hesabın var mı? giriş yap

  • adam, ellerini bir ara cebine atıyor, mama olmadığını farkettiği an, hatasının farkına varıyor ama çok geç oluyor. artık cebinde mama olmadan, dışarı çıkılmayacağının farkına varır. avrupamı lan burası, ortadoğu metropolünde hayvan sürüleri tarafından parçalanma riskin var, ne diye mama taşımıyorsun? (mama tarikatı)

  • çok üzücü bir haber. nerede ve ne zaman okuduğumu hatırlamıyorum ama silahla işlenen cinayetlerin çoğunda katil büyük oranda ailesini, akrabalarını, komşusunu, arkadaşını, nişanlısını öldürüyormuş. yani siz kim olduğu belirsiz düşmanlara karşı silahlanarak kendinizi koruduğunuzu düşünürken sevdiklerinizin katili olabilirsiniz.

  • güzel hiçbir şeyin bitmesini, özellikle yarıda kalmasını sevmiyorum. ama daha da sevmediğim bir şey varsa o da biteni yeniden başlatmaktır.

  • bir çocukluk aktivitesi. anne bir yandan yatakları sererken, çocuk orada balıklama atlar diğer yatakların ve yorganların üstüne. kardeş de varsa süper güreş yapılır ve boğuşulur orada.

  • şurada rastladığım olay.

    özetle, sınıf annesi, sevda öğretmene öğretmenler günü için sınıfça pahalı bir markanın montunu aldırır. ali kaan adlı çocuğun velisi inci hanım hediyeye katılmaz. çalıştığı yerden izin alamadığı için sınıfta yapılan öğretmenler günü kutlamasına da gelemez. öğretmen whatsapptan veliye "çıkarttığınız problemden dolayı üzgünüm" şeklinde mesaj atar. ardından, önceden hiçbir problem yaşamamış çocuğun "uyumsuz ve arkadaşlarına kötü örnek olduğu" gerekçesiyle sınıfının değiştirilmesine karar verilir.

    görsel

  • başlık: sınıf arkadaşıyla milli olmak

    1.selam arkadaşlar 17 yaşındayım lise 3 um.bizim sınıfta güzel bir kız var aramız çok iyi, tenefuste ben onun dizine yatiyorum bazen o benim dizime yatiyor bazen opuyorum o beni opuyor dudagiyla felan oynuyom hic hisey demiyor kicina saplak atiyom onada bisey demiyor ben artik dayanamıyorum beyler sizce ne yapmalıyım :d
    (17.05.2015 08:38 • trivela51)

    2. e artik siklerinizi tokusturmanin vakti geldi
    (17.05.2015 08:38 • sizindekusunuzvarmi)

  • temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı bir hayatı makul gören halk.

    edit:daha kolay anlaşılması için, yakın zamanda batan ülkelerden yunanistan'da halk bizdeki mevcut durumdan daha iyi bir vaziyetteydi. demek ki halk iktidarın cebine müdahalesine izin vermedi.
    bizde yatak odamıza girmişler, evin her köşesini talan etmişler.
    kimi umutsuz şekilde kenara çekilmiş izliyor,
    kimi ses çıkarıyor, yargının keskin kılıcıyla tanışıyor.
    bir de stockholm sendromlu arkadaşlar var.
    evine yapılan baskını alkışlıyor.

  • yikan olay.

    sene 1995, bakirkoy,
    istasyon caddesinde kumpircinin ko$esi olmasi lazim, sinema ve ptt'nin oldugu ara, luks bir $arkuteri var. biz de ogrenciyiz bir evde, yari ac yari tok ya$ayip gidiyoruz. yaz okulu, yalnizim. bir gun para biriktirmi$im. oyun falan almami$im bir hafta on gun. sucuk alicam da sucuklu yumurta yapacam... hastasiyimdir. yumurtalar hazir evde, sigara almaya cikarken aldim 8-10 tane. yatirdim buzdolabinin kapagina. sucuklari beklerler.
    bu dukkana gidesim tuttu. belki biraz pahalidir ama kalitelidir. 3 lira pahali olsa ne olacak dedim. alt tarafi bir kucuk kangal sucuk. bu arada da kafamda hesap kitap yapiyorum. bir kangaldan 3 sucuklu yumurta cikarma egilimindeyim. kangali 33 derecelik acilarla nasil keserim acaba diye teknik cali$iyorum kafadan. 2 seferde mi yapsam diyorum o zaman sucugu bol olur ogunun, daha kiral olur ama 1 sefer az yersin.
    fakirlik i$te bunun gibi bir $ey olsa gerek dedim kafamdan. neyse;
    gittik dukkana, marka sucuklar var, kiral. ustlerine bakiyorum. biraz buyukcenelere param yetiyor, 2 de ekmek alicam taze. banip banip...
    $oyle ortalama bir taneyi alayim diye karar verdim. uzunca sure marka marka, buyukluk buyukluk baktim sucuklara ama... farkindayim mekan sahibi killaniyor. kiyafet de belli. itulu bir muhendis sap... matematik de co$sun, kari de sussun, cepte para yok, t cetvelim hic olmadi benim, olsa satacam oyun alacam. :(
    ogrencilik de boyle $ey arkada$lar... hep biliyoruz ya. neyse;
    neyse sucuga uzanacam tam. gozum pastirmaya ili$ti. ne de guzel olur be? he? ben sucuklara bakarken pastirma alanlar da olduydu. kafadan bir hesap yaptim gene, eldeki para ile ne kadar alinir, oran ve orantiya hakim bir insanim, bir pi$irimlik pastirma da alabiliyorum gibi geldi. karar veremedim. 2 pi$irimlik sucuk mu? 3 pi$irimlik sucuk mu? 1 pi$irimlik pastirma mi? bu arada 10 saniyede bir yutkunuyorum. karnim deli ac. eve ko$acam yapacam, yiyecem. neyse;
    ben tam son ve aslinda mantiksiz karar olan pastirmayi alacaktim, arkadan kalantor, ustten kel bir adam geldi. dukkan sahibi, "- oooo bilmemne bey, sizin ozel sipari$ hazir..." dedi. $oyle bir kucaga yakin, cuvalimsi kagida sarili bir "$ey" uzatti. kenarindan gordum, nereden baksan 2-3 kilo pastirma. sonra cikardi parayi verdi balyayla, benim nereden baksan 2 ayda yiyemeyecegim para...
    buruldum bir ko$ede. gozlerim pastimada, sucukta. alamadim. almak ezilmek miydi, kazanmak miydi? tarif edemedim. seri adimlarla kacarcasina ciktim.
    eve giderken eti burcak aldim. kotu gunlere dosttur diye... onu yedim de agladim.

    kemalettin tugcu gibi yazdim, farkindayim, ozur dilerim. agladigim da yok tabi ama, o sectigim sucugu var ya, $imdi gorsem hatirlamazsam adiyim. santimetrekareye du$en beyaz yag noktaciklarini sayacak kadar uzun sure baktiydim sucuklara.

    allah kimseyi aclikla islah etmesin.
    yalniz da birakmasin.
    sevdiceginden de ayirmasin.
    sigaraya ba$ladigim yilin yaziydi. dersler kotu gittiydi. neyse,
    .
    .
    .

  • ablam durakta adamın tekine bilmemne otobüsü geçtimi diye soracakmış, söze afedersiniz filan diye başlayacağına "efendimiz hede otobüsü geçti mi acaba" demiş salaktır.