hesabın var mı? giriş yap

  • ayrıntılı anlatılmadığı için inanması güç rezalet.

    benim bildiğim rezalet sayfanın yarısını kaplamalı, insan okurken yorulmalı ama yine de okumalı. 3 cümle yazmış rezalet demiş aq yemezler.

  • bir çoban olsanız ve 1000 tane küçük baş hayvanınız olsa size yardımcı olması için nasıl bir köpek isterdiniz ?

    diyelim ki biz bir çobanız ve istediğimiz özelliklerde bir köpek ırkı oluşturacağız. elimizde çok önemli bir avantajımız var. bu avantaj kangal bölgesinin dağlarla çevrilmiş izole bir bölge olması . bir başka deyişle dışarıdan bir köpeğin gelmesinin insan eliyle olmadığı sürece zor olması.

    1)her şeyden önce bu köpek sahibine yani çobana çok sadık olmak zorunda. elimizdeki köpeklerden sadakat göstermeyen işi gücü oyun olan köpeklerden kurtuluyoruz .(kangalın sadakati ve ciddiyeti). elimizde kalanlarla yola devam ediyoruz gelecek nesillere.
    2)bu köpek sürüye zarar verecek hayvanlara ( kurt , çakal, ayı ) karşı üstün gelebilmeli. güçlü , dayanaklı ve hızlı olmalı .çok iri olmamalı çünkü kurt gibi hızlı bir hayvanla baş edemez.bu nedenle elimizdeki zayıf , hantal ve küçük köpekleri atıyoruz .( kangal güçlü ve hızlıdır ama çok iri bir köpek değildir)
    3)bu köpekten koyunlar korkmamalı.boz renk ve kara bir baş daha doğrusu siyah maske ile koyunlar bu köpeği kendilerinden sanır.elimizde kalan köpeklerden yalnızca siyah maskelilere üreme şansı vererek yola devam ediyoruz.( kangalın tipi)
    4)bu köpek koyunları sahiplenmeli ve sevmeli. daha yavruyken koyunların arasına koyup onlarla oynayabiliyorsa bu köpekleri alıkoyuyoruz diğerlerini atıyoruz. ayrıca bu köpek et düşkünü bir köpek olmamalı çünkü aç kaldığında bir koyunu parçalayabilir.buna göre seçimlerimizi yapıyoruz. bir kangalın bir koyuna yada benzeri bir hayvana zarar verdiği görülmüş bir olay değildir. aynı ağırlıktaki bir alman çoban köpeğine göre 6 kat az et tüketmesi ve dolayısı ile daha az masraflı olması bu sebeptendir.
    5)bu köpek kurt gibi zeki bir hayvanla mücadele etmek zorunda . en az onlar kadar zeki vede diğer köpeklerle işbirliği yapıp bir kurt sürüsüne karşı mücadele verebilmesi için sosyal olmak zorunda.zeki ve sosyal olmayan köpekleri gen havuzundan çıkarıyoruz. ( kangal zeki ve sosyal bir köpektir)
    6)saldırıların karanlıkta olması sebebiyle bu köpekler geceleri aktif olmak zorunda. geceleri uyuyan köpekleri gen havuzundan atıyoruz. kangalın polis köpeği olarak kullanılama sebebi gündüzleri pasif olmasıdır.
    7)sürüyü ve tüm çevreyi kolaçan etmek zorunda olduğundan bu köpekler bağımsız bir zekaya sahip olmak zorunda . yeri geldiğinde çobanın direktiflerini beklememek zorunda. bağımsız zekaya sahip köpekleri seçiyoruz.( kangal zeki bir köpektir ama bağımsız yapısı nedeniyle eğitimi zordur)

    kangal binlerce yıldan beri başta küçükbaş hayvancılıkta kullanılmak üzere ihtiyaç dahilinde çobanlar tarafından üretilmiş bir köpektir.mükemmel bir sürü koruma köpeğidir.şu an orta ve güney afrikada çita koruma programı dahilinde kullanılmakta ve afrikada doğal hayatın ve dengenin korunmasında çok başarılı bir rol oynamaktadır.bu köpeği şehirlere getirerek daha güçlü ve saldırgan olması için çabalayarak , dövüştürerek , boynuna tasma takıp gezdirerek ona yalnızca büyük kötülük yapmış oluruz.

    peki böyle uzun bir yazı yazmana ne gerek vardı diye sorarsınız ben de şöyle bir cevap veririm. insan dostları için bir şeyler yapmak istemez mi ? ben de malımı mülkümü koruyan iki tane dostum için bir şeyler yapmak istedim.

  • kafası çalışmayan adamların yönettiği ülkede yaşamak harbiden zulüm ya. ne güzel hes uygulaması geliştirdin, bu uygulamaya bir sekme daha ekle o da yasak muafiyet barkodu olsun. polis amcalara gösterildiğinde çalışma saatleri, işyeri ve ev ikameti şakkadanak çıksın. ofis çalışanı ve ofis dışı çalışan diye de ayır ki ofis çalışanı iznim var diye alakasız yerlere gidip gezemesin.

    edit: imla

    edit2: polisin kendi telefonunda barkodu okutarak adresi görmesinin kişisel verilerin korunması kanununa aykırı olduğu yönünde geri dönüşler oldu. ben konunun uzmanı değilim ancak adresin de kapı numarası detayına kadar görünmesi gerekmiyor. büyük şehirlerde ilçe, küçük şehirlerde ise mahalle detayına kadar görüntülenebilir. kaldı ki toplum sağlığının tehdit altında olduğu durumda bu tarz istisnalar olabilir. zaten e-devletten alınan belgede kapı numarası detayına kadar yazıyor o belge polise gösteriliyor.

