hesabın var mı? giriş yap

  • kardeşimin hattı türk telekom’dan vodafone’a hiç bir beyanı olmadan, bayiye gitmeden, imza atmadan maraş’tan bir adamın numara taşıma işleminde bir sayı farklı söylemesiyle kardeşimin hattı vodafone’a geçiriliyor.

    türk telekom’da faturalı olan kardeşimin tüm geri kalan aylarının ücretinide son faturasına aynen yansıtıyolar.

    durumla ilgili vodafone ve türk telekom müşteri hizmetleriyle görüştük. ikiside “bizlik bir durum yok karşı tarafla görüşün” deyip suçu birbirlerine atıyorlar.

    büyük bir mağdurluğumuz var ama çözüm yok kaldık ortada mal gibi. rezalet üstüne rezalet. skandal üstüne skandal. kimliksiz imzasız bu kadar kolay mı?

  • erkeklerin evlenmek istememe nedenleri başlığında bol bol anlatılmıştır. konuya kafa yorduğumdan dolayı orayı hatmetmişimdir. bu başlık canlanınca buraya yazalım bari, çünkü yazılanlar pek arananı verememiş.

    * en büyük neden artacak sorumluluklar. erkekler sevgiden yoksun değil ama bizim gibi toplumlarda erkekler artık iki katmanlı bir sorumluluk yükü içindeler. ilki eve ekmek getirme, haneyi koruma, evin reisi olma biçimindeki kadim görevler. diğeri de yeni palazlanan orta sınıf görevleri. kadının işine ulaştırılması gibi bir görevden tutun yemek yapmaya kadar uzanan görevler silsilesi ile karşılaşılabiliyor. kadınların görevleri artmadı mı? elbette arttı. fakat onların görevleri geleneksel görevlerinden çok uzaklaşmadı. erkekler hem "bir erkeğe uygun" davranmalı hem de nazik, sevecen, romantik, hane işlerinden sorumlu olmalı. bu bakımdan evlilik erkekliğe hiçbir kolaylık sunmuyor, hayatını daha da zorlaştırıyor. alışageldik rollerine bir de "demokratik koca", damat ve enişte rolleri ekleniyor.

    * kadının işsizliği ile erkeğin işsizliği bir mi? erkek işsiz kaldığında "yarım insan"dır. varlık nedeni olan eve ekmek getirme görevini yerine getiremez. kadının işsiz kaldığında " dert etme canım, biraz dinlenirsin, sonra iş bakarsın." denilir. yahut kadın hiç çalışmasa da olur. tek başınayken işsiz kalmak depresif bir durum ama dünyanın sonu değil. aile evine dönüp sonra tekrar denersiniz. ya evliyken? evliyken iki yıl boyunca işsiz kalan erkek kafanızda nasıl bir tablo canlandırıyor? elbette korkunç bir tablo.

    * erkekler de çocuk ister ama evlilik ve çocuk tamamen kadının projesidir. kadınlar ailesi, sosyal çevresi ve arkadaş gruplarıyla organik bir ilişki içerisindedir. evlilik ve çocuk onlara prestij kazandırmaktadır. böylece tamamlanmış olurlar. "evde kalmış" olmazlar. erkekler onların projesinin bir figüranından mı ibaret yoksa? kadınlar genelde evlilik ve çocuk olsun da ne olursa olsun gibi davranıyorlar. bazen bu uğurda erkeğin büyük kabahatlerine bile göz yumuyorlar. kadınlar eşlerini sevebilirler tabii, ama ortada böyle bir hakikat de var.

    * evlilik artık çok ama çok masraflı. düğün masrafları bir yana peşinden gelen masraflar da göz korkutuyor. bazı kadınlar düğün yapmayıp dünyayı gezeceğim diyor. artık kazın ayağı öyle değil. dünya da gezilemez bir hal aldı. eğer kadınlar bu masraflara tam ortak olmayacaklarsa erkeğin işi yaş. borç batağından dolayı "mutlu evlilik ideali"ne odaklanacak bir aklı kalmayacaktır. erkekten de bu borcu sırtlanması ve hakkıyla ödemesi, bu sırada da erkeklik rollerini (yenileriyle birlikte) yerine getirmesi beklenmektedir. eğer itaat etmezse sürekli kritize edilecektir.

