hesabın var mı? giriş yap

  • uzaktan kumanda ile yapılan bondvari hareket. öyle arabadan iner inmez hemen kilitle tuşuna asılmıyorsun. birkaç adım atıyorsun, sonra ne arabaya, ne kumandaya bakmadan, klick işi bitiriyorsun. sanki uzaktan kumandalı bomba ile arabayı havaya uçuran bir casussun o an. karizmatik bir trip.

  • bim'den içeri girildiğinde insanın dört bir yanını saran kocaman bir boşvermişliğin, zihnin en ücra noktalarına sirayet eden o anlamsız hiçliğin tüm bedendeki tezahürüdür. evet, gözyaşartıcı bir gerçek bu anlamsızlık. o gelişigüzel sıralanmış, ilk bakışta reçel mi yoksa otlu peynir mi olduğu anlaşılmayan ürünlerin arasından geçerken, sağa sola atılmış kolilere basa çarpa ilerlerken hissedilir. çalışanların o android görüntüsünü izlerken sorgularsınız hayatı. neden allah'ım, neden!!? diye isyan edersiniz ama artık çok geçtir her şey için. bim'in sarmalları arasında yok olmaya, hiçliğin içine doğru yol almaya başlamışsınızdır çoktan. çok geç. evet. çok. geç.

  • disney+ için çekilen ve 2,5 ay önce izleyiciyle buluşan moon knight dizisinde "ermeni soykırımı" tabiri kullanıldı, üstelik hitler ve pol pot'la birlikte. dizinin ilk bölümünde yer alan replik tam olarak şöyle:

    --- spoiler ---

    "if ammit had been freed, she would have prevented hitler, the destruction of europe, the armenian genocide, pol pot"

    "ammit serbest bırakılsaydı; hitler'i, avrupa'nın yıkılışını, ermeni soykırımını, pol pot'u önleyebilirdi"

    https://www.youtube.com/watch?v=xqmj8sqlmo8

    --- spoiler ---

    disney gibi bir şirkette taslağından yayımlanana kadar sayısız elden geçen, her ayrıntısına incelikle eğilinen bir yapımda, diziyle doğrudan ilgisi olmayan böyle bir ifadenin sehven eklenmiş olacağına inanmıyorum. bu açıkça alınmış bir tavırdır, tarafım belli olsun tutumudur.

    bununla ilgili bir sorunum yok; disney ifade özgürlüğü çerçevesinde istediği tavrı alabilir. zaten bu tavrının hiçbir değeri de yoktur. çünkü soykırım bir suçtur ve bu suçun varlığına dair karar verebilecek organlar ya o olayın yaşandığı ülkenin mahkemesi ya da yetkilendirilmiş bir uluslararası ceza mahkemesidir. bunlar dışında yapılacak bir açıklama hiçbir değer veya geçerlilik taşımaz.

    ancak bunun şöyle bir önemi vardır: disney çok kısa bir süre önce türkiye'yi soykırım suçuyla açıkça itham etmiştir ama şu anda türkiye pazarına girmeye çalışmaktadır.

    madem disney 1915 olayları için "soykırım" tabirini kullanarak bir tavır alıyor, ben de buna karşı tavır alıyorum: yayımlandığı tüm ülkelerde moon knight dizisinin ilgili kısmı diziden kalıcı olarak çıkartılmadıkça, atalarımı ve devletimi haksız yere soykırımla itham etmekte olan bir platforma ne üye olacağım, ne de üye olunmasını kimseye tavsiye edeceğim.

    senelik 280 lira benim için çok bir şey değil, disney içinse hiçbir şey ifade etmiyordur. ama maksat tarafımız belli olsun.

    ha bu arada bu platformun marka yüzü olan oyuncular da bence nasıl bir platformu temsil ettiklerini ve hangi tarafta olduklarını şöyle bir oturup sorgulamalı.

  • "03:21 mersinbaligi'nin soyu tukeniyor!"

    insan 15 dakka once soyler, hic pi$irmezdik. daha dakik olmasini bekliyoruz.

  • muhtemelen şu diyalog yaşanacaktır.

    fenerbahçeli : biz sizi bir kere 6 sıfır yenmiştik.
    galatasaraylı : olsun. bizim de uefa kupamız var.
    fenerbahçeli : bizim de uefa kupamız var.
    galatasaraylı : siz bizi bir kere 6 sıfır yenmiştiniz.

    beşiktaşlı : biri şunları siksin
    trabzonsporlu : bu sene ne hamsi yedik arkadaş.
    beşiktaşlı : oha şiven kaybolmuş.

  • yan koltukta oturan birine cevap vermeden önce yapılan frenler de bu mahiyette kıymetlendirilebilir.

    evet, var öyle bir şey. kadın şoförler, araç sürerken ön koltukta oturan bir yolcuyla sohbetleri esnasında, bilhassa hayretle karşıladıkları bir konuda cevap veriyorlarsa, önce frene basıyor sonra konuşuyorlar. denendi, %100 çalışıyor.

    bu hakikati bir örnekle taçlandıralım:

    {misal, bir kış günü çeşme otobanı, sol şerit.}

    yan koltuktaki: mürüvvet de boşanıyormuş.

    {fren}

    kadın şoför: yapma ya!

    {devir düşer, motor vurur tor tor tor}

    .

  • oluşumu ergenlik döneminde, spermatogenez ile testislerde gerçekleşir. doğum sonrası skrotuma inen testisler içerisinde yer alan (testislerin skrotuma inmesi sperm yapımı için önemlidir çünkü spermler vücut sıcaklığında üretilemez) seminifer tüpçüklerde: sertoli, leyding ve sperm ana hücreleri bulunur. hipofiz bezi'nin ön lobundan salgılanan folikül uyarıcı hormon'un* sertoli hücrelerini uyarmasıyla sperm üretimi* başlar. seminifer tüpçüklerde oluşan spermlerin döllenme ve hareket yeteneği yoktur. sertoli hücreleri spermlerin beslenmesini ve korunmasını sağlar. spermler seminifer tüpçüklerden epididimis kanallarına geçer ve bu kanallarda yaklaşık 20 gün tutularak olgunlaşır, hareket ve döllenme yeteneği kazanır. spermatogonyumdan hareketli sperm oluşuncaya kadar geçen zaman ortalama 65-75 gün aralığındadır. sağlıklı yetişkin bir ergin bireyde günde yaklaşık 3 milyon spermatogonyum bu sürece başlamaktadır.

    spermlerin hareket etmelerine ve beslenmelerine yardımcı olan seminal sıvıyı üreten bezler: prostat bezi, seminal veziküller ve cowper bezidir. idrar ve sperm atılımının tek açıklıktan gerçekleşmesi nedeniyle* iki ayrı sıvının birbirlerine karışmasını önleyen yapı, idrar kesesinin hemen altında üretrayı sararak yerleşmiş olan prostat bezidir. sperm çıkışı sırasında prostatı çevreleyen kaslar kasılır ve idrar kesesi baskılanarak idrar çıkışı önlenir.

    bazik yapıya sahip olan sperm, üç kısımdan meydana gelir. baş, boyun ve kamçı.
    başın uç kısmında akrozom bulunur. akrozom sindirim enzimleri içeren bir kesecektir ve yumurta hücresinin zarını eritmekle görevlidir. (emil michel cioran'ın "sperma saf haliyle hayduttur" sözlerini şimdilerde daha manidar karşılıyorum) spermin boyun kısmında mitokondriler bulunur ve mitokondrilerin ürettiği atp enerjisi kamçı yapısındaki mikrotübüller tarafından kullanılarak hareket sağlanır.

    edit: imla