hesabın var mı? giriş yap

  • isin icinde baska bir is olmasi kuvvetle muhtemel gibi gorunuyor.
    kimse el kadar bebeyi bagaja yatirmaz. ayrica arac doblo tarzi bir arac, onca kisi bagaj acilinca hic mi duymamis ya da gormemis? esas incelenmesi gereken o aractaki herkes. kimbilir bebegin basina neler geldi...

  • konu: 3 dilek hakkiniz olsa ne dilerdiniz

    3 dilek

    gunumuzde uc dilek hakkimiz olmasi cok onemlidir. malesef sevinerek bu hakkimizi kullaniriz her zaman. benim 3 dilek hakkim olsa 3 dilek hakki daha isterdim.

    elde var 6 dilek hakki, 5 ile 3 er dilek daha dilesem 15 dilek hakkim daha olur. 15 dilek ile her istedigimi dilerim.

    gunah degilse allah olmayi dilerim. allah olduktan sonra dilek hakkim sonsuz kere sonsuz olur. cok akilli olurum. maalesef her istedigimi yapabilirim.

    kendime kasvetli bir yaris arabasi yaptiririm. onunla antalyaya gider dedemlerin elini operim. dedem bana torunum allah olmus der. sevinir. harclik verir. abime vermez, cunku o arabaya kusan bir gerzek.

    sonra dedem mezarlikta zombileri oldurmeye gonderir beni. hepsini yok ederim isin kiliciyla. babami da doverim.

  • yıl 2006.

    bilgisayarın evlerimizde yaygınlaşmaya başladığı dönemlerin başı. belki de biz fakirdik, bilmiyorum.

    bir gün amcamlarda oturuyoruz. almanya’dan telefon geldi. duisburg’da yaşayan dayım kaybolmuş. tipik bir türk ailesi olduğumuz için hemen fantastik kehanetlerde bulunduk. herkesin tahmin yaptığı bir anda amcam aniden salondan kalkıp bilgisayarın bulunduğu odaya gitti. yengem arkasından bağırdı; “yine mi at yarışı sonuçlarına bakmaya gidiyorsun geberesice.” bu ifadeye takılmayın. yengemin sevgisini gösterme şeklidir.

    amcam odadan çıktıktan sonra ben girdim. daha bilgisayar tam açılmadan internet explorer logosuna 398 kere tıklamamdan mütevellit bilgisayar çöktü. itiraf edeyim tırstım. bilgisayar tekrar açılsın diye allah’a dua ettim. bir daha günah işlemeyeceğime dair söz verdim. bilgisayar açılır açılmaz internete girdim. tam bir şey yazacaktım ki o komik arama geçmişini gördüm. neler mi yazmıştı?

    mehmet şahin dürsburkta kaybolmuş
    mehmet şahin nerede
    dürsburkta kaybolan türkler
    mehmet şahin’i bulmam lazım
    mehmet şahin gazinoya mı gitti

    dipnot: dayım 2012 yılında aramızdan ayrıldı. devri daim olsun.

  • dunbar sayısı

    artık günümüzde "arkadaşlık" farklı yönlere evrilmeye başladı. gelişen teknoloji sınırları ortadan kaldırarak, farklı insanlarla etkileşime izin veriyor, küçük ölçekte ilçe- il- ülke, büyük ölçekte tüm dünya birbiri ile iletişim kurarak, paylaşım yapabiliyor.

    dunbar sayısı da aslında buna bağlı bir önerme sunuyor. "bir kişi için yönetilebilir ilişki kurabileceği kişi sayısı" nı ifade eden bu kavram baktığımız zaman tesadüfe eseri ortaya çıkmamış. ilkel kabilelerdeki kişi sayısı da bu civarda olurmuş. ancak bu tez kimileri için x nesli için geçerlidir; y neslinde bu sayının (yukarı yönde) esnediği düşünülmektedir.
    beyinde, bilinçli düşünme ve dil yetisinin kontrol edildiği neokorteks bölümü limitleyen rakam, dunbar tarafından 150 olarak ortaya konmuş.

    gelişen teknolojiye paralel olarak değişen ilişki tarzları, önümüzdeki 20-30 yıl içinde yönetilebilir ilişkin sayısının 500'ü aşabileceği yönünde tahminleri ortaya çıkartmaktadır. belki de daha fazla!

    işte bu noktada devreye "yönetilebilir" terimi giriyor.siz istediğiniz kadar birkaç kez selamlaştığınız kişiyi arkadaş olarak ekleyin. iletişimin belirli bir sürekliliği yoksa, o kişinin birazdan bahsedeceğim grafiğin yeşil veya sarı bölümüne girmesi çok zordur.

    burada kritik nokta, bölümlerde yer alan kişi sayılarının eşit olmasını beklememektir. mesela yeşil alan en değerli ve stratejik bölgedir. buradaki insanlar için harcamakta olduğunuz sosyal enerji ve zamandan cimrilik yapma lüksünüz yoktur. bu nedenle daha az insan yer alır. buradaki bir kişiyi kaybetmek pek istenmez. örnek olarak; şirkette her zaman yemeğe ve kahve molasına birlikte çıkan bir grup düşünelim. bunlardan biri 2-3 gün ayrı takılsa tehlike çanları çalar. her an bölgesini kaybedebilir.