı 3'lemiştir. servet kalan dakikalar içinde ceza sahasını karıştırmış ama galatasaray'a turu getirememiştir.

    futbolu "öne geçince yere yatın, geriye düşünce tekme atın" mantığıyla değil de, satranç oynar gibi hamlelerle oynamaya çalışan, bunu da bütün asaletiyle yapan bir adamdır. onun galatasaray'ın başında olmasından ve onu oraya getirebilenlerle gurur duyuyorum.