hesabın var mı? giriş yap

  • olayı 2010'un kasımı gibi yaşadık
    gece taksim'den topkapı dolmuşuna binen hepsi çapa'da oturan 4 kişiyiz, arkadaşlardan biri ön koltuğa oturdu şoförün yanına.
    hepimiz içkiliyiz fakat sanırım şoför daha içkili. müslüm gürses'in adını sen koy çalmaya başladı teypte.
    biz arka dörtlüde oturan üç arkadaş "özlerim ben seni seninle bile vuslat mı hasret mi adını sen koy" diye mırıldanmaya başladık, yanımızda oturan tanımadığımız iki gençten kişi de bizle mırıldanmaya başladı.
    şişhane yokuşundan inerken şoför de katılmaya başladı, derken bizim önde oturan arkadaş şarkının "ilk ve son aşkımdın gençlik çağımda sevgi çiçeğimdin gönül bağımda" kısmında yanık sesiyle dolmuşa hakim oldu.
    manzaranın şükrü saraçoğlu açıkta hep bir ağızdan tezahürat eden taraftarın görüntüsünden farkı yoktu, derken bizim dolmuş şoförü unkapanı ışıklarda sağa çekti ve şarkının sonundaki şiirimsi bölümü okumaya başladı derken olaylar gelişti dolmuş çığlık kıyamet şoförü alkışlamaya başladı.
    şarkı bitti ardından şimdi hatırlayamadığım başka bi damar şarkı başladı ve biz böyle böyle çapaya kadar geldik.

  • istiklal'de bira içmenin kişisel bir seçim, kamu üniversitesinde verilen yemeğin ise devlet hizmeti olduğunun ve her gelir düzeyinden kişinin rahatlıkla faydalanabilmesi gerektiğinin farkında olan bilinçli öğrencidir.

    ek: başlık başa kalmış.

  • başa gelen her kötü olaylardan sonra gecenin dinginliğine sığınan bireyin kendisi ile hesaplaşmak istemesi ile ilgili bir durumdur. gece kendimizle baş başa kalabildiğimiz nadir zamanları yaratır. düşünceler bir bir açığa çıkar. sorgulamalar, yargılamalar ve hesaplaşmalar başlar. hayatı sorgulama isteği, kendini sorgulamaya dönüşür. uykusuz sorgulamaların sonunda bir bakarsınız ki ne kadar değişirseniz değişin hayat bildiği gibi akar gider ve sizin değiştirebileceğiniz hiç bir şey yoktur hayata dair. bazen de sorular, sorunlar değil, eski bir şarkı çağrıştırır bu sorgulama isteğini. gecede her şey kendinde kalır insanın başkasına geçemez. insanın düşünce yükü biraz daha ağırlaşır gecede. insan kendine yük olur.

  • hakkında okuduklarım doğruysa şu an teknoloji diye kullandığımız şeylerin hemen hepsinde imzası bulunan deha.

    edison, sen de şarlatansın, topsun ibne.

  • muhtesem tablolara imzasini atmis empresyonist. donemin unlu zenginlerinden biri olan yakin arkadasini kiramayarak esinin ve iki cocugunun resmedildigi madame charpentier ve cocuklari paul ve georgette isimli tabloyu yapmistir. asagidaki linkten tabloya bakarsaniz iki adet kiz cocugu goreceksiniz:

    http://www.ibiblio.org/…noir/renoir.charpentier.jpg

    oysa soldaki aslinda bir erkek cocugu. o yillarda erkek cocuklarini kiz, kiz cocuklarini erkek gibi giydirip dolastirmak zengin sinif icinde oldukca yaygin ve saygi goren bir gelenek olarak algilanmakta imis. tablo bugun new york metropolitan muzesinde sergileniyor.

  • ''yeğenim iyi geceler nasılsın iyimisin,annenle telefon görüşmemizde seni sordum ankara da demişti zannediyorum,yeğenim teyzen ve ben seni görmeyeli epeyi zaman oldu epeyi serpilmiş gelişmişsin , era hanım kızım hakikaten güzel çekmiş çekim iyi sende güzel olunca ortaya güzel bir tablo çıkmış allahım nazardan saklasın maaşallah. seni seviyoruz bizleri unutma.enişten''

    2 gündür eğleniyorlar benle enişte. gelişmişsin demeseydin iyiydi...

  • açıkçası elinin altında müzik, kitap, film seçenekleri olan biri neden sıkılır hiç anlamam. ulan keşke gün bitmese bu üçlüyü çevirip dursam.
    can sıkıntısı çok ciddi bir lükstür.