  • kimine göre saygısızlık kimine göre ise değildir. onu tartışmayacağım. sadece ufak bir tüyo vereceğim sizlere. çoğu banka, kartı yanında olmayanlar için t.c. no veya vergi no'yu girerek de sıra numarası verdiriyor.

    hani alışveriş yaptığınız firmalar size fatura kesiyor ya, işte herhangi bir firmanın vergi numarasını oradan bakarak not alın. sıra alırken de o numarayı girip sıra alın. eğer o firma o bankayla çalışıyorsa, sıranız 5 dakikaya gelecektir.

    bizi tercih ettiğiniz için teşekkür eder; yine bekleriz.

    zorunlu edit: bazı bankalarda, bazı görevliler, bazı sorunlu günlerine denk gelindiğinde, bazı uyuzluklar yapabiliyormuş. o yüzden numara alırken bir de normal bir sıra numarası alın da benim kulaklarımı çok çınlatmayın. kahrolsun bağzı şeyler.

  • 3-4 senede bir olur. okuma yazmayi askerlik yaparken ogrenen babamın gözleri her evladi universite kazandikca dolar, zorlasa da kendini suzulur o yaslar yanaklarindan. cok sukur 4 kardesten 3'u yasattik o mutlulugu babamiza. en kucugumuz de bu sene insallah.

    edit: en küçüğümüz de hukuk fakültesi kazandı çok şükür.

  • edit: atv, cnn türk, haber türk, show tv, tgrt haber gibi birçok haber kanalından hocayla görüşme isteği geldi, 2018 yılında yapılan kimsenin yanına kar kalmıyor, büyüksün ekşi sözlük, sözlüğün gücünü, sosyal medyayı nasıl yararlı şekilde aydınlatabileceğini tekrar göstermiş olduk, teşekkürler arkadaşlar.
    mesaj kutum ağzına kadar dolduğu için yazanların yarısına ancak cevap verebildim, diğer arkadaşlar kusura bakmasınlar.

    malum olayda adı geçen öğretim üyesi dr. özlem atan tarlacı'nın daha önce iki dersini almış ve kendisini 5 senedir tanıyan birisiyim, gerek derslerde gerekse ders dışında son derece sakin ve anlayışlı olan özlem hocayla ilgili çıkan haberin videosunu izlediğimde fazlasıyla şaşırarak hocamı arama gereği duydum.
    olay tahmin ettiğim gibi kamuoyuna yansıtılandan çok farklı şekilde bizzat hoca tarafından anlatıldı, şu an kendisi savcılıkta, kendisinin söylediklerini sözlükte duyuracağımı belirttiğim ve kabul ettiği için burada paylaşıyorum, sizlerden ricam twitter ve diğer sosyal medya uygulamalarında kendisine gerekilen desteği vermenizdir, çok klişe olacak biliyorum ama bu olayı sizin bir yakınınızın yaşamaması sadece tesadüftür.

    özlem hoca konuşmamızda olayı şu şekilde anlattı;

    "üniversitede gerçekleşen önemli bir toplantıya yetişmek üzere aracımı sürüyordum, bu esnada trafik polisi durmamı istedi, ehliyet ve ruhsatı kendilerine verdiğimde ehliyetimin kırık olduğunu öne sürerek bu ehliyeti kabul etmeyeceklerini bildirdiler, kendilerine ehliyetimin olduğunu ve ehliyetsiz araba kullanmaktan ceza veremeyeceklerini söyledim, önemli bir toplantıya yetişmek durumunda olduğumu belirttim, kendileri bana herhangi bir şey söylemeden uzun bir süre beklettiler, kendimi tanıtarak sizin gibi bir çok polis öğrencim var bana saygıda kusur etmezler, ben sizleri onlardan ayırmıyorum dedim, o sırada polis "bana ne öğretmensen, hocaysan" dedi ve ehliyetim olmasına rağmen ehliyetsiz araba kullanmaktan ceza kesti, uzlaşmacı bir tavırla memur olduğunu sabit bir gelire sahip olduğumu bu cezanın hem ağır hem de lüzumsuz olduğunu söyledim diğer polis cebinden çıkardığı telefonla beni videoya kaydetmeye başlayınca sinir krizi geçirdim, ben de polis memurlarının ve polis arabasının fotoğraflarını çektim, toplantıya gitmek üzere yola koyuldum aradan 1 ay geçtikten sonra video görüntülerinin basına servis edildiğini üzülerek öğrendim, hukuki olarak sürecin takipçisi olacağım."

    edit2: başlıktaki entryleri okumayı şimdi tamamlayabildim, devlet görevlisinin bir vatandaşı zorla kayıt altına alıp olayın üzerinden 28 gün geçtikten sonra internette paylaşmasını görmezden gelip konuyu beyaz türklüğe, elitizme hatta kemalizme bağlayan arkadaşlar var, mesaj atarlarsa tanıdığım bir psikoloğun telefon numarasını paylaşabilirim.

  • boklayın boklayın, durmayın efendiler.

    ben destekliyorum, hele ingilizce çekmelerini de alkışlıyorum.
    insanları, aksanlı konuşuyolar diye aşağılaya aşağılaya ingilizce konuşmaktan korkutuyorsunuz, cesaretlerini kırıyorsunuz.
    herkes native speaker gibi konuşmuyor sonuç itibariyle; gidin hindistandaki bir üniversitenin rektörüne bu videoyu çektirin, bildiğin aynı anlaşılırlıkta bir konuşma olacaktır.
    daha güzel çekilebilirdi evet, ama saçma sapan fetva videosu çeken rektörlerden bin kat daha iyidir.