ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tahassür
-
hep yanmdaymışsın , şimdi konuşacakmışsın gibi bir halde dolaşıyorum evi.sonra ,youtube'dan "gözlerin hayran bakarmış görmeyip ısrarımı" şarkısını buluyorum.birlikte söylüyoruz. sen sanki, yine detone oldun diyorsun. kulaklarım artık iyi işitmiyor diye cevaplıyorum içimden...
bir çay demlesem diyorum. iyi olur diyorsun. soğutuyorsun çayı. dalmış gitmişiz ...
birlikte 49 yıl yaşamanın ardından göçüp gitmişsin bu dünyadan,ama hep evdesin ,adını söylesem hemen cevaplıyacakmışsın gibi...
tahassür budur işte.
olta balıkçılığı terörü
-
benim de akşamları bostancı sahilinde karşılaştığım durum. eve girmeden yarım saat yürüyüş yapalım dediğimiz yollar işgal altında. tamam tutsunlar, balık tutmalarına bir şey demiyoruz ama baksınlar arkalarından insan mı geçiyor ne oluyor.
geçen akşam bir kadının suratına sırığını vurdu adamın biri, iğneyi misinayı zaten göremiyoruz.
aslında (bostancı sahili için konuşuyorum) yürüyüş yolu değil de taşların üzerinden tutsalar bu kadar sorun yaşamayacağız. ama tabi bankları işgal etmek ya da sandalyelerini düz betona koymak daha çok işlerine geldiğinden olacak, yürüyüş yapan insanların yolunu gasp etmek, millete iğneyle, sırıkla zarar vermek daha çok hoşlarına gidiyor herhalde.
polisi arasak bir yaptırımı olur mu acaba? belki beyaz masaya danışılabilir, bu konuda çalışmak lazım..
ekşi itiraf
-
bir yerde okumuştum "annesinden önce uyuyanların derdine inanmıyorum" diyordu.
geçen akşam erken uyudum. sonra kalktım yüzümü yıkadım. her zaman olduğu gibi yüzümdeki tuz eksilmedi.
çay içermisin oğlum diye seslendi annem, ses yankıyı yerinden oynatıyordu ama görüntü yoktu.
sesin hangi odadan taştığını öğrenmeye çalışırken bir demlik çayla oturmuş annemi gördüm bir başına.
öyle yalnız, öyle kimsesiz, öyle karanlık.
bütün dertleri bir araya getirsen, böyle bir dert oluşmazdı.
kaç sene oldu hatırlamıyorum, bu kadar çok ağlandığını.
dünyanın en kısa aşk hikayesi
-
sevdim, sevmedi. (son)
heves kırmak için yaratılmış insan
-
güzel hevesmiş, kursakta bekletelim.
türkan şoray'ın aslında güzel olmaması
-
katıldığım önermedir. herkes her insanı aynı ölçüde güzel bulmak zorunda mıdır? toplumda ne bu mecburiyet anlamadım gitti doğrusu. ayrıca bana çok da soğuk gelen kadındır.
''aaa öyle deme?'' , ''ama sultan o'' neye göre sultan? o zamanki toplumda verilmiş bir unvan işte. bana sorsalar ben sultan unvanını (bkz: gülşen bubikoğlu) 'ndan yana kullanırdım.
özgür kadın heykelini protesto eden kadınlar
-
28 şubat mağdurlarından güzel bir sample sunan türbanlı bacılarımızdır. heykelin yıkılması için protesto yaparken "başörtüsüne uzanan eller kırılır" diye pankart açmışlar aslşkdaslş. heykelin yanından geçerken türbüşüne falan sürtmüşse demek ki.
işte türbanı kadın özgürlüğü sayıp bu ortaçağ artıklarıyla el ele veren liberal femilis gerzekler görsün bunların gerçek yüzünü. heykele bile tahammülü olmayan bunun gibi tipler soyut değil gerçek kadın özgürlüğü mücadeleleri karşısında hikmetyar'dan farksız tavır alırlar.
http://haber.sol.org.tr/…laksiz-zihniyetin-urunudur
çağrı merkezi diyalogları
-
diyalogda sozlukcu olan call center cali$ani ise, arayan salaktir. diyalogda sozlukcu olan arayan ise, call center cali$ani salaktir. dunya siyah ve beyazdir. sozlukculer beyazdir.
hanife gürdal'ın bikinili fotoğrafı
-
(bkz: hanife gürdal kim amk)
yves diye yazılıp iv diye okunan isim
-
fransızca'nın saymakla bitmeyecek mallıklarından yalnızca biridir.