    * ülkedeki tüm evlilik geleneklerinden nefret ediyorum. kız isteme sırasında kocaman adamın girdiği mahcup hal, kızı verirken istenen yüz görümlüğü tipindeki paralar, düğünde göbek atmalar, kuaförden gelini ve yakınını alma vs. adetler insan onuruna aykırıdır. düşündükçe hafakanlar basıyor. kadınlar bunları ailelerini memnun etmek için yaptıklarını söyleseler de kendileri de isterler. hele instagram gibi bir zamazingo varken o gösteriyi paylaşmaktan duydukları sevinç çok açıktır.

    * her mutlu başlangıcın bir de mutsuz sonu olabilir. nafaka meselesine girmiyorum. olayın hukuki ayrıntılarını incelemek lazım. beni esas ilgilendiren evlilik sonrası ruh hali. kadınlar arkadaş bağlarını daha fazla kurabildikleri için boşanma sonrasında kendini ağır bir yalnızlık içinde bulan taraf erkeklerdir. çocukların velayeti %74 oranında (tüik verisi) kadına verilir. erkek dımdızlak ortada kalır.

    benim gerekçeler bunlar sevgili arkadaşlar. bir teki bile "ya yok abicim, senin kuruntun" demeyeceğinize eminim.

  • eski sevgilinin yeni sevgilisine gülümsemesi. bugün gördüm bunu. ama alelade bir gülümsemeden bahsetmiyorum.
    onu okuldan aldığım zamanki gibi gülümsemesi...
    işten güçten uzun bir süre görüşemedikten sonra buluştuğumuzdaki gibi gülümsemesi...
    ilk yurtdışı seyehatimden sonra beni havaalanında karşılarkenki gibi gülümsemesi...
    kar yağarken ellerini ellerimin arasına alıp ısıttığımdaki gibi gülümsemesi...
    kendi ellerimle yaptığım hediyeyi ona sunarkenki gibi gülümsemesi...
    öpüştükten sonraki gibi gülümsemesi...

  • ulan atalarından hiç mi birşey öğrenmedin libos gotlu avrupalı ? doksene kafasından aşağı kızgın yağı ?

  • ivedilikle tüm belediyelerce örnek alınması gereken aksiyon.

    edit: gelen bir mesajı aynen aktarıyorum:

    (#128169764) ne o yunan mı işgal etti ne bu heves böyle mi seçim kazanacak muhalefet

    edit 2: alkol üzerinden alınan vergi düşünülürse, bu ibb'den hükümete bir kıyaktır.

    edit 3: çok basit bir olguyu unutmamak gerekiyor; bu üretimi, dağıtımı ve satışı serbest bir ürün.

  • 36 saat nedir ki be gülüm !!

    uni yıllarında çıktığım sonrasında beni terk eden hatun aradan 20 sene sonra facebook dan msj atıp,

    eeeee daha daha nasılsın bi tenem..

    yazdı.

    o an lokantada bol limonlu ve sarımsaklı kelle paça çorbası içiyordum.
    mesajı silip içmeye devam ettim.

    kendisi evlenmiş, boşanmış, iki tane boyum kadar oğlu olmuş ve bana " bi tenem" yazmış şivesini s.ktiğimin karısı.

  • riyakarlık yine diz boyu. yine aynı sevimsiz ses, yine bayrak yine şehit. atatürk'ü koymuşlar bir de sonuna. sanki çok umurlarında allahın belaları.

  • 16-17 yaşlarındayken yaşının 30 olduğunu öğrendiğim insanlara "ohaaa 30 mu yuuhhh" diyordum. 30 yaşındaki insanlar bana 70 yaşında gibi geliyordu. şu an 32 yaşındayım ve hala kendimi çok genç hissediyorum. içimde hala bir çocuk var çünkü hamileyim :((( şaka lan şaka erkeğim ben.

    neyse konudan uzaklaşmayalım, 32 yaş çok değil evlen gitsin.